Siirt’te İpek Er’i tecavüze maruz bıraktıktan sonra intihara sürükleyerek yaşamını yitirmesine neden olan uzman çavuş Musa Orhan hakkında “nitelikli cinsel saldırı” suçundan açılan davanın 4’üncü duruşması Siirt 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşmaya, İpek Er’in ailesi ve avukatları, Siirt Barosu, Diyarbakır Barosu, Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD), İnsan Hakları Derneği (İHD), Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kadın Meclisi Sözcüsü ve Batman Milletvekili Ayşe Acar Başaran, yerine kayyım atanan Batman Belediyesi Eşbaşkanı Songül Korkmaz katıldı. Adliye çevresinde ve adliye içinde yoğun güvenlik önlemleri alınırken, duruşmayı izlemek için gelen gazeteciler adliyeye alınmadı.
Avukatların savunmasıyla başlayan davada mütalaa veren savcı Orhan’ın tutuklanması ve cezalandırılmasını istedi. Ancak mahkeme heyeti, avukatların savunmalarının ardından açıkladığı kararında Orhan’ın tutuksuz yargılanmasına karar verdi.
Duruşmada ilk olarak dinlenen tanık Suad Ilık, herhangi bir bilgisinin olmadığını söyledi.
İkinci tanık ve Musa Orhan’ın ev arkadaşı olan Ali Şahin’de verdiği ifadelerde avukatların sorduğu sorularla çelişkili konuştuğu anlaşılması üzerine “Susma hakkımı kullanıyorum” dedi. Avukatlar bu duruma tanığın susma hakkını kullanamayacağını kaydetti. Avukatların İpek’in mektubunda Şahin’in de isminin geçtiğini sorması üzerine, Şahin, İpek’i görmediğini bilmediğini belirterek, aileyi suçladı.
Orhan’ın avukatı Erkan Akkuş’un, sürekli tanığa müdahale etmesi avukatlar tarafından tepkiyle karşılandı. Sanık avukatı Akkuş, ısrarla aileyi suçlayıp, manipülasyonla karşı karşıya olduklarını ve haksız ithamlara maruz kaldıklarını belirtti.
Ardından daha önce ifade veren ATK uzmanı Mustafa Seçkin Özyayla dinlendi. Avukatların sorduğu birçok soru ise Özyayla cevapsız bıraktı.
İddia makamı Musa Orhan’ın 5237 sayılı TCK’nın 102/1 maddesi gereğince “cinsel saldırı” suçuyla cezalandırılmasını istedi. Savcı, sanık Musa Orhan’ın, mağdur İpek Er’e yönelik birden fazla eylemi aynı kasıtla ve aynı zaman dilimi içinde işlemiş olduğundan, hakkında zincirleme suç hükümlerinin uygulanmasına yer olmadığına; işlemiş olduğu kasti suç nedeniyle TCK’nın 53 / 1-2 -3 maddesi gereğince belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına, üzerine atılı suçu vasfı ve suç için kanunda öngörülen ceza süresi nedeniyle sanığın kaçacağı ve delil karartacağı yönünde somut olgu niteliğinde olması hususları gözetildiğinde hükümle birlikte tutuklanmasına karar verilmesini talep etti.
‘Hak ettiği cezayı alsın’
İpek’in babası Fuat Er, Musa Orhan’ın görevini kötüye kullandığını, İpek’in aldığı bavulunun ve elbiselerinin akıbetinin hala bilinmediğini söyledi. Er, mütalaaya katılarak Orhan’ın tutuklanmasını talep etti. İpek’in annesi Hakime Kılınç ise, “İpek’i bir gün bir an bile olsa unutamadım. Sanığın hak ettiği cezayı almasını istiyorum” diye konuştu.
Tanık Ali Şahin ve sanığın birlikte Ankara’da bulunan adliyeye geldiğini belirten İpek Er’in avukatları, bu girişimlerinin delil karartmaya yönelik olduğunu söyledi. Avukatlar, “Beraber çay kahve içiyorlar bu delil karartmanın açık halidir. Tanık baskı altındadır, doğru bir şekilde kanaat etmemiştir. Çelişkiye düşmüştür. Taraflı bir tanıklık etti. İddia makamından sanık hakkında da işlem yapmasını talep ediyoruz. Sanık avukatları maddi manevi savunmasını, uzman görüşlerini sunsun. CMK ve TCK çerçevesinde savunmasını yapsın ama kimsenin özel hayatıma müdahale etmeye hakları yok. Her yerde aileye ilişkin paylaşımlar yaymaya hakları yok. Yeter artık diyoruz. Ayrıca sanığın ivedilikle tutuklanmasını istiyoruz” dedi.
Sanık Musa Orhan ise, masum olduğunu, İpek Er için üzgün olduğunu belirterek, beraatını istedi.
Sanık avukatları mektubun İpek Er tarafından yazılıp yazılmadığının net olmadığını, Musa Orhan’ın kendini ifade edemeyen bir çocuk olduğunu, konuşmaktan çekindiğini söyleyerek beraat alacaklarını bildikleri demesi dikkat çekti.
Tutuklama talebi reddedildi
Mahkeme heyeti verdiği uzun bir aranın ardından facebook yazışmalarının akıbetinin sorulmasını, Er’in avukatlarının talep ettiği bazı tanıkların dinlenmesinin reddine, Batman ve Diyarbakır Çocuk Hakları Merkezi’nin katılma talebinin reddine, sanığın tutuklanma talebinin reddine, tanık Ali Şahin’e ilişkin suç duyurusu talebinin reddine ve sanığın SEGBİS ile dinlenmemesi talebinin reddine karar verdi.
Mahkeme bir sonraki duruşmayı 3 Aralık’a erteledi.