HDP Milletvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit’in, yaklaşık iki aydır kendisinden haber alınamayan Gülistan Doku’nun kaybolmasıyla ilgili soru önergesi sansürlendi. Meclis, soruşturma kapsamında şüpheli olarak ifadesi alınan Zaynal Abarok’un ismini açık yazmadı. Bu durumun Meclis İçtüzüğü’ne aykırı olduğunu belirten Koçyiğit, “Bir elin bu olayın üstünü örtmeye çalıştığına dair kanaate ulaştım” dedi.
Uzunçayır Baraj Gölü üzerindeki Dinar Köprüsü çevresindeki arama çalışmaları sürüyor, ancak Gülistan’a ait herhangi bir ize rastlanmış değil.
HDP milletvekilleri ise olaya ilişkin verdikleri soru önergeleriyle konuyu gündemleştirmeye devam ediyor.
Ancak HDP Muş Milletvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit’in, 56 gündür kendisinden haber alınamayan Doku için verdiği soru önergesi Meclis tarafından sansürlendi.
Soru önergesine müdahale
Koçyiğit, öncelikle Gülistan Doku’nun kaybolması ile ilgili Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın yanıtlaması istemiyle soru önergesi verdi.
Gelen yanıtta, önergenin, Cumhurbaşkanlığına bağlı kurum ve kuruluşların görev ve yetki alanına girmediği belirtilerek, İçişleri Bakanlığı’nın görev ve yetki alanına girdiği ifade edildi.
Önergenin iade edilmesi üzerine Koçyiğit, İçişleri Bakanlığı’nın yanıtlaması istemiyle soru önergesini Meclis’e sundu.
Mezopotamya Ajansı‘ndan Diren Yurtsever‘in haberine göre Koçyiğit önergesinde, Gülistan Doku’nun kaybolması ile ilgili soruşturma kapsamında şüpheli olarak ifadesi alınan Zaynal Abarok ile ilgili iddialara da yer verdi.
Ancak Koçyiğit’in Zaynal Abarok’un ismini açık verdiği ve Meclis Başkanlığı’na sunduğu önerge, sansürlendi. Önergede Zaynal Abarok’un ismi, “Z.A.” olarak değiştirildi.
Abarok’un isminin sadece baş harflerinin yazılarak önergesinin tahrip edildiğini belirten Koçyiğit, Meclis İçtüzüğü’ne göre hiçbir milletvekilinin verdiği soru önergesine hiçbir şekilde müdahale edilemeyeceğini ifade etti.
‘Bu sansürün arkasında kim var?’
Ajansa yaptığı açıklamada Koçyiğit, “Eğer değiştirilmesi istenen bir şey varsa, iade edilir ve bunun gerekçesi ifade edilir. Hiçbir şekilde bize böyle bir geri dönüş yapılmadığı halde, bu tahribat yapılmış. Bu şunu gösteriyor: Bu kişinin adının ve soyadının açık olarak Meclis kayıtlarına girmesinden imtina eden bir tutum var” dedi.
“Bu sansürün arkasında kim var, niçin böyle bir şey yapıldı?” diye sonran HDP’li vekil, “Yerelden konuştuğum bütün insanlardan edindiğim izlenimin kendisi, soru önergesine yaklaşımları yan yana koyduğum zaman aslında bir elin bu olayın üstünü örtmeye çalıştığına dair kanaate ulaştım. Bu olayın zamana yayılıp unutturulmaya çalıştırılması bu kanaatimi güçlendiriyor” diye konuştu.
‘Dinar Köprüsü’nde arama yaptırılması işi uzatmaya dönük’
Birkaç gündür bulunduğu Dersim’de hem Doku’nun ailesi hem de arkadaşlarıyla görüştüğünü söyleyen Koçyiğit, yaptığı görüşmeler sonucu edindiği izlenimlere değinerek, “Valiliğin ısrarla Dinar Köprüsü’nde arama yaptırması, buna rağmen su altı aramalarını durdurması ve sadece kıyılarda gözlem yapmaları da aslında işi uzatmaya dönük bir yaklaşım” dedi.
Koçyiğit, “Bir çok arama kurtarma ekibi, deprem ve başka nedenlerle oradan ayrılmış bir tek Jandarma Arama Kurtarma (JAK) ekibi var. Onlarda sadece kıyılarda bir gözlem yapıyorlar” diye belirtti.
Suya atlamış olma ihtimali dışında başka hiçbir ihtimalin göz önüne alınmadığı ve aramanın da bu yaklaşımla yapılmasının sorunlu olduğunu ifade eden Koçyiğit, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Israrla toplumun ve ailenin Gülistan’ın intihar ettiğine inandırılmaya çalışıldığını görüyoruz. Ama arkadaşları ve ailesi kesinlikle intihar ettiğine inanmadıklarını söylüyorlar. Bir kaybedilme vakasının olup olmadığı irdelenmesi gerekiyor ve bu konuda bir zafiyet olduğu görülüyor.”
