Katledilişinin 13. yılında Hrant Dink için mesajlar yayınlanmaya devam ediliyor. Dink için son olarak Avrupa Türkiyeli İşçiler Konfederasyonu(ATİK) bir açıklama yayınladı. Açıklamada Din’in verdiği mücadeleden dolayı hedef seçildiğini ancak Dink’in mücadeleden hiçbir zaman geri adım atmadığı vurgulandı.
Açıklamada ilk olarak Dink’in yaşam öyküsüne yer verildi. Onun lise ve üniversite eğitiminin ardından yayınevi çalışmalarına başladığı ve Ermeni çocuklar için çok emek verdiği hatırlatılarak şunlar söylendi:
“Eşi Rakel’le Yoksul ve kimsesiz çocuklar için Tuzla’da Ermeni Çocuk Kampı açarak yönetimini üstlenmiş, 21 yıl sonra Türk devleti tarafında kapatılana kadar yüzlerce çocuğun yetiştirilmesinde büyük emekler vermiştir. Daha sonra bazı gazetelere yazı yazarak gazetecilik hayatına başlayan Hrant, 1996 yılında kuruculuğunu ve yönetmenliğini üstlendiği Agos gazetesinin yayın hayatına başlamasında belirleyici rol oynamıştır. Bu görevini devam ettirirken faşist Türk devletinin hedefi haline gelen Hrant Dink hain bir saldırı sonucu katledilerek fizikken aramızdan ayrılmıştır”
“Hrant, ezilenler için bir meşale olmaya devam edecektir”
Onu katleden Ogün Samast ve azmettirici olarak Yasin Hayal’in tutuklandığı ancak gerçek sorumluların asla ortaya çıkarılmadığı da belirtildi. Samast’ın gözaltına alındıktan sonra arkasına konan Türk bayrağıyla çektirilen fotoğraf hatırlatılarak “yapılan çekimlerin medyaya servis edilerek esas katillerin kimler olduğunun mesajı verilmiştir” dendi.
Devletin katliamcı yanını teşhir eden Ermeni bir aydın ve yazar olarak Dink’in hedef olarak seçildiği vurgulanarak şunlar ifade edildi:
“Ermeni bir aydın ve gazeteci olan Hrant, her daim Türk devletinin faşist ve katliamcı uygulamalarını teşhir edip, bu katliamları yapanların açığa çıkarılması için ömrü boyunca mücadele etmiştir. Hrant Dink, Anadolu coğrafyasında yaşayan Türk, Kürt, Laz, Ermeni tüm ezilen ulus ve milliyetlerin ortak, eşit özgürce yaşayabileceğine olan inancı ve bu uğurda verdiği mücadeleden hiç bir zaman geri adım atmadığından dolayı hedef seçilmiştir.”
Katledilmesinin 13. yılında halen ezilen uluslara yönelik katliamların, baskı ve sömürülerin devam ettiği vurgulanarak özellikle Kürt ve Aleviler başta olmak üzere bu baskıdan hemen hemen her halkın nasibini aldığı vurgulandı.
Açıklamada Hrant’ın katledilmesinin ardından yüzbinlerin onun için “Hepimiz Hrant’ız Hepimiz Ermeni’yiz” diyerek biraraya geldiği ve katliamı lanetlemek için sokağa çıkıldığını belirtilerek “Tarih sayfalarına kanla yazılan bu katliamlar, ezilen halklar tarafından gelecekte lanetlenmeye devam edilecek, katliamcılar hesap vermekten tarih önünde kurtulamayacaklardır. Barışın sembolü haline gelen ve bu yüzdende beyaz güvercin diye anılan aydın ve gazeteci Hrant Dink, tüm ezilenler için nihai barışın meşalesi olmaya devam edecektir” denildi.