Güncel

ANI ANLATI | Gazanfer Yıldız: Evini herkese açtı. O Erfurt’un Can abisiydi. Bizim Can’dı

Bu sabaha karşı kanser tedavisi gördüğü hastanede yaşamını yitiren Gazanfer Yıldız için yoldaşları bir anı yazısı kaleme aldı. Anı yazısında, "Evini herkese açtı. O Erfurt'un Can abisiydi. Bizim Can'dı. Komünist Can'dı O..." vurgusu yapıldı.

Gazanfer yoldaş gençliğinin ilk yıllarında, annesine Şal almak için, Kars-Arpaçay’dan İstanbul’a çalışmaya gelir.

İstanbul  kavgamızın şehri. Gazanfer’in yüreğine devrim ve sosyalizm sevgisi doldurur. Partizan hareketini kendine yakın bulur ve kısa zamanda güvenilir bir militan olur. Verilen görevleri layıkıyla yerine getirir. 78 Konferansı ve Proletarya Partisi’nin sınıf içindeki gücü onu geliştirir. Düşmanın hedefine girer. Artık düşmanın her yerde aradığı kavgamızın Esmeri olur.

Türkiye ve Türkiye Kürdistan’ı üzerine bir balyoz gibi inen 12 Eylül Askeri Faşist Cuntası tarafından bir çok devrimci gibi o da esir düşürülür. İdam cezasına çarptırılır. Ama o yılmaz bu karardan. Yoldaşlarıyla işkencelere, tek tip elbise dayatmalarına karşı direnir.

Mahkemenin birinde PKK’nin15 Ağustos eylemini soran Hakime; “PKK az bile yapmış, ben olsaydım daha çok düşman öldürürdüm” der ve ekstradan 5 yıl ceza alır.

Kuş uçmaz denen Metris’ten, Partizancılar uçtu. Hem de başka siyasetlerden bazı idamlık devrimcileri yanlarına alarak kaçtılar. 28 idam mahkumu. Türkiye Alarma geçti ama bulamadılar. Aylar sonra 9 kişi Meriç’den geçerken düşmanın pususuna düştüler ve yakalandılar.

Gazanfer’de içlerindeydi. Hapishaneye getirildiklerinde sloganlar hapishane duvarlarında yankılanıyordu. Diğer esirlerde sloganlara katılarak direnişe ortak oldular. Düşman çareyi dağıtmakta buldu. Gazanfer’i Bartın hapishanesine getirdiler.

Özgürlük aşkını insan bir tattı mı daha vazgeçmez. Spartaküsler gibi Gazanfer yoldaş da özgür olmaya kararlıydı. Açık görüşün birinde kendisine çok benzeyen kardeşini yerine bırakarak adım adım, kapı kapı özgürlüğe yürüdü.

Yürüdü hiç durmadan…

“Burjuvaziye bir gol daha atmıştı”, kendi deyimiyle.

Almanya’ya iltica etti. Oturum için başvurdu. Alman savcısı ile 6 saat tartıştı. Stalin yoldaş ile faşist Hitler’i aynı kefeye koyan savcıya karşı çıktı. Savcıya, “sen olsan Stalin’in mi iktidarında yaşardın yoksa Hitlerin mi?” diyerek savcıyı köşeye sıkıştırdı. Süresiz oturumunu alıp yürüdü…

Avrupa’nın bir çok ülkesini gezdi. Afrika’ya gidip geldi. Gittiği, gördüğü yerleri daima sınıfsal açıdan değerlendirirdi. Mülk edinme derdi olmadı. Kazandığıyla yaşamaya ve paylaşmaya çalıştı. Arkadaşlarıyla daima uyumlu oldu. Kadınlara ve çocuklara karşı çok nazik ve saygıyla yaklaştı. Yardım isteyen bir çok kişiye karşılıksız yardım etti. Bir çok Politik ilticacı arkadaşı yerlerine götürüp getirdi. Evini herkese açtı. O Erfurt’un Can abisiydi. Bizim Can’dı. Komünist Can’dı O…

Erfurt’da, Almanya Türkiyeli İşçiler Federasyonu’na bağlı bir  komite kurduğumuzda O komitemizin ilk üyelerinden biriydi. Her Kaypakkaya anmasında ve 1 Mayıslarda yoldaşlarıyla omuz omuzaydı. Ve omuz omuza yürüdü…

Devrimciler söz konusu olduğunda O, Süleyman Cihan’dan, Mazlum Doğan’dan, Tamer Arda’dan, Ünal Küçükbayrak’tan, Baba Erdoğan’dan ve İsmail Oral’dan çok bahsederdi.

Can yoldaşın, sohbetlerimizde söylediği bir çok sözlerden, aklımızda kalanları paylaşmak istiyoruz;

“Eskiden makinesiz sokağa çıkmıyorduk, şimdi telefonsuz sokağa çıkamıyoruz”, “Bir geldik 70 gün dayandık, bir geldik 70 yıl dayandık, bir daha gelirsek en az 700 yıl dayanacağız ve bu süre özel mülkiyetin kökünü kazımaya yetecek”

Nubar Ozanyan’ın vurulduğunu duyunca: “Moruk, adam 62 yaşında cephede savaşıyor, bizim şu halimize bak”

“Düşmana teslim olmadık, onlara yakalanmadık, direndik direnerek öleceğiz. Sosyalizm mutlaka kazanacak”

Erfurt Partizan taraftarları olarak,  Can yoldaşımızın da dediği gibi; özel mülkiyetin kökünü kurutup, toplumsal mülkiyet için mücadelemizi hiç durmadan devam ettireceğiz.

Rahat uyu Can yoldaş, er yada geç ama bir gün mutlaka KAZANACAĞIZ!

  Erfurt Partizan Taraftarları

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu