İstanbul: “Devletlerin varlık sebebi hukuk güvenliğini sağlamaktır” sözleriyle başlayan açıklamada Ayşenur Şimşek’in katledilip bedeninin kaybedilmesinde sorumlu olanların belirlenmesini ve cezalandırılmalarını için savcıları görev çağırdı.
Gözaltında kaybedilenlerin fotoğraflarının taşındığı eyleme, HDP Milletvekili Hüda Kaya, Musa Piroğlu ve Oya Ersoy’da katıldı.
Açıklamada ilk olarak, devletin Cumartesi eylemini haftalardır engellediğine dikkat çekilerek, Ayşenur Şimşek’in kaybedilişini paylaşıldı.
“Ailesi son olarak 24 Ocak 1995 tarihinde Ayşenur’la görüştü ve o tarihten sonra kendisinden bir daha haber alınamadı” denilen açıklamada “Otopsi raporuna göre 28 Ocak 1995 tarihinde öldürülen Ayşenur Şimşek’in bedeninde işkence izleri vardı. Kafasından ve göğsünden ateşli silahla yakın mesafeden vurularak öldürülmüş ve 29 Ocak 1995 tarihinde Kırıkkale yolu kenarında bulunmuştu” denildi.
Açıklamada, daha önce gözaltına alındığı için emniyette parmak izi bulunmasına rağmen Ayşenur’un cansız bedeninin üç hafta boyunca morgda bekletildikten sonra “kimliği meçhul kişi” olarak Kırıkkale Kimsesizler Mezarlığı’na defnedildiği dile getirildi.
Açıklamada son olarak, “Ayşenur Şimşek için adalet istiyoruz! Hakikat ve adalet talebimiz gerçekleşinceye kadar kayıplarımızı aramaktan ve kayıplarımızla buluşma mekanımız olan Galatasaray’dan vazgeçmeyeceğiz!” sözleriyle sona erdi.
Ardından kardeşi Ercan Şimşek, ablasının hayat hikayesini anlatarak Ayşenur’un devrimci bir sendikal hareket için mücadele ettiğini dile getirerek önce kaybedildiğini ve katledildiğini belirtti.
Devlete seslenen Ercan Şimşek “Unutmayınız ki bu sizin de imtihanınızdır ve yollarınız, köprüler saraylarınız bu aydınlatılmayan insanlık suçlarının daima gölgesinde kalacaktır. Bu gün burada görüyoruz ki Ayşe ve onun gibiler onurlu yaşamını devam ettiriyor, bir bakıma amaçlarına ulaştılar. Kaybedilişlerinden yıllar sonra onların resimlerini taşıyıp bıkmadan usanmadan onların hesabını soruyorsa bir gün gerçekler ortaya çıkacaktır” dedi.
“On binlerce kişi sizin haklı taleplerinizi duyuyor”
Londra’dan Uluslararası Af Örgütü Kampanya Direktörü Milena Buyun, konuşmasına BM Herkesin Zorla Kaybetmelere Karşı Korunması Hakkında Uluslararası Sözleşmeye göre ‘zorla kaybetme’ teriminin tanımını okuyarak sözlerine başladı.
İlk olarak zorla kaybedilme teriminin anlamını okuyarak başladı. Haklı bir mücadele yürüttüklerini ve bu mücadele sırasında zaman zaman polisin engellemelerine rağmen barışçıl eylemlerle devlete kayıplarını hatırlatma hakları olduğunu dile getirdi.
“Af Örgütü olarak 25 Ağustos’tan beri sizin savunuculuk haklarınız barışçıl toplanma hakkınız için küresel bir kampanya yürütüyoruz. Dünyanın bir çok köşesinden size destek var. Bu dar sokakta sıkışıp kalsanız da on binlerce kişi sizin haklı taleplerinizi duyuyor, burada olmasalar da yanınızdalar biz de onlarda yanınızda olmaya devam edeceğiz” dedi.