AKP’li Ağrı Belediyesi’nde çalışan ve DİSK’e bağlı Genel İş Sendikası’nda çalışan işçiler, önce HAK-İŞ’e üye olmaları yönünde, belediyenin gösterdiği sendikaya üye olmayacaklarsa da Genel-İş Sendikası’ndan istifa etmeleri yönünde uzunca bir süredir baskı görüyordu.
Sürece dair yaşadıklarını soL’a anlatan sendika işyeri temsilcisi Nimet Kocabay, “Uzun süredir baskı ve tacize maruz kaldık. Ben şoför olduğum için önce çöp toplamaya verdiler sonra da araçtan indirip sokaklardan çöp toplattılar. Bu işler zorumuza gitmiyor. Çalışmaktan da gocunmuyoruz. Ama bunlara sebep olan şey sendikalı olmamızdı. İş, görev tanımımızda olmayan işlere zorlandık uzunca zamandır. Bu şekilde neredeyse bir yıl sürdü. HAK-İŞ’e üye olmamız gerektiğiyle ilgili görüşmelerde bize muhatap kılınan temsilci de Belediye Başkan Yardımcısı Ahmet Tunç’un özel şoförüydü” diye konuştu.
“Gece yarısı zorla evlerimizden alınıp belediyeye getirildik”
Ağrı Belediyesi’de Savcı Sayan dönemiyle birlikte, önceki dönemlerde alınan işçilerin işten atıldığı ya da görev tanımından farklı işlerde çalıştırılarak istifaya zorlandıkları örnekler ilk kez yaşanmıyor. Kayyum atamaları sürecinde yaşanan örnekler AKP’li belediyelerde bir usul olarak süreklilik kazanmış durumda.
Gece yarısı evlerinden çağrılarak zorla belediye binasına getirildiklerini söyleyen Kocabay, “Gece yarısı bir saatte belediyeye getirildik. Sendika faaliyetlerimizi sona erdirmemiz için tehdit edildik. Gece yarısında belediyenin ‘proje odası’ bir sorgu odasına dönüştürülmüştü adeta. Üzerimiz arandı, telefonlarımıza el konuldu ve içeride Belediye Başkan Yardımcısı ve Belediye Başkanı Savcı Sayan’ın yeğenleri tarafından tehdit edildik. Tüm bunların kamera kayıtları ve şahitleri var” diye ekledi.
Kocabay, “Biz 12 yıldır Ağrı Belediye’sinde çalışıyoruz. Dün girmedik ki işe. Kaç belediye başkanı kaç dönem gördük buralarda. Ama sendikalı olmamız bahane edilerek şimdi işten atıldık üç kişi. İşten atılmayı da Kod 4 ile gerçekleştirdiler. Yani belediye başkanı ‘biz istedik öyle yaptık keyfimize karışamazsınız’ demiş oluyor” diyerek süreci aktardı.
İşten atılan işçilerin kadro vaadiyle yıllardır oyalananlar arasından seçildiğini, esas göz dağının da kadrolu işçilere verilmek istendiğini belirten Nimet Kocabay, İsmail Yıldırım ve Şefik Ediz bu tür zorlamaların ya da işten atılmaların, emeğiyle geçinenleri yıldıramayacağını ifade etti.