Tevgera Jinên Azad (TJA) Dönem Sözcüsü Ayşe Gökkan’a yönelik “örgüt yöneticisi olmak” ve “örgüt üyeliği” iddialarıyla açılan davanın 20’nci duruşması Diyarbakır 9’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Ayşe tutsak bulunduğu hapishaneden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBiS) ile duruşmaya katılırken, avukatları Berfin Gökkan ve Muharrem Şahin de duruşma salonunda hazır bulundu. Ayrıca Halkların Demokratik Partisi (HDP) Diyarbakır Milletvekilleri Remziye Tosun, Dersim Dağ, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz, TJA, HDP ve DBP il ve ilçe örgütleri, HDP Batman, Dersim, Şırnak ve Mardin il örgütleri ve ailesi duruşmayı izlemek istedi. Ancak pandemi gerekçesiyle salona sınırlı sayıda kişi alındı.
Savunma için söz verilen Gökkan, Kürtçe savunma yapmak istediğini belirtti. Bunun üzerine mahkeme ilk ve son celsede Kürtçe savunma yapabileceğini ara mahkemede buna izin verilemeyeceğini söyleyerek talebi reddetti. Gökkan ise bu engellemeye karşı savunma yapmayacağını söyledi.
Ardından söz alan avukat Muharrem Şahin, müvekkillerinin sağlık sorunu dolayısıyla duruşmada hazır edilmesini talep ederken, mahkeme heyeti pandemiyi gerekçe göstererek talebi reddetti.
Şahin iddianamede savcının Gökkan’a, “KCK yurttaşlığı” dediğini, bu kavramı ilk defa duyduklarını ve bu kavramı kendilerine açıklamaları gerektiğini ifade etti. Muharrem, “Müvekkilim neden tutuklu bilmiyoruz. Dosyada tutuklanmasını gerektirecek bir durum yok. Ayrıca dosyaya ilişkin savunmasını yaptı ve tahliye edildi. Müvekkilime tutukluluk kararı çıkarıldığında şehir dışındaydı. Fakat ona rağmen gelip mahkemeye katıldı. Kaçma durumu söz konusu değildir” dedi.
Mahkeme ertelendi, Gökkan tahliye edilmedi
Ardından savunma yapan avukat Berfin Gökkan ise birleşen her dosya için ifadesinin aldığını, kendisine çıkarılan bir davetin olmadığını ifade etti. Gökkan müvekkilinin ifade vermesi gerektiği dosyalarından birinde gözaltında olduğu için hazır edilemediğine, başka bir dosyasından da sağlık sorunlarından dolayı katılamadığına değindi. Gökkan, müvekkilinin tüm mahkemelerine girdiğini ve kaçma söz konusu olmadığına dikkat çekerken, “Polisler kendilerini çok akıllı sandığından müvekkilimin iki ayrı dosyasında Zeynep Budak isimli tanık aynı ifadeleri vermiş. Zeynep Budak son ifadesinde polislerin müvekkilimin fotoğrafını gösterdiği, göstermeden önce de tanımadığı ortaya çıktı. Tanığın dinlenmesinden vazgeçilmelidir. Ayrıca müvekkilim Diyarbakır ve Mardin’de yapılan her gözaltıda alınıp bırakılıyor. Bundan kaynaklı tutuklamasını gerektirecek bir durum yoktur” diyerek tahliye edilmesini talep etti.
Mahkeme heyeti verdiği aranın ardından Ayşe için “delil karartılmasını engellemek veya kaçma şüphesini ortadan kaldırmanın yeterli olmayacağı, sanığın birleşen dosyaya karşı savunmalarının yakalama ve zorla getirme kararı ile alındığı, Ayşe’nin duruşmasında vareste tutulması ara karar olmadan duruşmaları takip etmediği, yargılamayı sürüncemede bıraktığı ve bu anlamda adli kontrol tedbirinin yeterli olmadığı” gerekçeleriyle tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı 23 Haziran’a erteledi. (Kaynak: Jinnews)
