“İçeride her yönüyle tam bir dağılma ve çöküş halinde olan AKP-MHP iktidarı, yeni bir askeri harekâtla Suriye’nin Kürt bölgelerindeki işgali genişletmeye hazırlanıyor. Bu sayede beka söylemi yeniden ısıtılacak, şoven milliyetçi bir dalga yaratılarak iktidarın yaşadığı dağılma ve çöküşün önüne geçilmeye çalışılacak” diyen Selahattin Demirtaş, Suriye harekâtı için geri sayımın başladığını ifade etti.
Herkes ak kaşık da Kürtlere ve Şam yönetimine gelince mi “terörist” ve “katil”?
AKP-MHP iktidarının tüm diyalog yollarını kapattığını söyleyen Demirtaş, Kürtler ve Şam hükümetiyle görüşmemesine dair ise şu değerlendirmeyi yaptı:
“Koskoca Türkiye katille, teröristle mi görüşecek!” diyenler varsa buna ancak gülünür. Yine de güldükten sonra kendilerine hatırlatalım, Suudi Prens melek olduğu için mi onunla görüştünüz? Birleşik Arap Emirlikleri Prensi zemzem suyuyla mı yıkanıp geldi de onunla görüştünüz? İsrail ile görüşmeye ne demeli? Peki ya Taliban liderleriyle görüşmeler? Mısır’daki “darbeci Sisi” ile görüşme hazırlığı?
Dünyanın bütün devletleri ve silahlı yapıları sütten çıkmış ak kaşık da sıra Kürtlere ve Şam yönetimine gelince mi “terörist” ve “katil” oluyorlar? Daha dün sarılıp öpüştüğünüz Putin, İdlib’de 34 askerin katledilmesinden sorumlu değil mi?
Uluslararası toplum ve bölgesel güçler dahil olmak üzere herkes bu harekâta karşıyken, içerideki ekonomik kriz tam çöküşe doğru giderken Türkiye’yi sonu belirsiz bir maceraya, bir bataklığa sürüklemenin vebalinin ağır olacağını söyleyen Demirtaş, böyle bir savaşın ülke ve halk yararına değil, olsa olsa AKP-MHP iktidarı yararına olacağını ifade eden Demirtaş halkı düşünen ve demokrasiyi savunan her kesimi savaşa karşı sesini cesurca yükseltmeye çağırdı.