Efrîn’de Çağın Direnişi ve Kuzey Suriye’nin içinden geçtiği politik duruma ilişkin TEVDEM, SYPG ve PDKS tarafından panel düzenlendi.
H. Merkezi: Kuzey Suriye’nin Kobanê Kantonu’nda TEVDEM, SYPG, PDKS tarafından “Çağın Direnişi devam ediyor, Efrîn’in özgürlüğü halkların özgürlüğüdür” şiarıyla panel düzenlendi.
ETHA’da yer alan habere göre, Baqî Xido Kültür ve Sanat Merkezi’nde gerçekleştirilen panele Etkin Haber Ajansı (ETHA) muhabiri Welat Deniz, SYPG adına Muhammed Qasem, Kobanê TEVDEM adına Ahmet Şexo, PDKS adına Gelo İsa konuşmacı olarak katıldı.
Panelin düzenlendiği salona Efrîn direnişinde hayatını kaybeden savaşçılar fotoğraflarının yanı sıra “Çağın direnişi sürüyor Efrîn’in kurtuluşu halkların kurtuluşudur” pankartı asıldı.
“Türkiye’de yaşayan halklara gerçekleri anlatmak için Efrîn’de yerimizi aldık”
Yapılan saygı duruşunun ardından Efrîn direnşindeki gözlemlerini aktaran ETHA muhabiri Welat Deniz, 22 Nisan Kürt Gazeteciler Günü dolayısıyla mesleğini yaparken yaşamını yitiren gazetecileri andı. 58 gün boyunca çektiği görüntülerden oluşan slayt ile sunumunu yapan Deniz, AKP rejiminin Efrîn halkına 72 uçak ile 20 Ocak’tan itibaren saldırdığını, bütün saldırılara rağmen tarihi bir direniş ortaya konduğunu belirtti. Deniz, “Efrîn halkı son ana kadar topraklarını terketmemekte kararlıydı ve bu bilinçle kent içerisinde ve köylerde örgütlülüklerini güçlendirdiler. NATO’nun ikinci savaş gücü olan Türkiye’nin bütün saldırılarına karşı halklar bir arada bu saldırılara savaşçıları ile birlikte yanıt verdiler” diye kaydetti. Çektiği görüntüler ve yaptığı röportajlar ile bire bir bu direnişin tanıklığını yaptığını ifade eden Deniz, “Her gün her saat başı tepemizde gezen uçağa rağmen halkın haber alma hakkını savunmak için bütün tehlikeleri göze alarak direnen halkların yaşadıklarını Türkiye’de yaşayan halklara gerçekleri anlatmak için Efrîn’de yerimizi aldık” diye belirtti.
“Efrîn halkının ihtiyaç duyduğu şey dayanışma ve özgürlük”
Çağın direnişinin yeni bir aşamaya girdiğini hatırlatan Deniz, “18 Mart tarihi itibariyle çağın direnişi yeni bir aşamaya girişti ve bu aşamada da halk Şehba’da yaşamını yeniden inşa ederken kurulan çadır kentlerde aynı zamanda YPG, YPJ ve DSG güçleri işgalcilere karşı şehir merkezinde ve Efrîn’in çeşitli bölgelerinde eylemler gerçekleştirmeye devam ediyorlar. Şehba’da çadır kentte yaşayan halkın en fazla ilaç sorunu yaşıyor. Halk tekrardan Efrîn’e döneceğini düşünüyor. Rojava’da ve Kuzey Suriye’de yaşayan halklar Şehba’da direnişi sürdüren Efrîn halkı ile dayanışmayı büyütmeliler. Efrîn halkının en fazla ihtiyaç duyduğu şey dayanışma ve özgürlük” dedi.
“İlk günden başaracaklarını bildikleri için bunun karşısında durdular”
Ardından Çağın Direnişi ve bölgede işgalcilere karşı sürdürülen mücadeleye ilişkin konuşan TEVDEM Yöneticisi Ahmed Şexo, “Efrîn’de sürdürülen 58. günlük direniş ve geldiğimiz şu aşamada bizler için oldukça önemli. İçerisinden geçtiğimiz bu dönemde çağın direnişi ikinci aşamayla devam ediyor. Efrîn denildiğinde Arin Mirkan, Barin Kobanê, Avesta, Kendal geliyor aklımıza. Yaşamını yitiren kahramanlarımız geliyor aklımıza. Herkeste biliyor Rojava devriminin halkların özgürlük devriminin başlaması ile birlikte bu devrime yönelik saldırılar ve tehditler gün be gün artmaya devam etti. İşgalci ve onların destekledikleri özgürlük hareketinin Rojava’da ortaya koyduğu çizginin ilk günden başaracaklarını bildikleri için bunun karşısında durdular” diye belirtti.
“Devrimimizin ispatı için gençlerimiz kahramanca bütün saldırıları göğüslediler”
Rojava devrimi ilk başladığı anda uluslararası güçler bu devrimin başaramayacağını düşünerek sessizliklerini koruduklarını ancak yanıldıklarını söyleyen Şexo, “Rojava’da attığımız özgürlük ve direniş tohumları bu topraklarda yeşermeye başlayınca ve topraklarımız yüzlerce gencimizin kanları ile bu direniş tohumları ile suladığında bu devrimin başaracağını bizlere gösterdi gençlerimiz, direnen halkımız. Bütün kısıtlı imkânsızlıklara rağmen devrimimizin ispatı için gençlerimiz kahramanca bütün saldırıları göğüslediler. Herkes Kobanê direnişini Serekaniye’yi çetelere dar eden kahramanların direnişini duydu ve gördü. Demokratik Özerk yönetimin kurulması ile birlikte Kuzey Suriye halkının birlikte ortaya koyduğu yeni yaşam iradesine yönelik işgalcilerin saldırıları daha fazla artarak devam etti” dedi.
“Kürt halkı bütün Suriye’de kendini direniş ile ortaya koymuştur”
AKP/Saray rejiminin desteklediği çetelerin Kobanê’ye de zamanında saldırdıklarını ve dört tarafını tamamıyla çevirdiklerini buna karşı Kobanê’de ortaya çıkan direnişin Efrîn’de benzerinin yaşandığını ifade eden Şexo, “Erdoğan o dönemde de televizyon karşısına çıkarak ‘Kobanê düştü düşecek’ demişti ve bunu umut ediyordu. Mazlum Doğan’ın 21 Mart’ta yaktığı direniş çizgisi Kobanê’de de Efrîn’de de bir kez daha kendini ortaya koydu. Kobanê’ye bu direniş sürecinde gelen birçok genç savaşçı belki de Kobanê’nin bir baraj suyunu bile içmeden şehit düştüler. Kobanê’ye ölümüne koşan gençlerimiz Kobanê’de ölümün içindeki özgürlüğü görüyorlardı. Kürt halkı bütün Suriye’de kendini direniş ile ortaya koymuştur” diye kaydetti.
Efrîn’de bütün oyunlara, işbirlikçi yaklaşımlara direndi, direnişini sürdürüyor”
Efrîn’de bütün halkların savaşçılar ile birlikte direndiklerini vurgulayan Şexo, “Emperyalistler bütün çıkarları için kendileri büyük oyunlar ile bugün topraklarımıza ve devrimimize saldırıyorlar. Kobanê’de bunu denediler yenildiler şimdi aynısını Efrîn’de tekrardan pazarlamak istiyorlar. Yine de Kobanê’de ortaya konulan direniş, Efrîn’de yine aynı kararlılık ile devam etti. Kobanê nasıl bütün saldırılara direndiyse Efrîn’de yine aynı şekilde bütün oyunlara işbirlikçi yaklaşımlara karşı direndi, direnişini sürdürüyor” dedi.
“İşgalci Türk devletinin tek amacı devrimi yok etmek”
Çağın direnişinde yaşamını yitirenleri saygı ile anarak konuşmasına başlayan SYPG adına Muhammed Qasem, “Kuzey Suriye’de herkesin bildiği üzere iki büyük cephe oluşturulmak isteniyor bunlardan birincisi Rusya’nın başını çektiği, İran ve Suriye rejimi, ikinci güç ise ABD’nin başını çektiği İngiltere Fransa ve onlara bağlı olan Avrupalı devletler. Bu güçlerin içerisinde işgalci Türk devleti Suriye içerisinde yer edinmeyi amaçlıyor. Aynı zamanda Osmanlı sistemini tekrardan bu topraklarda yeniden yaşatmak istiyor. Türk devleti hala bölgede kimle nasıl ne şekilde hareket edeceğini belirleyemediği için bir gün Rusya ile ikinci ABD ile çıkar ilişkileri kurmayı amaçlıyor. İşgalci Türk devletinin Kuzey Suriye’de ve Rojava’da tek bir amacı var oda bu devrimi yok etmek. Bunu her yerde işgalciliğini göstererek itiraf ediyor” diye kaydetti.
“Çözüm için mücadele etmeliyiz”
Rojava devrimini halkların ve savaşçıların ortaya koydukları mücadele ile savunduklarını vurgulayan Qasem, “Bütün halklar Rojava devrimini savunmak için bu toprakları kanlarıyla suladılar. Serekaniye savaşından, Haseke’ye Kobanê’ye ve hatta Şengal’e kadar bütün halklar bu devrimi savunmak için direndiler. Halklarımızın dışında bu devrimin büyütülmesine başka hiçbir güç yardımcı olmadı bunun iyi bilinmesi gerekiyor. Bazı gerçeklikleri iyi bilmemiz gerekiyor bu soru ile sık sık karşılaşıyoruz. Bizim bölgede ABD ve diğer uluslararası güçler ile gerçekleştirdiğimiz ortaklıklar taktikseldir her an değişebilir. Bütün uluslararası güçler kendi çıkarları ve Suriye’de pay kapma yarışında oldukları için şuan bizimle ilişkilerini sürdürüyorlar. Biz yine bütün sokaklarımızı, topraklarımızı uluslararası güçlere bağlı kalmadan kendimiz savunacağız. Bunu örgütlemeyi kendimizde amaç olarak önümüze koyacağız. Biz Kuzey Suriye’nin genelinde çözüm için mücadele etmeliyiz” dedi.
“Kürt ulusal kongresi KDP tarafından engellenmeye çalışılıyor”
SYPG olarak ulusal kongrenin biran önce toplanması gerektiğinin altını çizen Qasem, “Birinci ve en nihai hedefimiz Rojava ve Kuzey Suriye devriminin savunulmasıdır. Bütün halklar ile birlikte bunu gerçekleştireceğiz Arap, Türkmen, Kürt, Çerkes halkları bu savunmalarda yerlerini almalılar. Kendi devrimini savunacakları mekanizmalar ortaya çıkartmalıyız. Bu devrim halkların devrimidir ve bunun için bu devrimin bütün parçalarını birlikte savunmamız gerekiyor. Bunun içinde devrimimizi sahiplenmeliyiz. Kürt ulusal kongresi KDP tarafından engellenmeye çalışılıyor. Bu engellemenin başını işgalci Türk devleti ile birlikte Efrîn işgaline onay veren Mesut Barzani gerçekleştiriyor” diye kaydetti.
“Türk devleti ve KDP’nin ilişkisini lanetliyoruz”
Qasem, “Rojava’da Bakur’da, Başur’da, Rojhilat2ta bunu gerçekleştiriyor. Türk devleti bu saldırıları tek başına gerçekleştirmiyor bu saldırıları bölgede KDP’nin desteğini alarak yapıyor. Biz Türk devleti ve KDP’nin ilişkisini lanetliyoruz ve bütün bölge halklarına bu sistematik işbirlikçi zihniyete karşı cephe almaya çağırıyoruz” diye konuştu.
SYPG olarak bütün halkların katılacağı bir konferans gerçekleştirmeyi düşündüklerini bu konferansta herkesin yer alabileceğini dile getiren Muhammed Qasem, son olarak bütün halkların gerçekleştirilecek bu konferans ile Ortadoğu2da ortaya çıkan bütün sorunları çözüme kavuşturacaklarını belirtti.
PDKS adına gerçekleştirilen konuşmanın ardından panel soru cevap bölümü ile sona erdi.