İstanbul: “OHAL/tecrit işkencesi son”, “İnsan haklarıyla insandır”, “Dilber Tanrıkulu serbest bırakılsın”, sloganları eşliğinde İHD Hapishane komisyonunun 302.Haftasının eylemi başladı.
İHD adına kısa bir açıklama Mehmet Acettin tarafından gerçekleştirildi.
Acettin “Hasta tutsakların sorunlarının acilen çözülmelidir. Bugün hasta tutsaklar “kampüs” tipi denilen hapishanelerde ring aracılığıyla götürülmekte ve hastanelerde bekletilmekte, tedavileri engellenmektedir. Uzun süreli bu şekilde bekletilen Murat Saat yaşamını yitirdi. Bugün Şakran Hapisganesinde benzeri bir haber aldık.
Hasip Gül Şakran’da aynı muameleye maruz kaldı ve hastaneye ringle götüldü, yoğun bakımda ve durumu kritik, bu nedenle ambulansların devreye girmesi gerekiyor” dedi.
Haftanın açıklamasında ise Dilber Tanrıkulu’nun durumu gündeme taşındı.
Açıklamada, görüşün yalnız mahpuslar için değil mahpus yakınları içinde işkenceye dönüştüğü belirtilerek, Elazığ Hapishanesi’nde yaşananlara dair, “Elazığ Hapishanesi’nde kadın mahpuslar onur kırıcı kimlik kartı takılması telefon görüşünde hemmahpusun, hem de görüştüğü yakının kendi künyelerini okuması dayatmaları başta olmak üzere saldırıların son bulması için açlık grevindeler. Bu mahpusların açlık grevi 70 günü aştı” denildi.
Açıklamanın devamında, son KHK ile resmileştirilen TTE’ye karşı politik mahpusların tek ağızdan ‘Kefen giyeriz tek tip elbiseyi giymeyiz’ sözleri aktarıldı.
Açıklamanın devamında Mardin E Tipi Hapishanesi’nde tutsak olan Dilber Tanrıkulu’nın duyarlılık çağrısı paylaşıldı.
“302.haftada hasta mahpus Dilber Tanrıkulu için susku fesadını parçalayacağız. Dilber Tanrıkulu Cizre’de katliam bodrumlarında sonra Nusaybin’de 62 kişiyle bir apartman bodrumunda mahsur kalır. Cizre’deki gibi Nusaybin’deki bodrumda bombalanır. Şarampnel parçaları bacağına gelir ve kan kaybetmeye başlar” sözleriyle Dilber’in mücadelesine dair paylaşım yapılırken gönderdiği mektup okundu.
İnsan hakları savunucuları, Dilber’in mktubunun ardından Dilber’in vakit kaybedilmeden tedavi edilmesi çağrısı yaptı.