İHD İstanbul Şubesi LGBTİ+ Komisyonu tarafından, “17 Mayıs 1990 tarihinde Dünya Sağlık Örgütü eşcinselliği hastalıklar listesinden çıkardı. 17 Mayıs günü, 2004’ten beri dünyada, 2006’dan beri ise Türkiye’de Uluslararası Homofobi, Bifobi, Transfobi ve İnterfobi Karşıtı Gün olarak kutlanıyor.
Bu tür ilerici gelişmelerin bizim coğrafyamızda yansımalarını her ne kadar göremesek de, LGBTİ+’ları gördüğümüz alanlar giderek çoğalmakta. LGBTİ+’ların temel haklarının sistematik bir şekilde ihlal edildiği, yasakların, ifade ve örgütlenme özgürlüğü hakkının gasp edildiği bu coğrafyada 17 Mayıs’ı kutlamak bir yanımızı eksik bıraksa da “Nefret Öldürür” demekten geri durmayacağız” şeklinde başlayan bir açıklama yaptı.
Yapılan açıklamada, “Örgütlü mücadelenin getirdiği dijital özgürlüklerin de desteğiyle, LGBTİ+ görünürlüğünü büyütüp tüm alanlarda olmasını sağlayacağız. Görünürlüğün getirdiği rahatsızlığı dile getirenler cezasızlık politikasından aldıkları cesaretle nefreti yaymaya bu yıl da devam ettiler.
Nefreti süsleyip “çocukları koruma” kılıfına bürüdüler. Nefreti ekranlarından çıkarıp sokaklara saldılar ve arkadaşlarımızı kaybetmemize sebep oldular. Süslü nefretlerinin en büyük mağdurları çocuklar ve LGBTİ+’lar oldu. Hedef gösterilen LGBTİ+’ların, hükümet destekli kanallardan ve sosyal medyadaki hesaplar üzerinden yapılan nefret söylemleri ile yaşam alanları daraltıldı.” denildi.
**
Açıklamada, “Yapılmak istenen yürüyüşler, açıklamalar, salon içi etkinlikler bile gerekçesiz yasaklanıyor. Adliye önlerinde yapılmak istenen basın açıklamasında LGBTİ+lar polis tacizine maruz kalıyorlar. Sokakları meydanları yasaklayıp bizleri adliye koridorlarına sürükleyen bu karanlığın dağılması için mücadelemiz sürecek.
Gettolardan, karanlıklardan, bodrum katlardan çıkıp sokakları meydanları alacağız. Bir kez daha LGBTİ+’ların yalnızca Netflix’te değil evlerin içinde işyerlerinde, okullarda, fabrikalarda, yani yaşamın her alanında olduğunu söylüyoruz. Nefret öldürür…” şeklinde sona erdi.