ÖHD’nin kayyuma karşı düzenlediği eylemde gasp edilen belediyelere kayyum atanması ve yüzlerce kişinin gözaltına alınmasına dikkat çekildi ve şu ifadelere yer verildi:
“Bir yandan halk iradesini gasp eden zihniyet öte yandan gece yarısı başlayan ve sabah saatlerine dek devam eden ev baskınları ile kentlerimizde OHAL uygulamalarını devam ettirme niyetini bir kez daha göstermiştir. Ancak bu uygulama ilk değildir. 2016 yılında da aynı zorbalıkla HDP’li belediyelerin neredeyse tamamına kayyum atanmıştı. Ancak 2019 yılı Mart ayı yerel seçimlerinde halk, kendisine dayatılan sindirme ve yok etme politikalarına karşı sandıklara gidip misliyle cevap vererek iradesini yeniden ortaya koymuştu. Bunu hazmedemeyen siyasal iktidar Kürt halkına karşı bir kez daha hukuk tanımaz politikalarını dayatmıştır…
Söz konusu politikaların bir başka ürünü olan kayyum saldırılarıyla da kadınların siyasete katılımını güvence altına alan bir pozitif ayrımcılık uygulaması olarak eş başkanlık kurumu da ayrıca hedeflenmiştir. Kadınların politikada etkin bir siyasal özne olmaları da bu vesileyle engellenmek istenmiştir.
Tüm bunlar bir bütünen göz önünde bulundurulduğunda uygulamadaki hukukun yalnızca siyasal iktidara hizmet eden bir araç haline getirildiğini görüyoruz. Bu nedenle biz; Özgürlük İçin Hukukçular Derneği olarak meslek ilkelerimiz gereği bu hukuksuzlukların bir an önce toplumsal bir barışın tesisi ile giderilmesini ve hukukun demokrasi ve adalete hizmet etmesi gerektiğini yeniden hatırlatıyor ve halkın iradesinin gasp edilemeyeceğini bir kez daha yineliyoruz.”
