GençlikGüncel

Boğaziçi öğrencileri Çağlayan’da nöbette

1 Şubat akşamı Güney Kampüs’ün içinden işkenceyle gözaltına alınan arkadaşları için Çağlayan’da konuşan öğrenciler “Melih Bulu OHAL uygulamasının örneğidir” dedi

Kayyım rektör Melih Bulu’yu protesto ettikleri için 1 Şubat akşamı Güney Kampüs içinden gözaltına alınan 51 öğrencinin emniyetteki ifadeleri tamamlanarak Çağlayan Adliyesi’ne getirildi. Adliyeye getirilen 51 öğrencinin İfadeleri alınmaya başlandığı ifade edildi.

Arkadaşlarını adliye önünde bekleyen onlarca öğrenci basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamada, “Gençlik kazanacak”, “Akademiye kelepçe işlemez” dövizleri taşınırken, “Homofobik rektör istemiyoruz”, sık sık “Gözaltılar, tutuklamalar, baskılar bizi yıldıramaz” sloganları atıldı.

Birleşik Öğrenc Meclisleri’nin de katıldığı açıklamda basın metnini okuyan Esra Akdere, “Melih bulu OHAL uygulamasının örneğidir” diyerek Prof. Dr. Melih Bulu’nun Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle Boğaziçi Üniversitesi’ne kayyum olarak atanmasının, yıllardır yaşanan olağanüstü hal(OHAL)uygulamalarının bir başka örneği olduğuna söyledi.

 

Eylemlerinin süresince polis şiddeti ile karşı karşıya kaldıklarını söyleyen Akdere, “Güney Kapıya yürüyen 108 arkadaşımız ‘Aşağı Bak’ denilerek, hiçbir gerekçe olmaksızın polis şiddetiyle gözaltına alındı. Üniversitemize atanan kayyum tarafından açık cezaevine dönüştürülen okuldan dışarı çıkmamıza polis tarafından izin verilmedi, okulun içine kapatıldık” dedi.

LGBTİ+  çalışmaları kulübünün, siyasi iktidarın desteği ile başlatılan hedef gösterme ve linç kampanyaları sonucunda kayyım rektör Melih Bulu tarafından kapatıldığını vurgulayan Akdere, Kadıköy’de Boğaziçi protestolarında öğrencilerin ve desteğe gelenlerin polis işkencesine uğradığını anımsatan Akdere şunları ifade etti:

“Bir aydır üniversitenin bütün bileşenleri bu hukuksuzluğa ve polis şiddetine karşı direngen dayanışmasını sürdürüyor. En başından beri taleplerimiz sadece üniversitemiz özelinde değil, bütün Türkiye’de eşitlikçi, demokratik, özgür ve özerk bir üniversite sistemine yönelik oldu. Tam da bu yüzden Türkiye’nin farklı yerlerinden atanmış kayyumlara ses çıkaran herkesle dayanışma içinde olabildik.”

“Mücadeleyi büyütmeye devam edeceğiz”

Taleplerinden vazgeçmediklerini ve ısrarlarını sürdüreceklerini belirten Akdere, “Ayrıştırma çabalarına ve kulüp kapatılmalarına rağmen burada yeniden bir aradayız. Asla boyun eğmeyeceğiz! Bizler, muktedirlerin hayalini dahi kuramayacakları haklı ve onurlu bir yerden sesleniyoruz” diyerek taleplerini sıraladı.

Basın açıklaması ardından hakkında ev hapsi kararı verilen Hivda Selen de gözaltına alınan ve tutuklanan öğrenciler için verilen kararların siyasi kararlar olduğunu söyledi. Selen, “ Öğrencilerin sokakta, üniversitede yürüttüğü mücadeleyi sekteye vurmak isteyen bir karardır. Bizler üniversiteliler olarak sokaklarda, kampüslerde bu mücadeleyi büyütmeye devam edeceğiz. Mücadeleyi sokaklara indirerek büyütmeye devam edeceğiz. Bu sorun politik özgürlük sorunudur. Tek başına Boğaziçi’nin sorunu değildir. Bütün halkı dayanışmaya davet ediyoruz. Asla aşağı bakamayacağız” diye konuştu.

Son olarak öğrenciler taleplerini şu şekilde sıraladı:

Gözaltına alınan ve tutuklanan bütün arkadaşlarımız derhal serbest bırakılmalıdır!

Üniversitemizi abluka altına alan polis ordusu geri çekilmelidir!

Başta Melih Bulu olmak üzere tüm kayyum rektörler derhal istifa etmelidir!

Rektörlük seçimleri üniversitelerin tüm bileşenlerinin katılımıyla yapılmalıdır!

Basın açıklamasının ardından öğrenciler Çağlayan Adliyes önündeki bekleyişini sürdürüyor

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu