H.Merkezi:16 Ocak Salı günü Nor Zartonk tarafından “Hrant Dink ve Birlikte Mücadele” başlıklı bir panel düzenledi. Getronagan Lisesinden Yetişenler Derneği’nde düzenlenen panele Nor Radyo Genel Yayın Yönetmeni Melis Tantan, Agos Gazetesi yazarı Yetvart Danzikyan, Sevag Balıkçı’nın ablası Lerna Balıkçı Özder ve Nor Zartonk adına Sayat Tekir katıldı. Panelin moderatörlüğünü ise Nor Zartonk’tan Sercan Çakaroğlu yaptı.
Nor Zartonk adına açılış konuşması yapan Sercan Çakaroğlu Hrant Dink’i bıraktığı mücadele mirası ile andıklarını vurgulayarak sözü Melis Tantan’a bıraktı. Tantan konuşmasına Nor Radyo’nun 17 Ocak’ta kuruluşunun 4.yılı olacağını, radyonun sadece Ermenilere hitap etmediğini, dokuz dilde yayın yaptığını ve bu anlamda radyonun tamda Hrant’ın istediği gibi olduğunu ifade ederek başladı. Tantan konuşmasının devamında; “2012 yılına Roboski Katliamı ile girdik ve katliamla ilgili soruşturma açıldı ama herhangi bir sonuç yok. Roboski’ de katledilenler sivil silahsız insanlardı ama halen ortada bir sorumlu yok. Buradan anlıyoruz ki bu ülkede Kürtleri öldürmek suç sayılmıyor ama biliyoruz ki yalnız Kürtleri değil aynı zamanda Ermenileri öldürmekte suç sayılmıyor” dedi. Tantan konuşmasının devamında nefret suçlarının cezasız kalmasının bu suçların artmasına neden olduğunu belirtti. Ardından bir 2012 panoraması sunan Tantan 2012 yılına; Roboski Katliamı’ndan, kadına yönelik şiddete, tutuklu öğrencilerden, tutuklu gazetecilere, açlık grevleri sürecinden, 4+4+4’e, Suriye meselesine, kurulan füzelere ve iş cinayetleri gibi birçok gündemin damgasını vurduğunu belirterek tüm haksızlıklara karşı bir arada mücadele etme çağrısı yaptı.
Tanta’nın ardından sözü Yetvart Danzikyan aldı. Danzikyan Hrant Dink davası sürecini aktararak konuşmasına başladı. Davada savcının örgüt vardır demesine rağmen sonuçta örgüt yoktur kararının çıkmasını bir yargılama komedisi olarak nitelendiren Danzikyan böylelikle faillerin cezasız bırakıldığını söyledi. Hrant Dink’in katledilmesinde sorumlu olan 24 devlet görevlisinin AİHM tarafındanda sorumlu bulunmasına rağmen yargılanmadığını bunların yargılanması gerektiğini vurguladı. Ayrıca cinayette devletin bütün kademelerinin ihmali olduğunu ve savcılığa başvurulmasına rağmen herhangi cevap alınamadığını söyledi. Muammer Güler, Celalettin Cerrah gibi sorumluların ceza bir yana konumlarla ödüllendirildiğini hatırlattı. Danzikyan konuşmasının devamında; “AKP davayı karartıyor ve sorumluları koruyor. Cinayeti sürekli devletin bir kanadının yaptığını söylüyor. Davanın başından beri Ergenekon yaptı diyor ama aradan geçen zaman gösterdi ki bu cinayet devletin her kanadının sorumlu olduğu ortaklaştığı bir cinayettir” dedi. Konuşmasının devamında ise AKP’nin milliyetçi kampanyalarının arttığını vurguladı. Hocalı mitinginin bu kampanyaların bir göstergesi olduğunu söyleyen Danzikyan 2015’e kadar sesimizi bastırmaya çalışıyorlar dedi.
Danzikyan’nın ardından Lerna Balıkçı Özder bir konuşma yaptı. Özder 24 Nisan 2011’de askerde öldürülen kardeşi Sevag Balıkçı’nın öldürülmesi olayını anlatarak intihar ettiği söylendi intihar mı Ermeni kimliğinden kaynaklımı şeklinde konuştu. Olay sonrası kardeşinin öldürüldüğü Batman’daki askeriyeye gittiğini söyleyen Özder ; “Herkes çelişkili konuşuyor. Kardeşimin vurulması gören olmadığını söylüyorlar. Konuştuğum herkes çelişkili şeyler söyledi. Kardeşimi vuran kişi davanın başından beri serbest geziyor. Kardeşime ne oldu desem 24 Nisan günü Ermeni olması diyecekler” dedi ve ekledi “Bu cinayetlerin önüne geçmek için birlikte mücadele etmeliyiz”
Özder’ in ardından ise sözü Sayat Tekir aldı. Tekir konuşmasında Hant Dink davasına değinerek; “Gelinen noktada 6 yıllık dava bize gösterdi ki AKP bu cinayeti çözmeyecek. Bu davada AKP den bir umudumuz yok” dedi. Tekir Hocalı mitinginden sonra Ermenilere yönelik saldırıların arttığını belirtti. İç İşleri Bakanı İdris Naim Şahin’nin Ermenilerden intikam alacağız söylemini hatırlatarak saldırıların artmasının tesadüf olmadığını söyledi. Saldırıların sadece Ermenilere değil Kürtlere, Alevilere yani Türk ve Sunni olmayan herkese olduğunu vurguladı. Buna karşı ses çıkarılması gerektiğini söyleyerek mücadele çağrısı yaptı ve 19 Ocak’ta ki anmalara çağrı yaparak konuşmasını sonlandırdı.
