Bakırköy Belediyesi işçileri, anayasal hakları olan toplu sözleşmelerin yapılmasını ve keyfi olarak işten atılan işçilerin geri alınmasını talep etmek için her hafta Salı ve Perşembe günleri yaptıkları basın açıklamalarının 16’ncısını düzenledi. Cumhuriyet Meydanı’nda bir araya gelen işçiler “Toplu iş sözleşme hakkımız engellenemez“ pankartı açtı.
Türkiye Genel Hizmetler İşçileri Sendikası (Genel-İş) İstanbul Avrupa Yakası 2 No’lu Şube Mali Sekreteri Süreyya Doğan, belediyenin uygulamalarının emek düşmanlığı olduğunu belirterek, tek isteklerinin kurallı, güvenceli ve toplu sözleşmeli çalışmak olduğunu söyledi.
Yaşanan haksızlıklar
Doğan yaşadıkları haksızlığı şu sözler ile açıkladı: “696 sayılı kanun hükmünde kararnamenin belediye işçilerine uyguladığı KHK sözleşmesi 1 Temmuz 2020 tarihinde sona ermiştir. Bu tarihten itibaren belediye işçileri zam almamıştır. Eşit işe eşit ücret söylemi ile maaşlar düşürülmüş, yemek paraları 5 liraya indirilmiştir. 2018’den önce taşeron şirketler, belediyeden ihale alarak eleman çalıştırdığı dönemlerde, taşeron tarafından verilen iş ayakkabıları, iş elbiseleri ve koruyucu ekipmanlar, belediye şirketinde verilmemeye başlamıştır. Taşeron şirketlerin ihale ile kazandığı kar, 2018’den sonra belediye şirketine kaldığı halde, çalışanların verilmeyen iş elbiseleri, iş ayakkabıları ve koruyucu ekipmanları üzerinden de kar edilmeye başlanmıştır.”
Sendikalı işçilere baskı
Sesini duyurmak için sendikalaşan ve hakkını arayan işçilerin işten çıkarıldığına dikkati çeken Doğan, “Bu da yetmezmiş gibi işçilere sendikadan istifa baskısı ile zorla evrak imzalatma gibi yasal olmayan, demokrasi ile bağdaşmayan, hak, hukuk ve adalet kavramları ile alakası olmayan bir davranışla, emek düşmanlığı yapılmıştır” diye ifade etti.