İzmit Belediyesi ekiplerinin pandemi ve sokağa çıkma yasağı döneminde gece vakti sokakta yaşayan köpeklere uyuşturucu iğne atılarak ölümlerine sebep olmalarına ilişkin, Kocaeli 13. Asliye Ceza Mahkemesi’nde süren yargılamanın karar duruşması görüldü.
Savcının da bir önceki duruşmada talep ettiği üzere yargılanan veteriner hekimler beraat etti.
Kocaeli 13. Asliye Ceza Mahkemesi’nde İzmit Belediyesi ekiplerinin pandemi ve sokağa çıkma yasağı döneminde gece vakti sokakta yaşayan köpeklere uyuşturucu iğne atılarak ölümlerine sebep olmalarına ilişkin süren yargılamanın karar duruşmasında yargılanan veteriner hekimler, savcının bir önceki duruşmada talebiyle beraat etti.
Konuya ilişkin açıklama yapan 39 hayvan hakları örgütü, “Bugün karara çıkan dosya ile ilgili olarak istinaf kanun yoluna başvuracak, Elazığ davasını ve Konya soruşturma dosyasını takip etmeye devam edecek, diğer tüm belediyeler hakkında suç duyurularımızı yapıp sonuca ulaşmak için elimizden geleni yapacağız. 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu’nun 6. maddesinden, ancak bu maddenin uygulanması ile çözüme ulaşabileceğimizi ve hayvanlara nefret saçarak toplumu etkilemeye çalışan kesimin derdinin çözüm değil katliam olduğunu tekrar etmekten, hayvanlar için adalet talep etmekten vazgeçmediğimizi bir kez daha tüm kamuoyuna bildiririz” ifadelerini kaydetti.
Mahkemenin kararına tepki gösteren 39 hayvan hakları örgütünün yaptığı ortak açıklamaya göre, dava süreci şöyle gelişti:
“Bugün, Kocaeli 13. Asliye Ceza Mahkemesinde İzmit Belediyesi ekiplerinin pandemi ve sokağa çıkma yasağı döneminde gece vakti sokakta yaşayan köpeklere uyuşturucu iğne atılarak ölümlerine sebep olmalarına ilişkin süren yargılamanın karar duruşması görüldü. Savcının da bir önceki duruşmada talep ettiği üzere yargılanan veteriner hekimler beraat etti. Önceki duruşmalarda Şikayetçi olan Kocaeli Doğa ve Hayvan Dostları Derneği (KOHAYDER) de dahil olmak üzere katılma talebi gönderen derneklerin tamamının talepleri her seferinde daha duruşma başında reddedildi. Derneklerin avukatlarının sözleri sanık konumundaki veteriner hekimler tarafından kesildi, avukatlar duruşma zaptına yanlış geçirilen hususları veya tanıklarla sanıkları yönlendirici nitelikte olan soruları engellemek için söz aldıklarında hâkim tarafından duruşma salonundan dışarı atılmakla tehdit edildi. Tüm yargılama hayvanlar lehine konuşabilecek, ölmüş hayvanları savunabilecek tek bir kişi olmadan sürdürüldü. Sanık müdafii tarafından o gece köpeklerin toplandığının sanıklar ve tanıklar tarafından kabul edilmesine karşılık “kısırlaştırma yapan derneklerin uyuşturucu iğne atarak köpekleri öldürmüş olabileceğine” işaret eden kabul edilemez savunmalar yapıldı.
Bugün burada bu açıklamayı, kamuoyunda infial yaratan, Konya’da yaşanan ve bir köpeğin kafasına kürekle vurularak öldürülmesi olayının münferit olmadığını halka anlatabilmek için yapıyoruz. Hayvanları Koruma Kanunu’nun 6. maddesine göre sokakta yaşayan hayvanları kısırlaştırıp, aşılayıp, tedavilerini yaparak yaşam alanı olan sokaklara geri bırakması gereken belediye görevlileri gece vakti toplamalar yapıyor, hayvanları uyuşturucu iğnelerle öldürüyor, Konya ve Beykoz örneklerinde olduğu gibi doğrudan bu maddeye aykırı bir şekilde “doğal yaşam alanı” adı altında toplama kampları kuruyor. Veteriner hekimler de dahil yetkililerin çoğu hakkında soruşturma izni verilmiyor ve yargılanmıyor. Elazığ davasında olduğu üzere kedilerin açlıktan birbirini yediğinin, hayvanların dışkılarının içinde uyuduğunun ispat edilebildiği bir dosyada dahi sanıklar 6 ay hapis cezası ile cezalandırılıyor. Esas korkunç olan ise, bu bakımevlerinde olanlar kapalı kapılar ardında gerçekleştiği için birçok vahşetten ya haberimiz olamıyor, ya da bu aşamalara gelene kadar ispat etmek için delil elde edilemiyor.Geçtiğimiz hafta birçok hayvanın hasta ve istiflenmiş halde tutulduğu Sivas bakımevinden, tehlike arz ettiği iddia olunarak hayatı boyunca bakımevinde tutsak yaşamak zorunda kalan hayvanlardan birinin parçalanarak öldüğü Ümraniye bakımevinden yeni görüntüler geldi. Son 1 yılda artan vakalardan sadece bir örneği olacak şekilde, Kocaeli Dilovası’nda sokakta yaşayan hayvanlar zehirlendi. Personeli tarafından iki avukatın da darp edildiği ve zorla köpeklerin sokaktan alınarak geri bırakılmadığı Mamak Belediyesi Bakımevi’ne hala gönüllüler giremiyor. Türkiye’nin dört bir yanında bir belediye vahşeti yaşanırken, sahte sosyal medya hesapları ile uzun zamandır körüklenen hayvan nefreti ile hayvanlara karşı işlenen suçların yatarı olmayan hapis cezalarına bağlanması sebebiyle sokakta birçok hayvan vuruluyor, zehirleniyor, görmeye tahammülümüz olamayacak şekilde işkencelerle öldürülüyor. Bu vahşeti görmemeyi seçtiğimizde yaşanmaya devam etmediği anlamına gelmiyor. O yüzden herkese kanunen hayvan hastanesi görevi görmesi gereken bakımevlerinin neden barınaklara dönüştürülmemesi gerektiğini idrak etmesinin önemini tekrar ediyor, mahallesinde yaşayan kedileri ve köpekleri koruması, yakınındaki bakımevini ziyaret etmesi yönünde çağrıda bulunuyoruz. Çünkü Konya bakımevinde sadece iki kişinin tutuklanması da, toplama kampı koşullarında tutulan dört bin hayvandan yerine de yenileri gelecek iken çok az sayıda hayvanın yuvalandırılması da içimizi rahatlatmamalı. Rehavete kapıldığımız her an daha fazla hayvan ölmeye, sözlü talimatlarla kanunen tanınan yaşam hakkı çiğnenmeye devam edecek.
Bugün karara çıkan dosya ile ilgili olarak istinaf kanun yoluna başvuracak, Elazığ davasını ve Konya soruşturma dosyasını takip etmeye devam edecek, diğer tüm belediyeler hakkında suç duyurularımızı yapıp sonuca ulaşmak için elimizden geleni yapacağız. 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu’nun 6. maddesinden, ancak bu maddenin uygulanması ile çözüme ulaşabileceğimizi ve hayvanlara nefret saçarak toplumu etkilemeye çalışan kesimin derdinin çözüm değil katliam olduğunu tekrar etmekten, hayvanlar için adalet talep etmekten vazgeçmediğimizi bir kez daha tüm kamuoyuna bildiririz.”