Dünya

ATİK: “Kürt ulusuna tam hak eşitliği” şiarıyla direnişi destekleyelim!”

H.Merkezi: ATİK Türkiye Kürdistanında devletin gerçekleştirdiği katliamlara karşı bir açıklama yaparak, direnişi yükseltme çağrısında bulundu.

Türk devletinin katliamlarına karşı sesimizi yükseltelim, “Kürt ulusuna tam hak eşitliği” şiarıyla direnişi destekleyelim!” başlıklı açıklama şu sözlerle başlıyor; “Türk devleti T.Kürdistan’ında 6 il 17 ilçede sokağa çıkma yasağı ilan ederek, askeri güçleriyle ablukaya alarak, Kürt ulusunun direnişini kırmak için canice katliamlar yapmaktadır. Savaş makinelerine ve azgınca saldırılara karşı Kürt Halkının kurduğu barikatlar ve kazdığı hendeklerle yaşamını savunması ve direnmesi haklı ve meşrudur.

Bugün gelinen noktada Türkiye Kürdistanı’nda şehirler ve kasabalar kuşatılmış, kadın-çocuk, yaşlı, sivil ayrımı gözetmeksizin tüm yurtsever Kürt halkı tanklarla, toplarla ağır silahlarla imha edilmeye çalışılmaktadır. Cizre, Sur, Silopi, Nusaybin, Dargeçit başta olmak üzere Kürt şehirleri ağır silahlarla harabeye çevrilmektedir. Faşist diktatörlük her türlü savaş aygıtıyla, yargısıyla, manipülasyon ve yalan haber yayan boyalı medyasıyla topyekûn bir saldırı halindedir.”

ATİK açıklamasında Türk hakim sınıflarının tüm kliklerinin, söz konusu Kürt ulusunun mücadelesi ve hak arayışı olduğunda tam bir uyum içinde hareket ettiğini, aralarındaki çelişki ve dalaşmaları bir kenara bırakıp birleştiklerini ve saldırılarda ortak davrandıklarını dikkati çekerek şöyle devam etti: “7 Haziran seçimlerindeki ortaya çıkan tablo sonrası iktidarını kaybetme korkusuyla saldırganlaşan AKP ve Tayyip Erdoğan Kliğinin yönettiği devlet, ve onlara bağlı kolluk güçleri, bugüne kadar yüzlerce insanı katletti.. En son olarak 22 Aralık günü İstanbul’da iki kadın devrimciyi katletti.

Son bir kaç ay içinde katledilen Günay Özarslan, Dilek Doğan ve Dilan Kortak ın kanları kurumamışken bu kez de iki kadın devrimciyi Yeliz Erbay ve Şirin Öter’i infaz etti. AKP iktidarının emrindeki faşist polis ve katiller sürüsü topluma gözdağı vererek, korku, baskı ve katliamlarla halkı teslim almak istiyor.”

Devlet destekli IŞiD çetelerinin patlattığı bombalar sonucu, Suruç ve Ankara katliamlarıyla kitlesel sokağa çıkışlara karşı gözdağı vermeyi ve emekçi halkı sindirmeyi amaçlayan faşist diktatörlüğün kana doymadığını ifade eden ATİK, Türk devletinin kuruluşundan bugüne tarihinin çeşitli milliyetlerden halka karşı uyguladığı katliamlarla dolu olduğunu dile getiren ATİK açıklaması şöyle devam ediyor: “1915 Ermeni Soykırımının planlayıcıları olan ittihat ve terraki kliğinin devamcısı faşist Kemalist diktatörlük döneminde, Kürtler, Süryaniler, Rumlar, Ezidiler, Aleviler ve tüm ezilen milliyetler ve inançlar kitlesel biçimde katledildiler,zulümlere uğradılar,göçe ve tehcire zorlandılar.

“Tek dil“, “tek millet” ve “tek bayrak“ şeklinde sıkça ve histerik biçimde tekrarlanan ve bugünde aynı minvalde devam eden ırkçı faşist devlet genetiği olan bu şoven zihniyet tüm hızıyla devam ediyor. Türk milliyetçiliği ve tekçilik tüm topluma yeniden ve yeniden şırınga ediliyor. Kardeşiz dediği Kürt ulusu hak istediğinde, özgürlük ve statü istediğinde kırmızı görmüş İspanya boğası gibi azan Türk egemenleri sorunu çözmeyi değil, imha ve inkarı ve yıllardır milli baskı uyguladığı Kürt ulusuna zulmü ve katliamı reva görüyor.

Kürt illerinde Kürt ulusunun haklı ve meşru direnişini kanla ve zulümle bastırmak isteyen devletin ve bugünkü AKP ve Erdoğan Kliğinin faşist saldırganlığı halkımızın direnişiyle boşa çıkartılacak ve eninde sonunda diktatörler tarihin çöp sepetine atılacaklardır.

Emperyalizme ve uşaklarına karşı mücadeleyi büyütelim!

Hırsızlık, yalan, hile ve katliamlarla dolu bir siyasi kimlik olan AKP dış politikasında özellikle Suriye’yi karıştıran, muhalifleri besleyen,savaş kışkırtıcılığı yapan politikaları iflas etmiş, ve umduğunu bulamamış bir durumda olarak, daha aktif şekilde ABD emperyalizminin tetikçiliğine soyunmakta,İsrail ile sözde restleşmeler son bularak işbirlikleri derinleştirilmektedir.”

ATİK AB emperyalistlerinin Erdoğan ve AKP hükümetiyle mülteciler üzerinden kirli ilişkiler geliştirdiğini dile getirerek Alman devleti ve AB ülkelerinin, Türk devletinin saldırgan ve insan hakkını ve yaşam hakkını hiçe sayan faşist politikalarının destekleyicisi ve göz yumucuları olarak pay sahibi olduklarını dile getirdi.

ATİK açıklaması şöyle sona erdi:”İnsan hakkı ihlallerinin arttığı,medya ve“ tarafsız“ basının susturulmaya çalışıldığı, gazetecilerin tutuklandığı, kadınların polis tarafından katledildiği, Kürt kentlerinde halka karşı ateşli silahlarla,tanklarla katliamlara girişildiği bir süreçte, AB ye üyelik müzakerelerine başlamak,Türk hükümetiyle ilişkileri geliştirmek, AKP politikalarına destektir… Avrupa Ülkelerinde 129 a,b gibi maddelerle „terör“ e destek adı altında, Türk devletinin isteğiyle 10 ATiK’li ve 9 Yurtsever Kürt siyasetçisi ile Anadolu Federasyonu üyelerinin ve devrimcilerin özgürlüğünü kısıtlamak, hapishanelerde tutmak, hem insan hakkı ihlali, hem de faşist Türk devletine verilmiş bir destektir. Devletlerin terörüne karşı çıkan, direnen, emekçilerin ve mazlumların yanlarında saf tutan, savaşsız, sömürüsüz ve özgür bir dünya yaratma mücadelesi yürütenlerin mücadelesi haktır ve her yerde meşrudur.

Türk devletiyle emperyal ilişkiler içinde olan AB ülkelerinde yaşayan İşçi ve emekçilerin, kendi hükümetlerinin politikalarına karşı çıkmaları, seslerini yükseltmeleri, katliamlara karşı sokağa çıkarak, özgürlük için, hak için mücadele yürüten, direnen kardeşlerine, enternasyonal destek sunmaları tarihsel bir görevdir.

Tüm saldırılara rağmen, büyük bedeller ödeyerek, büyük bir kararlılıkla yılmadan direnen, Kürt halkının haklı mücadelesinin yanında olalım!

Kürt ulusuyla ve onun haklı ve meşru direnişiyle dayanışmak, mücadelesine destek sunmak için alanlara, sokaklara!” 

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu