Güncel

Adı Tekrar “Vergisiz” Özü Hala Vergili…

Bir dizi ziyaret için 25.05.2014 tarihinde memleketi Batman’a giden Maliye Bakanı M. Şimşek burada bir köy adının değiştirilmesi törenine katıldı. “AK Parti hükümetleri ile ülkemizdeki geçmişte kalan ama bir dönem için yaşanan ret, inkâr ve asimilasyon siyasetine son verdik. Biz Türkiye’nin farklılıklarını bir zenginlik olarak gördük. Geldiğimiz günden bu yana demokratikleşme anlamında çok yol kat ettik, bu gün bu adım sembolik bir adımdır. Demokratikleşme paketi çerçevesinde ismi zamanla değiştirilen köylerimize eski isimlerini verme imkanı getirdik” şeklinde konuşan M. Şimşek adı değiştirilen köy ile ilgili olarak “Becirman uzun yıllar büyük bir haksızlığa uğramış, çünkü burası bir seyit köyü Osmanlı döneminde bunlar vergiden muaf tutulmuşlar. O nedenle köyün ismi Kürtçe’de vergisiz anlamına gelen Becirman olmuş ama Türkçeleştiğinde köyün ismi Vergili olarak değiştirilmiş” dedi.

M. Şimşek haksız sayılmaz! Gerçekten Türkçe olmayan yerleşim isimlerinin değiştirilmesi elbette ret, inkar ve asimilasyon politikaları açısından önemli bir yerde duruyor. Bu konuda yapılmış bir çalışmadan aktaracak olursak: 1925 yılında Doğu Karadeniz bölgesindeki yer adlarının Gürcüce olmasından dolayı değiştirilmesi Cumhuriyetin ilk icraatlarından biri olarak karşımıza çıkmaktadır. İçişleri Bakanlığı’nın hazırladığı yayına göre 1981 yılına kadar tam olarak 11931 köyün adı değiştirilmiştir. (Türkiye’de yaklaşık 40 bin köy vardır). 1981 yılından sonra ise 280 köyün adı daha değiştirilmiştir. (2000 yılına kadar-bn). İçişleri Bakanlığı’nın 1940 yılı sonlarında hazırladığı genelge ile bu politika resmileşmiştir. “Yabancı dil ve kökenlerden gelen ve kullanılmasında büyük karışıklığa yol açan yerleşme yerleri ile tabii yer adlarının Türkçe adlarla değiştirilmesi” kararıyla başlayan resmi çalışma sonrasında kurulan komisyonlarla devam etmiştir. (Fırat Üni. Sos. Bil. Dergisi, c.10, s.2)

M. Şimşek ret ve inkar politikalarının uygulandığı konusunda haklı olmasına haklı da, şimdi ne uygulandığı konusunda bariz bir yalan söylüyor. Yerleşim yerlerinin isimlerinin değişimi sadece köy ve kimi sembolik ilçelerle sınırlı kalmıştır. Şehirlerin isimleri değiştirilmeyerek, bu “inkarcılık” katı şekilde devam etmektedir. İnkarcı siyasetin çözülmesi algısı küçük şeylerin büyütülmesi üzerine kurulmuştur. Ayrıca şehir isimlerinin değişiminin yasa çıkarmayı gerektirdiğini de unutmamak gerekir. AKP yasa gerektiren her türlü inkarcılığın kaldırılmasında ayak diremesi, inkarcılığa yasal darbeler indirmeme kaygısından ileri gelmektedir. Çözüm süreci olarak adlandırılan sürece ve Kürt ulusal hareketinin çatışmasızlık kurallarına esasta riayet etmesine rağmen, AKP’nin ulusal sorun konusunda elle tutulur ciddi adımlar atmadığı gerçeği ortada durmaktadır. AKP “kalekollar” inşa ediyor, meclis kürsülerinden Kürt siyasetçileri tehdit ediyor. Kimi adımları fiili olarak attığı durumlarda dahi bunları yasal çerçevelere bağlamaktan imtina ediyor. Gerçeklik budur bundan başka söylenen yapılan her şey gerçeğin duvarına çarpıyor.

Vergili köyünün adının Becirman (vergisiz) olarak değiştirilmesi gerçekten olumludur. Ama her şart altında Becirman vergi verecektir. Yani Türk’te olsa, Kürt’te olsa bütün “faniler” komprador bürokratlara doğrudan ve dolaylı vergilerini ödemeye devam edecektir. Yani TC açısından olmazsa olmaz olan vergi meselesidir. Diğer meselelerde esneyebilirler ama bu konuda asla. Tabi birde köyün isminin ‘Vergili’den ‘Vergisiz’e değişiminin bizzat Maliye Bakanı’nın eliyle yapılmış olması, tarihin ironisi olmasının yanında AKP’nin “yeni” Türkiye’sinde sıklıkla rastlar olmamız açısından dikkat çekicidir. (Bir okur)

 

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu