İstanbul’da aralarında Şişli Belediye Başkan Yardımcısı Cihan Yavuz, HDP, HDK ve TUHAY-DER’li birçok yönetici ve gazetecilerin de olduğu 19 kişi gözaltına alındı. Halkların Demokratik Partisi (HDP) yapılan baskınlara tepki göstererek, “Mücadelemiz kararlılıkla sürecek” dedi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen soruşturma kapsamında 25 kişi hakkında yakalama kararı çıkartıldığı öğrenilirken, polis farklı ilçelerde 28 adrese baskın düzenledi.
Şu ana kadar gözaltına alındıkları öğrenilen isimler şu şekilde:
Şişli Belediye Başkan Yardımcısı Cihan Yavuz, HDK Halklar ve İnançlar Meclisi üyesi Çiğdem Kılıçgün Uçar, Gazeteciler Davut Uçar ve Kesire Önel, Anadolu Yakınlarını Kaybeden Ailelerle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (ANYAKAY-DER) üyesi Alaattin Altıntaş, HDP Üsküdar eski İlçe Eşbaşkanı Erşan Ongulu, Mehmet Karadağ, Muhsin Demir, Marmara Tutuklu ve Hükümlü Aileleri ile Dayanışma Derneği (MATUHAYDER) Eşbaşkanı Hüsnü Taş ile derneğin yöneticileri Muhlis Bozdemir, Nazım Adıgüzel, Yusuf Çelik, Emine Kaya.
Gazeteci Kesire Önel’in Bağcılar’daki evine giden polisler, Önel’i burada bulamayınca bir meslektaşının Balat’taki evine baskın yaptı. Burada gözaltına Önel’in hakkında ihbar olduğu ileri sürüldü.
HDP’nin gözaltılara ilişkin açıklaması ise şöyle:
İktidarın, demokrasi güçlerine yönelik faşizan saldırıları artarak devam ediyor. Gece yarısı Halkların Demokratik Kongresi’ne (HDK) yapılan siyasi soykırım operasyonu kapsamında İstanbul’un 15 ilçesinde 28 eve baskın düzenlendi. Aralarında parti çalışanlarımız, PM üyelerimiz, HDK yöneticileri, gazeteciler ile Tutuklu ve Hükümlü Aileleri Derneği üyelerinin bulunduğu çok sayıda kişi korsan bir şekilde gözaltına alındı. Gece saatlerinde HDK binasında kimse yokken binanın kapısını kırılarak sabaha kadar içeride arama yapıldı. Yasadışı polis aramasında, HDK binasında bulunan bütün dijital materyallere, bazı kitap ve pankartlara el konuldu. Barış, demokrasi ve özgürlük için kamuoyuna açık siyaset yürütenlere karşı gerçekleştirilen bu operasyon siyasi soykırım ve intikam operasyonlarının bir parçası ve devamıdır. Gözaltına alınanların çoğunun kadın olması, iktidarın kadın mücadelesinden duyduğu korkunun göstergesidir. Daha dün 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü kapsamında, tüm engellemelere rağmen alanlara ve sokaklara çıkarak eşitlik ve özgürlük taleplerini haykıran binlerce kadın içinde gözaltına alınan kadın yoldaşlarımız da vardı.
İki gün önce Diyarbakır’da, bugün İstanbul’da yapılan operasyonlar sadece partimizi, birlikte mücadele yürüttüğümüz demokratik kesimleri değil aynı zamanda hukuku, adaleti, demokrasiyi hedef almaktadır. Bu operasyonlar iktidarın son günlerde dolaşıma soktuğu “reform” söylemlerinin neye denk düştüğünün göstergesidir. AKP-MHP faşizminin bu uygulamaları hukukun katledilmesidir, gece yarısı muhaliflere yapılan operasyonlardır, faşizme zirve yaptırmaktır, korkularının tetiklediği saldırganlıktır. Biz bu siyasi kırım operasyonlarını geçmişte KCK operasyonlarından, yakın dönemde kayyım darbesinden gayet iyi biliyoruz.
Son 5 yıldır muhalefete ve partimize yönelik kesintisiz tasfiye saldırıları organize eden iktidar, dün olduğu gibi bugün de başarılı olamayacak. HDK, HDP, bileşenlerimiz ve tüm demokratik mücadele yürüten güçler her zamankinden daha güçlü ve dinamik bir şekilde yoluna devam etmektedir. Biz halkımızdan, haklılığımızdan aldığımız güçle geleceğe yürüyoruz ve hiç kimse bizi bu yoldan alıkoyamayacak. Bize her gün saldıran operasyon üzerine operasyon düzenleyen iktidar ise tarihin en güçsüz dönemini yaşıyor. Dağıldıkça saldırganlaşan, saldırdıkça dağılan bir iktidar gerçeğiyle karşı karşıyayız.
Bu açık hukuksuzluğu, faşizme zirve yaptıran bu saldırıları en sert biçimde kınıyor, gözaltına alınan arkadaşlarımızın derhal serbest bırakılmasını istiyoruz. Ne yaparlarsa yapsınlar kaybedecekler. Ne yaparlarsa yapsınlar biz kazanacağız.