Ölüm Değil Çözüm Platformu’nun açlık grevlerine dikkat çekmek ve toplumsal muhalefeti yükseltmek için her gün gerçekleştirdiği yürüyüşlere 64. gününde de devam edildi. Geçen günlere oranla daha kitlesel olan yürüyüş sonunda Sakarya Caddesi’nde konuşmalar yapıldı.
Kurd-Der Başkanı Mustafa Karadağ yaptığı Kürtçe açıklamada; binlerce avukatın, gazetecinin, doktorun, öğretmenin cezaevlerinde rehin alınmış durumda olduğu ve bunun kirli savaşın ürünü olduğu vurgulanırken tutsakların da bu kirli savaşa karşı direndikleri söylendi. Kurum olarak da tutsakların taleplerinin kendi talepleri olduğu belirtilirken, muhattabın devlet, AKP hükümeti olduğu ve ölümler olmadan bir an önce adım atılması gerektiğinin altı çizildi.
Aydın yazar Sibel Özbudun ise aptığı konuşmada; sessiz kalanlara seslendiğini belirterek şunları söyledi; “Sincan’da, Diyarbakır’da.. açlık grevi olan bütün cezaevleri önünde ambulanslar var. Her an müdahale olabilir… Buna karşı sessiz kalmamalıyız.”
Ayrıca Ankara’da Ölüm Değil Çözüm Platformu’nun süresiz dönüşümlü olarak sürdürdüğü açlık grevlerinin direnişçileri de en önde pankart tutarak eyleme destek verdiler.
Açlık grevinde olanlar adına bir ana da konuşma yaptı. Taleplerin kabul edilmesinini söyleyen ana; hapishanelerde ölümler olmamasını, gerillanın da askerin de ölmesini istemediklerini vurgulayarak şunları ekledi; “Tayyip Erdoğan ne istiyor? İnsan olsaydı böyle yapmazdı. Bijî Serkeftîn Bijî Serkeftîn!”
Konuşmaların ardından eylem sonlandırılırken bugün devletin hapishanelere müdahale edebileceği, herkesin gözünün kulağının açık olması gerektiği duyurusu yapıldı.
Ayrıca süresiz dönüşümlü açlık grevi yapanlar daeylem sonunda direnişi 10 kişilik başka bir gruba devretti.
Her geçen gün daha da kitlesel olması bu eylem şeklini önemli kılarken; tüm duyarlı insanları ve gazetemiz okurlarını her gün saat 18.30’da Yüksel Caddesi’nde buluşmaya çağırıyoruz.
