Yeni Çıkan Kitaplar

Umut Yayımcılık kitaplarına toplatma

Her dakika etrafa “özgürlük ve demokrasi saçan” egemen sınıfların biricik (!) sözcüsü AKP döneminde üretilen “12 Eylül’le hesaplaşıyoruz, demokratikleşiyoruz…” gibi söylemler ve sıkıştırıldıkları anlarda bir gecede hazırlanarak yürürlüğe konulan yargı paketleri ilginç bir şekilde belirli çevrelerde hak etmediği bir karşılık bulmaktadır.

Oysa 12 Eylül’ün yasakçı zihniyetini sözde tefe koyan bu cenahın yarattığı devlet terörünün 12 Eylül’den geri kalır bir yanı var mıdır?

Toplumun muhalif kesimlerine azgınca saldıran, “devletin imajını bozan” haber yaptıkları için gazetecileri, müvekkilinin kimliğinden dolayı avukatlarını tutuklayan; Kürt ulusuna karşı yürütülen savaşı bir üst seviyeye taşıyan, devletin hükümette bulunan partisi, AKP değil midir?

 

“AKP faşizmin ete-kemiğe bürünmüş halidir”

Demokrasinin bu yılmaz savunucusu (!) yine bir “12 Eylül klasiğiyle” karşımızda: Kitap yasaklamalar/toplatmalar hız kesmeden sürüyor! Kitapların yasaklanması/toplatılması/yakılması, 12 Eylül karanlığının adeta simgeleşen uygulaması olagelmesi itibariyle önemlidir. Zira bu, düşünceler karşısında düşülen korku ve aczi en yalın haliyle ortaya serer.

Devlet bu acizliğini bir kez daha Umut Yayımcılık tarafından basılan “UMUT 30 YAŞINDA, PARTİ VE DEVRİM ŞEHİTLERİ ALBÜMÜ”, “İŞKENCEHANELERDE KIZIL DİRENME RUHUNU YAŞATMAYA HAZIR OL” VE “BELGELERLE TKP/ML- 2 FIRTINALAR İÇİNDE BIÇAK SIRTINDA” isimli kitaplar karşısında yaşamış ve söz konusu kitaplarla ilgili olarak toplatma kararı verilmiştir.

Bir yandan bangır bangır, kitap yasaklarının kalktığı müjdelenirken (!) bir yandan bu tanıdık uygulama sürüp gitmektedir.

AKP 90 yıllık devlet geleneğinin temsilcisi değilmiş de egemen ideolojiden bir kopuş gerçekleştirmiş gibi uzlaşma için fırsat kollayanlar bizzat bel bağladıkları AKP’nin politikaları tarafından her defasında “duvara toslamaktadırlar”.

Hâlbuki bırakalım bilinç bulanıklığı yaratmayı, AKP giriştiği her icraatta ayan beyan “ben faşizmin ete kemiğe bürünmüş haliyim ve temsilcisi olduğum geleneğe sımsıkı bağlıyım!” diyor. Bunu yaparken de gemisini yürütmek için halkımıza karşı ikiyüzlü bir politikayı da elden bırakmıyor.

Bu durumu göre göre AKP’yi umut kapısı olarak işaret edenler, tarihsel sorumluluklarının altında kalıp ezileceklerdir. Ama en nihayetinde zafer, uğruna savaşılacak düşüncelere sahip olanların olacaktır!

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu