GüncelManşet

İzmir’de asistanlar isyan etti, greve başladı

 

İzmir: İzmir katıp Çelebi üniversitesi ve Atatürk Eğitim Araştırma Asistanları kötü koşullarda çalışmak istemediklerini dile getirmek ve taleplerinin duyurulmasını sağlamak için dün (19 Şubat) greve başladı.

Daha önce taleplerini dile getiren asistan hekimler, seslerinin duyurulmaması üzerine greve başladı. 

Asistanlar dün yaptıkları eylemle talepleri:  “İzmir Katip Çelebi Üniversitesi ve Atatürk Eğitim Araştırma hastanelerinin asistan hekimleri olarak bizler hastanemize önümüzdeki ilk TUS’ta tüm kliniklerin ihtiyacı kadar asistan hekim alınmasını, iş yükümüzün azaltılmasını, konsültasyonları kabul etme ve sonuçlandırma yetkisinin bizlerde olmamasını, randevulu gelen hastalara yalnız başımıza bakmak zorunda kalmamayı ve gelir kaygısı gütmeden, performans hesabı yapmadan her ay ödemelerimizin ne kadar daha azaldığını düşünmeden bir çalışma ortamı istiyoruz. Bizler sadece vereceğimiz sağlık hizmetinin kalitesini, hastalarımızın sağlığını ve alacağımız eğitimi düşünmek istiyoruz.2014 TUS ilkbahar dönemi kontenjanlarının açıklanmasının ardından her klinik için yeterli sayıda asistan hekim alınmaması, iş yükümüzün azaltılmaması ve taleplerimizin karşılanmaması durumunda asistan hekimler olarak süresiz iş bırakacağımızı buradan tüm kamuoyuna duyuruyoruz” şeklinde sıralamıştı.

Bizler hastane önünde grevde olan asistan hekimleri ziyaret ettik ve asistan temsilcilerinden Asistan Hekim Pınar ile sohbet ettik.

Süreç nasıl gelişti, grev kararını nasıl aldınız?

İç Hastalıklar bölümünden dâhiliye temsilcisi doktoru Pınar Üzgeç;  Bu süreç 10-15 günlük ya da bir aylık bir süreç değil. Bu süreç 1.5 yıldır konuşulmakta, tartışılmakta ve en sonunda bu aşamaya gelinen bir süreç oldu.

Daha önce Eğitim ve Araştırma olan hastanemiz Kâtip Çelebi Üniversitesi ile bir protokol imzalayarak değişti. Bununla birlikte gelen kadrolar eğitim görevlilerinin sayısına göre belirlendi. Fakat burası bir Eğitim ve Araştırma Hastanesi ve onların bizlere TUS’da verdikleri kadro 20 ailehekimleri kadrosu, tüm diğer branşlara ise 16 şeklinde belirlendi. Sürekli bir azalan kadro, ben iki yıldır asistanım ben geldikten bir TUS sonra kadro azaltılmaya başlandı. Cerrahi branşlara hayati riski ön planda olan cerrahiye, hiç kadro verilmedi.

Bu tabi bizler için şu demek, bizler yasal olarak tutacağımız nöbet sayımızdan fazla nöbet tutuyoruz. Bunların hiçbir şekilde karşılığını almıyoruz, nöbet şartlarında bazı cerrahi servislerde tüm kliniklerde doktor dahi bulunamıyor, asistan azlığından kaynaklı. Uzmanlar listelerine bakıyoruz polikliniklerde, yasal yetkimiz olmamasına rağmen konsültasyonlara uzmanlarla biz bakıyoruz.

Ve bize bir yıl önce “asistan sayınız azalacak fakat bu karşın döner sermayeniz artacak” böyle bir şey olmadı, hatta döner sermaye yarıya indi.  2011’de 370 iken asistan sayımız şuan 230’a düşürüldü. asiastanlar grevde

Daha önce bir uyarı eyleminiz, basın açıklamanız olmuştu

Daha önce basın açıklaması yaptık. Böyle giderse bu şekilde sonuçlanacağını bizler duyurmuştuk. Eğitimimizin aksadığını, angarya işler yaptığımızı, asistan sayımızın azlığından kaynaklı bir türlü kıdem alamadığımızı, cerrahi bölümdeki arkadaşların 5 yıllık eğitimlerinde cerrahi operasyonlara girmesi gerekirken hala servislerde pansuman yaptıklarını duyurmuştuk. Basın açıklaması yapmıştık ama sesimizi kimse duymadı. Bunun sonucunda greve çıktık.

Dün başlayan grevi biraz anlatır mısınız?

Dün sabah saat 8’de tüm asistanlar hep birlikte buraya toplandık, kartlarımızı bastık hastaneye girdiğimizi bildirdik, gelemeyen arkadaşlarımızı poliklinikleri gezip, aldık. Acil ve yoğun bakımlar dışında tüm asistanlar, servislerden çekildi. Sabah Hipokrat yemini ile başladık, daha sonra bir takım etkinliklerimiz oldu. Bu sabah bir kahvaltı yaptık, şimdi greve devam ediyoruz.

Hastane yönetiminin bugün bizden bir görüşme talebi oldu. Ancak verilen sözler döner sermaye ile ilgili oldu. Yani bizim asıl talebimiz olan kadro sayısı ile ilgili bir sonuç çıkmadı. Yarın bakanlık müsteşarından birinin gelebileceğini söylediler, yarın eğer gelirse onunla bir görüşmemiz olacak. Taleplerimiz yerine getirilinceye kadar grevimizi sürdüreceğiz.  Talebimiz asistan kadrosu, bunun için her sabah erkenden yani mesajı saatleri içinde burada grevi sürdüreceğiz. 15 kişilik bir komite oluşturduk asistan temsilcilerinden, görüşmeleri bu komite yapmakta. Tüm konuşulanları tüm asistanlara aktarıyoruz ve birlikte kararları oylayarak alıyoruz.

Tüm asistanların greve katılmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Bu insanların artık canlarına tak ettiği anlamına geliyor. İnsanların sosyal yaşantısının olmadığı anlamına geliyor, kölelik koşullarında çalıştırıldıkları anlamına geliyor. 36 saat nöbet tutuluyor ve bunlar yıllardır bilinen şeyler zaten.

Bizler artık hekimlik yapamıyoruz, yani bu kadar büyük, İzmir’in bölge hastanesinde bu kadar az hekimle bu kadar hasta yükü fazla olan hastanede iyi hekimlik yapamıyoruz.  Acilde, serviste vakalar atlayabiliriz. Bunlar bizleri vicdanen rahatsız ediyor insanların bu grevin amacını anlamasını istiyoruz, insanlara daha iyi bir hizmet vermek, daha iyi bir hekimlik sunmak. Yani bizler döner sermaye ile ilgili taleplerimiz var tabi ki hakkımızı almak istiyoruz ancak asıl amacımız insanlara daha iyi hizmet vermek ama biz bu hastanede bu sayı ile onu yapamıyoruz.

Sizi daha güçlü hissettiren nedir, sendikanın etkisi oldu mu?

Elbette Tabipler Birliği, SES, tüm sendikalar arkamızda, zaten onların çağrısı ile buraya toplandık. Diğer hastanelerden asistan arkadaşlarımız, 9 Eylül, Tepecik, Ege, Bozyaka’dan pek çok arkadaşımız da geldi desteğe.

Bu giderek büyüyecek, tüm diğer arkadaşlarımızı yanımıza bekliyoruz. Herkesi bizim bu haklı direnişe destek olmaya çağırıyorum bu herkesin mücadelesi aslında.

 

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu