Uzun süredir kanser hastalığıyla mücadele eden ve onu birkaç kere yenen Mücadele Birliği Gazetesi okuru Aysel Bölücek Serdar, dün sabah Ankara’da tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetmişti. Bölücek Serdar, bugün Karacaahmet Cemevi’nde yapılan törenin ardından 6 ay önce korona nedeniyle hayatını kaybeden eşi Vefa Serdar’ın Karacaahmet’teki mezarına defnedildi.
Karacaahmet Cemevi’nin önünden “Hükmünüz yok geleceğin kitabında! Ölümü yaşam için kuşananların yönettiği bir kavga bu” pankartı açılarak başlayan yürüyüşle Vefa Serdar’ın mezarının bulunduğu yere ulaşıldı. Sloganlar, devrim şiirleri eşliğinde yapılan yürüyüşün ardından Aysel’in tabutu kadınların omuzlarında taşınarak Vefa Serdar’ın mezarına götürüldü.
Aysel ve Vefa şahsında devrim ve sosyalizm mücadelesinde ölümsüzleşenler için bir dakikalık saygı duruşuyla başlayan törende, Aysel’in yakınlarından bir kadın Aysel’le Vefa’nın sevdalarının devrime olan bağlılıkla harmanlandığının vurgulandığı bir konuşma yaptı.
Ardından Mücadele Birliği Gazetesi adına kısa bir konuşma gerçekleştirildi. Konuşmada, Aysel’in mücadeleyle tanışmasının çok eski olduğu, Çanakkale Cezaevi’nde yıllarca mahpus yattığı, cezaevi direnişlerine katıldığı vurgulandı. Vefa Serdar’la aynı cezaevinde kalıyorlarken tanıştıkları ve yollarının Gezi İsyanı’nda bir kez daha kesiştiği belirtilen konuşmada, eskiye dayanan bu dostluğun hayat arkadaşlığına dönüştüğü ve Aysel’in devrim ve sosyalizme olan inancını son nefesine kadar koruduğu ifade edildi.
Emekçi Kadınlar (EKA) adına yapılan konuşmada da Aysel’in ilk önce Vefa’nın sevdası olduğu, ama sonra herkesle yoldaşlaşıp herkesin Aysel’ine dönüştüğü belirtildi. Onun EKA çalışmalarına her zaman destek verdiği vurgulanarak, mücadelede yaşatılacağı kaydedildi.
Birleşik Mücadele Güçleri (BMG) adına yapılan kısa konuşmada da Aysel ve Vefa’nın devrimciliği bir yaşam tarzına dönüştüren devrimciler oldukları, militanlığı yaşamlarının her alanına taşıdıkları, kapitalizmin değer yargılarına, metalaştırdığı ilişkilere karşı geleceğin insanının bilinciyle yaşamaya çalışarak tutum aldıkları kaydedilerek, “Onları unutturmayacak, yaşatacağız” denildi.
Konuşmaların ardından okunan şiirler ve Enternasyonal Marşı’yla tören sonlandı.