Filistin İçin Bin Genç, 1 Mayıs’ta Taksim’e çıkmak isterken gözaltına alınan 18 üyelerinin Filistinle dayanışma eylemleri nedeniyle de suçlanmasına ilişkin İstanbul Çağlayan Adliyesi önünde açıklama yaptı.
Filistin İçin Bin Genç adına açıklamayı okuyan Yüsra Sümeli, Aksa Tufanı harekete geçtiğinden beri Filistinli direniş örgütlerinin sesine kulak vermek, onların sesini burada yankılatmak için çabalıyoruz. Onurlu direniş neferlerinin işgal devletini yalnızlaştırma çağrısını burada muhataplarına karşı haykırıyor, “İsrail’le İlişkileri Kes!” talebini her gün yineliyoruz. Fakat bu çağrılarımızın karşısında sürekli kolluk kuvvetleriyle, karalama çalışmalarıyla ve bizzat hükümet yetkilileri tarafından iftiralarla karşılaştık” dedi.
Bu saldırılara karşı yılmadıklarını, direniş örgütlerinin 1 Mayıs çağrısına da kulak verdiklerini ve meydanlara çıktıklarını vurgulayan Sümeli, “Birçok arkadaşımız farklı ekiplerle 1 Mayıs meydanlarında Filistin halkının direnişini selamladı, Filistin halkının taleplerini dillendirdi.
1 Mayıs günü, içlerinde Filistin için Bin Genç’ten omuzdaşlarımızın da bulunduğu Gençlik Komiteleri üyeleri Taksim’de yürürken gözaltına alındılar. Sadece 2911 sayılı kanuna muhalefet gerekçe gösterilerek gözaltına alınan arkadaşlarımızın gözaltı süresi 3 gündür “İsrail’le Ticareti Kes” eylemleri hakkında sorgulamalarla uzatıldı ve türlü kötü muamelelere ve işkencelere maruz kaldılar” ifadelerini kaydetti.
6 Nisan’daki Ticaret Müdürlüğü’ne yürünen eylemde olmayan arkadaşlarının dahi “İsraille ticaret kesilsin demeniz için size kim emir veriyor, kim tarafından fonlanıyorsunuz” sorgusuna maruz kaldığını bildiren Sümeli, “Biz mücadele emrini yalnızca Filistin halkının onurlu direnişinden alıyoruz! Soruyoruz, peki siz 7 aydır soykırımı fonlayan artık itiraf ettiğiniz kanlı ticaretiniz için icazeti kimden aldınız?” diye sordu.
“Israrla kınamak yetmez, yaptırım gerek dedik ama hükümet ve sermayedarlar aylarca bu soykırıma göz yumup ortak oldular” diyen Sümeli, şöyle devam etti:
“Ancak Gazze harap olduktan, on binlerce Filistinli katledildikten sonra İsraille ticareti durdurma kararı alındı. Dostlarımız tek bir Filistinli kardeşimizin canı, cebinize giren kanlı paradan değerlidir dedikleri için cezalandırılıyorlar.
Emniyette “katil İsrail işbirlikçi akp” ve “soykırımcı İsrail, işbirlikçi sermaye” gibi sloganlar sanki bir suçmuş gibi sorgulanıyorlar.
Soruyoruz, bir halk katledilirken katille ticaret yapmak suç değil de, soykırımcıları fonlamayın demek mi suç? İsraile çeliğinden enerjisine kaynak sağlamak değil de işgalciyle işbirliğini kesin demek mi suç?
Esas suçlunun kim olduğunu Ticaret Bakanlığının açıkladığı ambargo kararında gayet açık görüyoruz. Bunca aydır Filistin halkının çağrılarına kulak tıkayan, işbirliğini sürdüren hükümet ve sermaye geri adım attıysa bugün yargılamaya çalıştıkları dostlarımızın ısrarı sayesindedir.
İsnat ettiğiniz suçlar göğsümüzde onur nişanesidir. 18 arkadaşımız üzerinden, bu topraklarda Filistin halkının gerçek taleplerini dillendirdiğimiz, siyonistlerin işbirlikçilerinin İki yüzlü tavrınızı ifşa ettiğimiz için cezalandırılmaya çalışıldığımızın farkındayız.
Herkes iyice kulak versin ve bilsin ki Filistin mücadelesi yargılanamaz. Tekrar ediyoruz, Filistin için 18 değil binlerce genciz! Kimseyi arkadamızda bırakmadan, Siyonizme emperyalizme karşı mücadeleden vazgeçmeyeceğiz. Dostlarımızı alacağız, Özgür Filistin için intifadanın bu topraklardaki sesi olmaya hep beraber devam edeceğiz!”
