Nevin Yıldırım’ın müebbet hapis istemiyle yargılandığı davanın duruşmasında avukatlar “iyi hal” ve “haksız tahrik” indirimi talep etti. Yargıtay, kararını 23 Mayıs’ta açıklayacak.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, Yalvaç Ağır Ceza Mahkemesi’nin öz savunma hakkını kullanarak kendisini cinsel saldırıya maruz bırakan Nurettin Gider’i öldüren Nevin Yıldırım’a verdiği cezanın onanması yönünde görüş belirterek Yargıtay 1’inci Ceza Dairesi’ne gönderdiği dosyanın duruşması görüldü. Ankara Kadın Platformu duruşma öncesi, Yargıtay binası önünde kısa bir açıklama yaptı.
Yargıtay önünde yapılan eylemde konuşan Platform Üyesi Aysun Gençtanır,
“Nevin, 7 yıl önce kendine tecavüz eden bir erkeği öldürdü. Fakat 7 yıllık süreçte erkek yargı ‘tecavüze uğradım’ demesine rağmen Nevin’in beyanlarını dikkate almadı. Ve şu an müebbet hapisle yargılanıyor. Bizler Ankaralı kadınlar olarak bir kez daha söylüyoruz; erkek yargı erkeklerden yana tavır almaya devam ettikçe biz kadınlar da kendi yaşamlarımızı savunmaya devam edeceğiz.
Öz savunma haktır Nevin Yıldırım kendi yaşamını savunmuştur. Bu sokaklar, bu yargı bu sistem kadınları koruyamıyorsa kadınlar kendi hayatlarını savunmak için mücadele edeceğiz. Dün Name Öztürk’e kadın mücadelesi kazandırdı. Şule Çet davasında ‘biz kadınlar buradayız’ dediysek erkek yargı hesabını verene kadar biz kadınlar mücadele etmeye devam edeceğiz” dedi.
Açıklamanın ardından kadınlar duruşmayı takip etmek için Yargıtay binasına girmek istedi. Burada polis engeliyle karşılaşan kadınlar, içeri girmekte ısrarcı olduğunu belirtince, yalnızca 5 kişinin içeri alınacağı söylendi. Yaşanan kısa gerginliğin ardından kadınların tepkisiyle kısa bir süre sonra tüm kadınlar duruşma salonuna alındı.
Kimlik tespitiyle başlayan duruşmada ilk olarak avukat Nagihan Bulduk savunma yaptı. Yıldırım’ın önyargılı ve objektiflikten uzak bir yargılamaya maruz kaldığını vurgulayan Bulduk, “Köy halkının dedikodularından bir mahkûmiyet kurulmuştur. Esas alınması gereken, somut delillerdir” dedi.
Avukat Fatoş Hacıvelioğlu da, Yıldırım’ın meşru müdafaa hakkını kullandığını söyledi. Ortada Yıldırım’a bir saldırı söz konusu olduğunu belirten Hacıvelioğlu, “Neredeyse Nevin’in yarı çıplak baygın halde çekilmiş fotoğrafında bile mahkeme rıza arıyor. Nevin, başından bu yana olayları anlatmıştır. ‘Bana tecavüz ettiği için öldürdüm’ demiştir. Özünden bu yana ifadeleri değişmemiştir. Ancak mahkeme bunu araştırmaya gerek duymamıştır” diye belirtti.
TCK’de 25’inci maddede yer alan meşru müdafaa hakkına dikkat çeken ve Nevin’in yargılamasının bu yönde yapılması gerektiğini belirten Hacıvelioğlu, savunmasını şöyle sürdürdü: “Nevin, tekrar tecavüze uğramamak için kendini korumuştur. Yargıtay içtihatlarında yer alır. Korku, sinir, endişe nedeniyle sınır aşıldığında faile ceza verilmez. Nevin’de tüm bunlar mevcuttur. Raporda da yer alıyor. Sınırın aşılması noktasında Nevin’in psikolojisi incelenmesi gerekir. Bu kararın esastan bozulması ve meşru müdafaa hakkının değerlendirilmesi gerekir.
Sınır aşıldıysa haksız tahrik ve iyi hal indirimi yapılmasını talep ediyoruz. Birçok kadın dosyası takip ettim. Kadın cinayetlerinde erkek ‘benim erkekliğime laf etti’ diye tahrik alabilirken, burada tahrik bulmama yargı cinsiyete göre mi davranıyor sorusunu sormaktadır. İyi hal erkeklere neredeyse istisnasız uygulanırken kadınlara yüz kere düşünülüyor.”
Kadın cinayetlerinde yargılanan tüm erkeklere uygulanan iyi hal indiriminin Yıldırım’a uygulanmamasının eleştiren Avukat Zekiye Karacaboz, şunları söyledi:
“Bu karar, sadece Nevin’i değil tüm kadınları ilgilendiriyor. Nevin gibi birçok kadın suskun kalıyorsa bu yargının sorumluluğundadır.
Bütün cinsel saldırı dosyalarında yaşandığı gibi mağdurun psikolojisi dikkate alınmadan bir karar verildiğinde haksız tahrik de iyi hal de uygulanmaz. Bu dosyada cinsel saldırı suçu araştırılmayıp, sadece ‘öldürme’ suçu üzerine gidilmiştir. Nevin 7 yıldır tutukludur. AYM kararlarının söz ettiği tutukluluk sınırlarını çoktan aşmıştır. Esasa ilişkin kararın bozulması ve Nevin’in tahliyesini talep ediyoruz.”
Son olarak söz alan avukat Canan Dumrul da, Yıldırım’ın, Nurettin Gider’i öldürdükten sonra “Namusumla oynayanın sonu budur. Arkamdan konuşmayın” dediğini hatırlatarak, “Erkekler en ufak bir yargılamada ‘namusuma erkekliğime dokundu’ diyerek haksız tahrik indirimi alabiliyor. Namus, şeref, haysiyet yalnızca erkeklere özgü kavramlar olmadığına göre mahkemenin bunu görmesi gerekiyor. Mahkemede, ‘içeride yatsın’ anlayışı var. Biz bunu tartışmıyoruz. Bizim işimiz bu değil. Bizim işimiz somut delilleri değerlendirmek. Tecavüzün tıbbı delillerle araştırılması gerekir” diye konuştu.
Mahkeme heyeti savunmaların ardından kararını 23 Mayıs’ta açıklayacağını belirtti.