İsrail’in işgal hapishanelerinde adalet ve özgürlük için mücadele devam ederken, 14 Filistinli tutsağın idari tutukluluğa, suçlama veya yargılama olmaksızın hapsedilmeye son verilmesi için başlattıkları açlık grevi sürüyor. Bu tür idari tutuklamalarla, herhangi bir suçlama veya yargılama olmaksızın hapsedilen 1100’den fazla Filistinli bulunuyor; bu sayı 19 çocuk ve üç kadın dahil olmak üzere tüm Filistinli mahkumların beşte birinden fazlası (yaklaşık 5.000). Sadece geçtiğimiz yıl 2000’den fazla idari gözaltı kararı verildi. İsrail’in keyfi tutuklamalarının son 20 yılın en yüksek noktasına tırmanmasına, Filistinli tutsaklara yönelik devam eden baskınlar ve saldırılar eşlik ediyor, tecrit ve hücre hapsi de hapisteki Filistinlilere yönelik işkence ve istismarın bir başka biçimi olarak kullanılıyor.
İdari Tutuklama Nedir?
Filistin’de ilk olarak İngiliz sömürge yönetimi tarafından kullanılan ve daha sonra Siyonist rejim tarafından benimsenen idari tutuklama, günümüzde Filistinlileri, özellikle de toplum liderlerini, aktivistleri ve şehir, kamp ve köylerindeki nüfuzlu kişileri hedef almak için rutin olarak kullanılıyor.
Son 20 yılın en yüksek rakamı olan yaklaşık 5000 Filistinli siyasi mahkumdan şu anda yaklaşık 1132 Filistinli suçlama veya yargılama olmaksızın idari gözetim altında tutulmaktadır.
İdari tutuklama kararları ordu tarafından veriliyor ve askeri mahkemeler tarafından hem Filistinli tutsaklara hem de avukatlarına verilmeyen “gizli delillere” dayanılarak onaylanıyor. Her seferinde altı aya kadar uzatılabilen idari tutuklama kararları süresiz olarak yenilenebiliyor ve Filistinliler -küçük çocuklar da dahil olmak üzere- yıllarca suçlama ya da yargılama olmaksızın idari tutuklama altında tutulabiliyor. Yüzlerce Filistinli, sadece uluslararası hukuka göre yasadışı olmakla kalmayıp aynı zamanda Filistinli aileleri ve toplulukları hedef alan bir psikolojik işkence ve toplu cezalandırma biçimi olan bu keyfi gözaltı biçiminden kurtulmak için açlık grevine başladı.
Kaynak: https://samidoun.net/