Güncel

Emek ve Özgürlük İttifakı seçime ilişkin mutabakat metnini açıkladı

Seçime yönelik tutum ve politik mutabakat metnini açıklayan Emek ve Özgürlük İttifakı, ittifakta yer alan EHP, EMEP, HDP, SMF ve TÖP’ün seçimlere 81 ilde Yeşil Sol Parti listesinden ortak gireceğini, TİP’in ise seçimlere 49 il ve 52 seçim çevresinde kendi logosuyla gireceğini kaydetti.

Emek ve Özgürlük İttifakı, seçime yönelik tutum ve politik mutabakat metnini, Ankara’da bulunan Mülkiyeler Birliği’nde basın toplantısıyla açıkladı.

Emek ve Özgürlük İttifakı’nda yer alan Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) Eşsözcüsü İbrahim Akın, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı Erkan Baş, Emekçi Hareket Partisi (EHP) Genel Başkanı Hakan Öztürk, Sosyalist Meclisler Federasyonu’ndan (SMF) Erdal Ataş, Toplumsal Özgürlük Partisi (TÖP) Sözcüler Kurulu üyesi Perihan Koca ve Emek Partisi (EMEP) Genel Başkanı Ercüment Akdeniz katıldı.

İttifakı’n seçime yönelik tutum ve politik mutabakat metnini Yeşil Sol Parti Eş Sözcüsü İbrahim Akın okudu.

Emek ve Özgürlük İttifakı olarak 14 Mayıs’ta yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimlerine ilişkin yürüttükleri çalışmaların belli bir olgunluğa ulaştığını belirten Akın, 22 Mart’ta Cumhurbaşkanlığı seçimlerine dair açıkladıkları tutumlarını hatırlatarak, bugün ise milletvekili seçimlerine dair tutumlarını açıklayacaklarını kaydetti.

81 ilde seçime katılacak

Akın, ittifakta yer alan EHP, EMEP, HDP, SMF ve TÖP’ün seçimlere 81 ilde Yeşil Sol Parti listesinden ortak gireceğini vurgulayarak, TİP’in ise seçimlere 49 il ve 52 seçim çevresinde kendi logosuyla gireceğini, diğer tüm il ve seçim bölgelerinde Yeşil Sol Parti’yi destekleyeceğini aktardı.

Akına,Bu kararımızın tek adam rejimine karşı sömürülen, ezilen halkların, işçilerin, emekçilerin, kadınların, gençlerin ve bütün halk kesimlerinin, tüm bileşenleriyle birlikte Emek ve Özgürlük İttifakı’nın seçimlerden kazanarak çıkmasına hizmet edeceğine inanıyoruz. Bütün işçilere, emekçilere, kadınlara, gençlere ve halklarımıza hayırlı olsun. Birlikte kazanacağız. Halklarımız kazanacak” diye konuştu.

TİP: İttifakı’nın varlığı bir güvencedir

Mutabakat metninin okunmasının ardından söz alan TİP Genel Başkanı Erkan Baş, “Emek ve Özgürlük İttifakı’nın varlığı bir güvencedir. Bu kararlılık, inadımız ve mücadele birliğimiz bugün daha kuvvetlenmiş durumda. Bir seçim ittifakı olarak da Emek ve Özgürlük İttifakı’nı ilan etmiş durumdayız. Önümüzdeki günlerde en iyi sonucu alabilmek ve ülkeyi tek adam rejiminden kurtarabilmek ve ikinci yüzyılı hepimiz için güçlü kararlı ve geride kalan dönemde yaptığımız bütün hataları, eksikleri bir daha yaşamayacağımız bir ülke olmak için güç birliğimizi ittifakımızı görev ve sorumluluğa hazır hale getirdik” diye konuştu.

Seçime ayrı girme kararlarının eleştirilmesine ve tartışılmasına değinen Erkan şu sözleri kullandı:

“Kamuoyunda çokça tartışıldığı için bir cümle ile geçeceğim; Türkiye’de 87 seçim bölgesi var, TİP 52 bölgede seçimlere katılacak. Çok ayrıntılı çalışmalar neticesinde sadece 7 seçim çevresinde daha önceki seçimlerde HDP’nin milletvekili çıkardığı bölgelerde TİP seçimlere girecektir. Bu şöyle de yorumlanabilir aslında 80 seçim çevresinde tam mutabakat sağlanmış durumdadır. Bu son derece önemlidir. İnanıyoruz, görüyoruz sokaktaki yansımasını hissediyoruz, Emek ve Özgürlük İttifakı bu seçimlerin en büyük süprizlerinden birini gerçekleştirecektir.”

TÖP: Kararlılıkla yürüyoruz

Tarihi bir sorumlulukla yola çıktıklarını söyleyen TÖP Sözcüler Kurulu üyesi Perihan Koca, demokratik bir Türkiye’nin kuruluşu için kolları sıvadıklarını belirtti. Koca şu şekilde konuştu:

“Emek ve Özgürlük İttifakı olarak yan yana geldiğimiz andan itibaren tarihsel bir sorumlulukla yola çıkıyoruz demiştik. Demokratik bir Türkiye’nin kuruluşu için meydan okuyarak kolları sıvamıştık. Halkın sözcülüğüne soyunarak ortak bir mücadelenin inşasında bu yolu kararlılıkla yürüdük. Bugün geldiğimiz aşamada güçlü bir seçim kampanyasının koşullarını, çalışmalarını yeni bir aşamaya taşımış bulunmaktayız. Bu yeni aşama 24 Eylül’de yayınladığımız halkçı programda ve bugünkü seçim bildirgesi halkçı çözümün ifadesi olarak algılanmalıdır. Bu anlamıyla Emek ve Özgürlük İttifakı yan yana geldiği ilk günden itibaren ifade ettiği gibi halkların yegane çözüm alternatifi olarak kendini ortaya koymuştur. Bugün karşı karşıya olduğumuz siyasal ve toplumsal enkaz, emekçi sınıflara vaat edilen derin yoksulluk cehennemi, halklar ve özgürlük sorunu öyle yumuşak geçiş programı ve restorasyoncu çözümlerle bertaraf edilecek aşamayı geçmiştir.

EHP: Mücadelemizi bir üst noktaya taşıyoruz

EHP Genel Başkanı Hakan Öztürk, büyük emekler sonucu Emek ve Özgürlük İttifakı’nın bugünlere ulaştığını ifade ederek, “Bütün bu ilerleyiş bizi bugüne getirdi. Mücadelemizi bir üst noktaya taşıyoruz. Son derece mutluyuz. Bu mutluluğa bağlı olarak umutluyuz. Tek adam rejimine karşı tek yumruk ve tek vücut olarak onu göndereceğimizi düşünüyoruz ve bu iradeyi ortaya koyuyoruz. Bunu başarabilmek için şimdi ortaklaştığımız bir partimiz var, Yeşil Ve Sol Parti. Onun ortaklığında seçimlere gireceğiz. Elbette TİP’li yoldaşlarımızda Emek Ve Özgürlük İttifakının içerisinde. Birlikte tek bir güç olarak birliğimizi sağlayarak, Türkiye’deki bütün koşulları ve sorunları değiştirmek için harekete geçeceğiz” şeklinde konuştu.

EMEP: Bir mücadele ittifakı olarak doğduk

EMEP Genel Başkanı Ercüment Akdeniz, halkların sesini birleştirdiklerini belirterek, “Bu seçime girerken, kalan 36 günde bizi bir araya getiren şey, bu memleketin çocukların gece yatağa aç girmeleridir. Bizi bir araya getiren annelerin sabah çocuklarını okula gönderirken, beslenme çantasına ne koyacağım diye düşünmeleridir, kadına yönelik şiddettir. Kendi iradesini memleket yönetimine taşıyana olan kadınların iradesidir. Biz bu çerçevede, bu süreçte şunu duyuyoruz. Şu sesi birleştiriyoruz; emekçiler diyor ki, daha çok çalışıyoruz, ama daha çok yoksullaşıyoruz, daha çok çalışıyoruz ama geçinemiyoruz, başımızı koyacağımız bir konut sahibi olamıyoruz, pazara çıkamıyoruz. Domatesin, patlıcanın, biberin, soğanın tane ile tartıldığı memleket tablosunu yıkmak için bir geldik. Bir seçim ittifakı olarak değil bir mücadele ittifakı olarak doğduk. 2023 1 Mayıs’ında bütün Türkiye’yi emekçilerin taleplerinin meydanlara döküldüğü, fabrikalarda, iş yerlerinde meydanlarda, milyonların taleplerinin yükseldiği bir mücadele gününe çevireceğiz. 1 Mayıs’ı 14 Mayıs’a bağlayan büyük bir politik gösteriyi tüm Türkiye’de gerçekleştireceğiz. Bizim ittifakımız çağrısı budur” diye konuştu.

SMF: Söz bitmiştir, artık eylem vakti

SMF’den Barış Kayaoğlu, toplumsal, siyasal ve tarihsel gelişmelerin yaşandığı bir süreç olduğuna dikkat çekerek, “Safların netleştiği, toplumsal dinamiklerin keskin biçimde safları birleştirdiği bir süreci yaşıyoruz. Bize göre iki taraf var. Bir tarafta onlar, bizim vergilerimizle ellerinde bulundurdukları imkanları enkaz altındaki kurtarmak için kullanmayanlar. Halktan çaldıkları ile Saray’a bağış yapanlar, yeni rant pazarlarını paylaşmak için avuçlarını ovuşturanlar, çadır satanlar, halka hakaret ve tehdit yağdıranlar, halkın dayanışmasını engellemeye çalışanlar. Diğer tarafta ise yokluk için tüm imkanlarını seferber eden, ay sonuna güç bela getirirken deprem bölgesine. İhtiyaç maddelerini gönderen halklar. Bizim tarafımız belli. Tehditlerle, hakaretlerle, zorbalıklar, korku imparatorluğu yaratma çabası nafiledir. Bugün bu tablo da bunun göstergesidir. Halklarımızın tarihsel mücadele birikimi ve ortak mücadele geleneğinden oluşan Emek Ve Özgürlük İttifakı bu koyu karanlık kuşatmayı yerle bir ederek, hak ettiği yer olan tarihin çöplüğünden yollayacağından kimsenin kuşkusu olmasın. Söylenecek her söz söylendi. Her tartışma yürüdü. Emek ve Özgürlük İttifakı kendinden emin ve kararlı adımlarla yoluna devam ediyor. 14 Mayıs’ta parlamentoda en geniş kesimi en fazla vekille temsil etmeye kararlıdır. Bize göre söz bitmiştir, artık eylem vakti” diye seslendi.

HDP: Birlikte kazanmaya geliyoruz

HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar ise şunları söyledi: “Bizler bu karanlığı dağıtmak için geliyoruz. Bu konuda irademiz sağlam, kararlılığımız tamdır. Bütün bu geride bıraktığımız çalışma döneminden sonra şimdi mücadeleyi yükseltme, çalışmaları yoğunlaştırma ve kazanımları en üst noktaya taşıma zamanıdır. Dönüşümün merkezi gücü olacak bir temsiliyeti parlamentoya taşımak temel hedefimizdir. Parlamentoyu bu temsiliyetle dönüşüm merkezi haline getirmek gibi tarihi bir sorumlulukla karşı karşıyayız. Türkiye’de demokratik dönüşümün de savaş, yalan, talan politikalarını sonlandırmanın da barışı ve adaleti kurmanın da ancak bizlerle mümkün olduğunu söylemeliyiz. Bizler demokrasinin adaletin emekten yana bir düzenin ve büyük barışın inşası iddiasındayız. Hem de temel güvencesi olduğuna inanıyoruz. Halklarımızı bu hedefler doğrultusunda aynı inançla kenetlenmeye çağırıyoruz. Birlikte başarağımızdan kimsenin şüphesi olmasın. Sahadaki çalışmalar yoğunlaştıkça daha önce dile getirilen kaygıların da yersiz olduğunu hep birlikte ortaya koyacağız. Yolumuz açık olsun, değiştirmeye geliyoruz, hep birlikte kazanmaya geliyoruz.”

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu