Anayasa Mahkemesi (AYM), tutuklu ve hükümlülerin kapalı görüşlerde ziyaretçileriyle yaptıkları görüşmelerin dinlenmesi ve kayda alınmasının “haberleşme hürriyeti” ile “özel ve aile hayatına saygı hakkı”nı ihlal ettiğine karar verdi.
Eşref Köse kararına atıf
Belma Teke ve diğer başvurucuların dosyalarını başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle kabul edilemez bulan AYM, “Abdülvahap Yusuf Çevik ve diğerleri” dosyasını inceleyerek karara bağladı. Mahkeme, görüşmelerin kaydedilmesi nedeniyle daha önce verdiği Eşref Köse kararını hatırlatarak, keyfiliğe karşı uygun bir koruma sağlanması gerektiğini vurguladı.
Eşref Köse kararında, kapalı görüş sırasında bir görevlinin konuşmaları dinleyebileceği mesafede bulunabileceği belirtilirken, teknik araçlarla görüşmelerin sistematik şekilde dinlenmesi veya kaydedilmesine ilişkin mevzuatta bir düzenleme olmadığına dikkat çekilmişti.
Kanunilik ilkesi yok sayılıyor
AYM, haberleşme hürriyeti ve özel hayata saygı hakkına müdahale teşkil eden dinleme ve kayıt alma işlemlerinin “kanunilik ilkesi”ni karşılayacak şekilde düzenlenmediğini ifade etti. Bu tür uygulamalara olanak sağlayacak bir yasal dayanağın bulunmadığını belirten Mahkeme, Anayasa’nın 20’nci ve 22’nci maddelerinde güvence altına alınan hakların ihlal edildiğine hükmetti.
Manevi tazminat kararı
AYM, ihlalin sonuçlarının ortadan kaldırılması için konunun yeniden değerlendirilmesi gerektiğini belirterek, başvuruculara ayrı ayrı 30 bin TL manevi tazminat ödenmesine karar verdi.