Görme engelli tutsak Aydın Nas’ın “cezasının infazı, hükümlünün sağlığı açısından tehdit oluşturur” raporları doğrultusunda yaptığı tahliye talebi, Adli Tıp Kurumu’nun (ATK) aksi raporu ile reddedildi. Nas, ATK başkanının “Raporlar beni bağlamaz” dediğini belirtti.
H. Merkezi: Balıkesir-Bandırma T Tipi 1 Nolu Hapishanesi’nde kalan görme engelli tutuklu Aydın Nas’ın, yaşamını tek başına idame ettirememesi gerekçesiyle yaptığı “ceza ertelemesi” başvurusu, Bandırma Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından bir kez daha reddedildi. 2003 yılında Siirt Devlet Hastanesi tarafından verilmiş görme engelli olduğu yönünde raporu bulunan Nas, buna rağmen 2013 yılında “örgüt üyeliği” suçlamasıyla tutuklandı.
Hapis cezası aldıktan sonra aynı yıl Marmara Üniversitesi Pendik Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde muayene olan Nas’a, hapishanede tek başına yaşamını sürdüremeyeceği gerekçesiyle tahliye dilmesi gerektiği yönünde Sağlık Kurulu tarafından rapor düzenlendi. Bu raporla cumhuriyet savcılığına tahliye başvurusunda bulunan Nas’ın talebi reddedildi. Bunun üzerine 2015 yılında bu kez Kocaeli Tıp Fakültesi Hastanesi Sağlık Kurulu tarafından Nas’a “cezasının infazı hükümlünün sağlığı açısından tehdit oluşturur” yönünde rapor verildi. Yeniden tahliye talebinde bulunan Nas’ın bu başvurusu da geri çevrildi. Her iki başvurusu reddedilen Nas için son olarak Aralık 2017 tarihinde muayene olduğu Bandırma Devlet Hastanesi Sağlık Kurulu tarafından oy birliği ile yine “cezasının infazı hükümlünün sağlığı açısından tehdit oluşturur” yönünde rapor hazırlandı.
Bu raporlar doğrultusunda bir kez daha tahliye talebinde bulunan Nas, Adli Tıp Kurumu’na (ATK) sevk edildi. Önceki raporları incelenen Nas’ın göz rahatsızlığı dışında bir rahatsızlığı olmadığını belirtti.
ATK, hastalığı ilerlerse yeniden değerlendirecek
Hazırlanan ATK raporunda, daha önceki raporlarına atıf yapılarak Nas’ın “Kişinin hastalığının süreklilik arz ettiği, hayatına tek başına idame ettirmesinin mümkün olmadığı, kişinin bir başkasının yardımı ile hayatını sürdürebileceğinin kayıtlı olduğu” ifadelerine yer verilse de, hayatını tek başına idame ettirebileceğini ileri sürüldü.
Raporda Nas için “…5275 Sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunu’nun 16/6. Maddesi kapsamında değerlendirilmediği, hayatını yalnız idame ettirebileceği. 5275 Sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 16/6. Maddesi kapsamında değerlendirilmediği, önerilen aralıklarla düzenli göz hastalıkları poliklinik kontrollerinin sağlanarak cezaevi şartlarında infazına devam edebileceği hastalığının ilerlemesi veya vasfının değişmesi durumunda son durumu gösterir sağlık kurulu raporunun gönderilmesi ile yeniden değerlendirilebileceği oy birliği ile mütalaa olunur” değerlendirmelerinde bulunuldu.
Bandırma Cumhuriyet Savcılığı da, ATK’nin raporu kapsamında karar vererek, Nas’ın ceza erteleme talebinin reddi yönünde karar verdi.
ATK mağdur etme kurumu!
Karara gönderdiği mektup ile tepki gösteren Nas, ATK’nin ideolojik yaklaşarak cezasının ertelenmesini bir kez daha engellediğini belirtti. ATK başkanı ile arasında geçen bir diyalogu da aktaran Nas, “ATK Başkanı ‘Sen bana görmüyorum diyemezsin’ diyor. Ben de ‘raporlar böyle. Sağlık kurulunun raporları yeterince nettir’ dedim. Bana ‘raporlar beni bağlamaz’ diyor” diye yazdı. ATK raporunda hayatını tek başına idame ettirebileceği yönündeki ifadenin gerçeklikle alakası olmadığını belirten Nas, “Adli Tıp Kurumu gerçek anlamda bir mağdur etme kurumudur. Hele ki Kürt isen mağdur edilmen kesinleşiyor. Adeta hayvan muamelesi yapıyorlar. İnsanla alay ediyorlar. Laboratuar sonuçlarını görmezden gelmek ne demektir? Yani keyfiyetlerine kalmış bir şey. Bir keyfiyet kurumudur Adli Tıp Kurumu… Görmeyen bir insan olarak cezaevinde yaşamak gerçek bir işkencedir” diye yazdı.