Halkların Demokratik Partisi (HDP) İzmir Milletvekili Murat Çepni, ölüm orucu direnişinde olan Didem Akman için Adalet Bakanı Abdulhamit Gül’ün yanıtlaması talebiyle Meclis’e soru önergesi verdi.
Çepni, OHAL’in ilan edilmesinin ardından hapishanelerde hak ihlali ve kötü muamele arttığı için uluslarası sözleşmeler, Anayasa ve yasalarla güvence altına alınmış haklarına ulaşamayan tutsakların açlık grevi ve ölüm oruçları yapmak zorunda kaldıklarını belirtti. Çepni, “Devlet; yaşam hakkını, temel hak ve özgürlükleri, insan onurunu, kişinin vücut bütünlüğünü, sağlığını, psikolojik iyiliğini korumakla yükümlüdür” dedi.
Şakran Kadın Kapalı Hapishanesi’nde bulunan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası hükümlüsü Didem Akman’ın, “yaşadığı hak ihlalleri nedeniyle ve ağırlaştırılmış müebbet infaz koşullarındaki rejimin iyileştirilerek insani koşullara uyum sağlanması, tutuklandığı 2008 yılında 2016 yılına kadar kaldığı Sincan Kadın Kapalı Cezaevine sevkinin yapılması” talepleri ile 19 Şubat’tan beri ölüm orucunda olduğunu hatırlattı.
Akman’ın 4 yıldır tutulduğu hücrenin, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezalarının infazı için yapılan hücrelerden farklı olarak, 20 günle sınırlı disiplin cezalarının infazı için inşa edilmiş hücrelerden olduğunu ifade eden Çepni, böyle bir hücrede Akman’ın bir ömür boyu kalmaya zorlandığı kaydedildi.
Ölüm orucunda olduğu için sağlık durumu ağırlaşan Akman’ın günde yalnızca 1 saat süre ile havalandırmaya çıkarıldığını kaydeden Çepni, görüş ve telefon başta olmak üzere bir dizi hakkın da ihlal edildiğini söyledi.
HDP Milletvekili Çepni, ölüm orucunda olan Didem Akman’ın yaşaması için başta ailesiyle görüştürülmesi, temel haklarından yararlandırılması, ağırlaştırılmış infaz rejimine uygun mimarisi bulunan Sincan Kadın Kapalı Hapishanesi’ne nakledilmesinin önemil olduğunu vurguladı.
Çepni, Adalet Bakanı Gül’ün şu soruları yanıtlamasını istedi:
-Didem Akman’ın ölüm orucuna başlamasına neden olan yaşadığı hak ihlallerinin başında barınma koşullarının yetersizliği gelmektedir. Kaldığı Hücre, Ceza Ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun madde 38/1-f uyarınca ağırlaştırılmış müebbet infaz rejimine tabi mahpuslar için dizayn edilmiş tekli koğuşlardan farklı olarak disiplin cezaları için inşa edilmiştir. Bakanlığınızın Didem Akman’ın devam eden ölüm orucunu sonlandırılması için bir girişimi olacak mıdır? Kaldığı, insan onuruna yakışmayan koşullara sahip hücreden kaynaklı yaşadığı mağduriyet giderilecek midir?
-Didem Akman’ın kaldığı Şakran kadın Kapalı Cezaevinde ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının infazına uygun olarak yapılmış hücreler bulunmamasına karşın, mimar koşulları uygun olan Sıncan Kadın Kapalı Cezaevine sevkinin yapılmamasının gerekçesi nedir? Didem Akman’ın eyleminin ölümle sonuçlanmaması için Sincan Kadın Kapalı Cezaevine sevki yapılacak mıdır?
-Pek çok cezaevinde sağlık durumu el vermeyen ağırlaştırılmış müebbet mahpuslarının başka mahpuslarla kalması böylece fiili olarak kendilerine refakat edebilecek birilerinin yanlarında bulunması sağlanmaktadır. Şakran Kadın Kapalı Cezaevinde Didem Akman’ın bu talebinin geri çevrilmesinin gerekçesi nedir?
-Didem Akman, bir önceki kaldığı Sincan Kadın Kapalı Cezaevinde günde 4 saat süreyle havalandırmaya ve haftanın 1 günü kütüphane/spor/kurslara çıkma hakkının bulunduğunu belirtmiştir. Cezaevleri arasında bu konularda neden uygulamalarda farklılıklar mevcuttur? Türkiye genelinde cezaevlerinde uygulamalara ilişkin bir standart getirmeyi düşünmüyor musunuz?
-Didem Akman, 45 dakikalık görüş hakkının 15 dakikalık kısımlar ile 3 aile bireyine ayrı ayrı yapabilmektedir. Yargıtay’ın söz konusu görüşlerin birlikte de yapılabileceğine ilişkin kararları mevcuttur. Şakran Kadın Kapalı Cezaevinde İnfaz Hakimliği’nin Yargıtay’ın kararını uygulamayarak, Anayasa’ya aykırı davranmasının gerekçesi nedir?
-Covit-19 Salgını nedeniyle mahpusları sağlıklarının ciddi risk altında olduğu bir süreçte, Didem Akman’ın kendi rızası dışında müdahale edilip, hastaneye götürülmesinin gerekçesi nedir? Müdahale Bakanlığınız bilgisi dahilinde mi yapılmıştır? Kişinin talebi olmaksızın tıbbi müdahaleye maruz kalması insan hakkı ihlali sayılmaktadır. Bu ihlali yapan görevliler hakkında işlem yapılacak mıdır?
7-Cezaevlerinde yaşanan açlık grevleri ve ölüm oruçlarına yönelik Bakanlığınızın bir çalışması var mıdır? Telafisi imkansız yaşam ve sağlık hakkı ihlallerinin yaşanmaması için cezaevlerinin fiziksel koşullarının düzeltilmesi, hak ihlallerinin, kötü muamelelerin, işkencenin önlenmesi için gerekli hukuksal ve idari düzenlemeler yapılacak mıdır? Açlık grevindeki ve ölüm orucundaki mahpuslarla ilgili Türk Tabipler Birliği başta olmak üzere sivil toplum kuruluşları ile işbirliği yapılmakta mıdır?
8- Son 10 yılda Türkiye cezaevlerinde kaç mahpus açlık grevi/ölüm orucu eyleminde bulunmuştur? Kaç mahpus bu eylemler sonucunda hayatını kaybetmiştir?”