HDP Halklar ve İnançlar Komisyonundan Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Tülay Hatimoğulları, onlarca kişinin yaralandığı, 8 kişinin katledildiği Malatya katliamına ilişkin açıklama yaptı. Hatimoğulları, “17 Nisan 1978 akşamında başlayan saldırının ardındaki karanlık eller ve asıl failler 42 yıldır aydınlatılmadı” dedi.
11 Aralık 1977’deki yerel seçimlerde Malatya Belediye Başkanlığını ilk kez sağcıların desteklediği bağımsız aday Hamit Fendoğlu kazandı. Fendoğlu, kargo yoluyla gönderilen bomba düzeneğinin patlaması sonucu 17 Nisan 1978’de hayatını kaybetti. Benzer bir bomba düzeneği de CHP Maraş Pazarcık Belediye Başkanı Memiş Özdal’a da gönderildi, ancak şüphe üzerine geri gönderilen paketi açan bir memur hayatını kaybetti. Fendoğlu’nun ölümü; çevre il, ilçe ve köylerden binlerce insanın Malatya’ya gelmesine neden oldu ve hazırlıklı olan bu kitlenin saldırısının fitilini ateşledi. Sayısı 20 bine yaklaşan faşistler, işaretlenmiş işyerlerini ve konutları tahrip ve yağma ederek ateşe verdi.
“Malatya Katliamı’nı bir kez daha lanetliyoruz”
Dönemin Malatya Belediyesinin hoparlörlerinden cihat çağrıları yapılıp, tahrik edici bir rol oynanırken, asker ve polisler günlerce saldırılara ve katliama seyirci kaldı. Bu katliamdan sonra Alevilerin önemli bir kısmı Malatya’yı terk etmek zorunda kaldı. Malatya katliamı; aynı yılın Aralık ayında gerçekleşen ve yüzlerce kişinin katledildiği Maraş katliamının da provası oldu.
Hatimoğulları açıklamasında “Malatya’da yaşananlar farklı halkların, inançların, kültürlerin beşiği olan Anadolu ve Mezopotamya topraklarında görülen ve dinmeyen acılardan sadece biridir. Koçgiri, Dersim, Ortaca, Malatya, Sivas, Maraş, Çorum, Madımak ve Gazi katliamları da aynı zihniyetin sonuçlarıdır. Bu katliamlar, devletin Kürt halkına ve Alevi toplumuna geleneksel bakışından, inkâr ve asimilasyon politikalarından ayrı düşünülemez” diye belirtti.
Bütün bu katliamlar için hiçbir zaman Alevilerden özür dilenmedi, devletin katliamdaki rolü ve tutumu mahkûm edilmedi. Hatimoğulları, “Biliyoruz ki; bu katliamlarla yüzleşme gerçekleşmedikçe, yüzyıllar geçse de açılmış olan yaralar kapanmayacaktır. Geçmişlerindeki acı olaylarla yüzleşemeyen toplumların, demokratik ve ortak bir geleceği inşa edemeyeceklerini düşünüyor ve bu nedenle de nefret suçlarının ülkemizde devam ettiğini biliyoruz” diye kaydetti.
42 yıl önce katledilenleri anan Hatimoğulları, Malatya katliamını bir kez daha lanetlediğini belirtti.