İstanbul: İstanbul’da ise Beyoğlu’da bulunan Limonlu Bahçe’de YDK’nın da içinde olduğu Nafaka Hakkı Kadın Platformu ve
TCK 103 Kadın Platformu şeklinde bir araya gelen kadın örgütleri düzenlemenin taslak olarak meclise gelmesi duruma karşı uyarı eylemi yaparak, birlikte mücadele ile 2016’da geri püskürttükleri yasayı bir kez daha geri gönderebileceklerini vurguladı.
Türkiye’nin 50 şehrinde ortak olarak okunan metinde kadınlar, “Son çıkan haberlere göre AKP tarafından 15 yaş farkının bir kriter olarak benimsenmiş olduğu ve çocuk istismarını meşrulaştıracak bu affın bütçe görüşmeleri tamamlandıktan sonra, Ocak 2020 gibi meclise getirileceği söylenmekte.
AKP 2016 yılından beri sistematik olarak çocuk yaşta, zorla ve erken evlendirmelerin önünü açacak, çocuk istismarını meşrulaştıracak bu af da dahil, birtakım yasa değişiklikleri ve uygulamaları gerçekleştirmeye çalışmaktadır.
Bu çerçevede, kadın örgütlerinin tüm itirazlarına rağmen 2016 yılında Torba Kanun ile çocukların cinsel istismarına ilişkin cezayı düzenleyen TCK 103. maddesinin 1. ve 2. fıkralarına 12 yaş ayrımı getirilmiş, 12 yaş altındaki cinsel istismar suçlarına ağırlaştırılmış cezalar getirilmiş, 12 yaş sınırının neye göre belirlendiği ise kamuoyuyla paylaşılmamıştır.
Şu anda getirilmek istenen af, 15 yaş altı kız çocuklarına karşı işlenen cinsel istismar suçundan hüküm giyen failleri de kapsayacaktır. Yani 12 yaşında bir kız çocuğunun 27 yaşındaki bir erkek ile evlendirilmesi durumunda cezasızlık yoluna gidilmek istenmektedir. Bu cezasızlığın çocuk istismarı suçu faillerine cesaret vereceği ve bu suçu teşvik edeceğini öngörüyoruz.
“İstismarcıları affetmek yerine çocukları koruyacak önlemleri hayata geçirin!”
Yapılan açıklamada, istismar suçunu evlenme koşullu bir düzenleme ile aklamak çocukların tekrarla istismara maruz bırakılması ve şiddet dolu hayatlara mahkûm edilmesi anlamına geldiği, AKP’nin “ Affı bir defaya mahsus yapacağız” açıklaması, “Bir kereden bir şey olmaz” zihniyetinin devam ettiğini göstermekte olduğu vurgulanarak,”Bu düzenlemeyi yapma gerekçesi olarak, küçük yaşta istismar edilmiş ve evlendirilmiş kız çocuklarının, suç olan bu eylemi gerçekleştiren erkeklerin hapse girmesi sonucunda çocuklarıyla birlikte ortada kalmaları ve mağdur olmaları gösterilmektedir.
Çocukları korumakla yükümlü devletin veri dahi paylaşmadan böyle bir gerekçeyle çocukların cinsel istismarını meşrulaştırmaya çalışmasını akıl ve vicdan dışı buluyoruz. İktidara tekrar sesleniyoruz, amaç gerçekten kız çocuklarını korumak ve mağdur olmalarını engellemekse neler yapılabileceğini kadın ve çocuk örgütleri yıllardır haykırmakta! Faillerin değil, çocukların mağduriyetlerini öncelemek ve dahası önlemek elinizde! İstismarcıları affetmek yerine çocukları koruyacak önlemleri hayata geçirin!” denildi.
Tasarının yasallaşmaması için tüm kadınlara ve basına çağrı
Kadınlar açıklamalarında, “Evlenme ehliyeti olmayan çocuklara imam nikahını kıyan din görevlilerinin, kız çocuklarını çocuk yaşta evlendiren ailelerin ve ihbar yükümlülüğünü yerine getirmeyerek buna göz yuman kişi ve resmi otoritelerin cezalandırılması, Türk Ceza Kanunu’nda 15 yaş altı çocukların cinsel davranışa rızasının söz konusu olamayacağının açıkça belirtilmesi, erken yaşta ve zorla evlendirmenin suç olarak düzenlenmesi, evlilik yaşının her koşulda 18’e çıkartılması ve bunların hiçbir boşluk ve yorum farkına yer bırakmayacak şekilde yasalara dahil edilmesi
gerekmektedir” dedi.
Tüm milletvekillerini tasarının yasalaşmaması için gerekeni yapmaya, başta tüm kadınlar olmak üzere basın ve medya kuruluşlarını ve kamuoyunu bu konunun takipçisi olmaya çağırıyoruz!
Nafaka Hakkı Kadın Platformu
TCK 103 Kadın Platformu”
Açıklamanın okunmasının ardından Selin Nakipoğlu, Ceren Akkaya ve Hülya Gülbahar söz alarak yasanın taslaklaşması duruma dair konuşmalar yaptı.
Açıklama salondan kadınların aldığı sözlerle sona erdi.
Konuşmalarda ortak vurgu kadınların daha önce istismarın affına ilişkin düzenlemenin yasalaşmasını birlikte mücadele ile geri püskürttükleri, bugün Türkiye’nin 50’e yakın noktasında kadınlar yine aynı birlikteliği gösterdiği belirtilerek, kadınların bundan sonrada bu düzenlemeye karşı teakkuzda olacaklarını dile getirildi.