Hatay’ın Defne ilçesine bağlı Aşağıokçular Mahallesi’nde çevreyi toza boğarak yapılan yıkımlara müdahale eden halk, şirketleri bu şekilde davranmaya teşvik edenin Valilik olduğu yanıtını aldı. Yıkım işlerini üstlenen şirketlerle bölge halkı arasındaki gerilimlerde arabuluculuk yapmak üzere görevlendirildiklerini belirten polisler, kâğıt üzerinde “sulamasız yıkım yapılmayacak” diyen Valiliğin, yıkım işlemlerinin hızla tamamlanması talimatı verdiğini söyledi.
Kentte içme ve kullanma suyu sorunu sürerken yıkım alanları için uzak bölgelerden arazözlerle su taşıyan şirketler ise Valiliğin hızlı yıkım talimatının fiilen sulamasız yıkım anlamına geldiğini söylüyor.
Yaşam Meclisi müdahale etti
Aşağıokçular Mahallesi’nde depremden etkilenen halkın, yaşamı birlikte yeniden inşa etmek üzere bir araya geldiği Yaşam Meclisi, nisan ayından bu yana tedbirsiz yıkımlara müdahale ediyor.
Halk sağlığı toplantıları yaparak tozlu yıkımlara izin vermeme kararı alan ve diğer mahallelere de örnek olan Aşağıokçular sakinleri, bugün sulamasız yapıldığı için mahalleyi toza boğan bir yıkıma daha müdahale etti.
Mahallenin üst tarafında restoranların da bulunduğu bir alanda sulamasız yapılan yıkım, restoranları ve alt tarafta bulunan ve çok sayıda ailenin yaşadığı ev ve çadırları toza boğdu.
Yaşam Meclisi’nin çağrısı ile yıkımın yaşandığı alana giden mahalleliler Valiliğin sulamasız yıkıma izin vermeyen genelgesini hatırlatınca, yıkım alanında görevlendirilen polislerden şaşırtıcı bir yanıt aldı. Polisler “Valilik talimat verdi, şirketlerin yıkımı tamamlaması lazım. Bize de ‘halkla şirket arasında arabuluculuk yapın’ dediler. Kâğıt üstünde susuz olmaz diyorlar, ama bu yıkımlarım yapılması gerekiyor” dedi.
Bunun üzerine mahalleliler 112 ihbar hattını aradı. Birkaç saat sonra alana gelen polis amiri, susuz yıkım yapılamayacağını, görevli polislerin de bu konuda uyarması gerektiğini söyledi.
Şirket yetkilileri tüm bu diyalogların ardından arazöz getirtti ancak getirtilen arazöz yıkım alanını sulayacak kapasitede olmayınca, mahallelilerden yardım talep etti. Yaşam Meclisi üyeleri de bunun şirketin sorumluluğunda olduğunu belirterek şirket yetkililerini gerekli tedbirleri almaları, aksi takdirde yıkım yaptırmayacakları konusunda uyardı.
Şirket yetkilileri sonraki günler için söz verirken, Yaşam Meclisi üyeleri de yönetmelik ve genelgelerde yer alan tedbirlerin uygulanması için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na başvurulacağını söyledi.
Halk, sağlığını savunuyor
Hatay’da depremde ağır hasar gören binaların yıkım işlemleri hızlandırılırken şirketler pek çok noktada halk sağlığını korumaya yönelik hiçbir tedbir almıyor. Binaların Yıkılması Hakkındaki Yönetmelik maddeleri uygulanmadığı gibi, toz yayılımını engellemeye dönük maske dağıtımı ve sulama gibi işlemler de ihmal ediliyor. Böylece kent halkı aylardır toz soluyor. Yıkılan binaların çoğunluğunda asbest tespit edilirken, asbestli tozu soluyanlar orta vadede kanser dahil ciddi solunum yolu hastalıklarına yakalanma riskiyle karşı karşıya bırakılıyor.
“Halk sağlığı için buradayız” diyen sağlık emekçilerinin de katılımıyla toplantılar yapan Yaşam Meclisi, depremden etkilenen halkın toplumsal bir sağlık sorunu ile karşı karşıya olduğunu ve halkın kendi sağlığı için harekete geçmesi gerektiğini savunuyor.
Bu akşam Turunçlu Mahallesi’nde yapılan halk sağlığı toplantısından.
Sağlıklı geçici barınma koşullarının hala tam anlamıyla sağlanamadığı kentte, halk yıkım nedeniyle oluşan asbestli tozun yanı sıra, su ve elektrik kesintilerinin, hijyen malzemesi, içme suyu ve gıda yetersizliğinin, böcek, sivrisinek sayısında artışın ve aşırı sıcakların yarattığı sağlık sorunlarıyla karşı karşıya.
