İstanbul: Ağrı’da yaşanan provokasyonun AKP’nin HDP’yi baraj altında bırakmak amacıyla seçim dönemi için planladığı kaos planının bir parçası olduğunu belirten DBP Eş Genel Başkanı Kamuran Yüksek, “Toplumun tüm kesimlerine tüm ezilenlere umut veren HDP’nin yükselişi durmayacak” dedi.
Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Başkanı Kamuran Yüksek ve Marmara, İç Anadolu, Karadeniz Bölgeleri Seçim komisyonu sözcüleri, HDP’nin seçim çalışmalarına ilişkin HDP İstanbul il binasında toplantı düzenledi. Toplantıya Yüksek’in yanı sıra bölgelerinde seçim komisyonu sözcüleri olan HDP’nin ile eş başkanları da katıldı. Bölgelerdeki illerde seçim öncesi örgütsel durumun tespit edilip genel gidişatın değerlendirileceği ve seçim kampanyasına ilişkin tartışmaların yapılacağı toplantı öncesi DBP Eş Genel Başkanı Kamuran Yüksek hem seçim kampanyası hem de güncel konulara ilişkşn basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.
“AKP’nin kaos planı boşa çıkacak HDP’nin yükselişi durmayacak”
Seçim sürecinin yoğun bir gündemle birlikte devam ettiğini belirten Yüksek, Ağrı’da yaşanan provokasyonu hatırlatarak “AKP’nin seçim sürecinde yaratmak istediği kaosla karşı karşıyayız” dedi. AKP’nin seçimler için belirlediği bir kaos planı olduğunu vurgulayan Yüksek, “Bunların Türkiye toplumu tarafından iyi görülmesi ve bizim tarafımızdan da iyi teşhir edilmesi gerekiyor. HDP şu ana kadar toplumun tüm kesimlerine tüm ezilenlere umut verdi. Değişimin olabileceğini kanıtladı. Demokratik bir Türkiye, yeni yaşam konusunda tüm kesimler bir araya gelmiş durumda. Bu yükselişi durdurmak için AKP’nin Erdoğan’ın tekçi bir rejim yaratmak amacıyla, HDP’yi baraj altında bırakma planları ile karşı karşıyayız. Bu yükseliş durmayacak. Ezilenlerin artık kendi kaderini kendi temsil etmek meselesidir” dedi.
“Kimin ne söyleyeceği bile planlanmış”
Ağrı Tendürek’te yaşanan provakasyona ilişkin de önemli değerlendirmelerde bulunan Yüksek, yaşananları “planlanmış bir provakasyon” olarak nitelendirdi. Olay gelişir gelişmez başta Cumhurbaşkanı Erdoğan olmak üzere hükümet yetkilileri tarafından yapılan açıklamaların bile önceden kimin ne zaman ne söyleyeceği noktasında planlandığını belirten Yüksek, “Henüz Ağrı’da gelişmelerin ne olduğu bilinmezken, netlik kazanmamışken siyasi propaganda yapmaya başladılar. Ağrı olayının önceden tezgâhlanmış ve Erdoğan tarafından kamuoyuna servis edilmek üzere hazırlanmış bir kurgu. Ama boşa çıkartıldı” dedi.
Ağrı’da yaşana provakasyon ile ilgili kamuyounu yanıltılmaya çalışıldığını kaydeden Yüksek sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Önce gerillanın askere saldırı düzenlendiği söylendi. Hemen oraya intikal ettik ve bunun bir eylem olmadığını tam tersine bir askeri operasyon olduğunu paylaştık. Şimdi kamuoyu bu gerçeği biliyor. Bunun kararını Vali’nin aldığı açıklanıyor. Vali de hükümetten emir aldığını bugün yarın açıklayacaktır. Bu bir askeri operasyondur. Bunu hükümet planlamış ve hükümet talimatı ve Valilik genelgesi ile jandarma birimleri tarafından gerçekleşen bir operasyondur. Bir ateşkes durumu söz konusu. Ateşkes durumu devam ediyorken böyle bir operasyon yapılması anlaşılmaz bir durumdur. Hiçbir şey ortada yokken bir operasyon yapıyorsanız sizin niyetiniz ve amacınız başka. 28 Şubat’ta Öcalan çok önemli bir niyet beyanında bulundu. Hemen ardından KCK bu paralelde bir açıklama yaptı. Peki, ne oldu? Hükümet 10 madde konusunda bir adım attı mı? Bunun koşullarını oluşturdu mu oluşturmadı mı?”
“Her diktatörün sonu bellidir”
AKP’nin devreye koyduğu kaos planının HDP’yi geniş kesimler noktasında marjinal bir noktaya itmek istemesi olduğuna dikkat çeken Yüksek, AKP ve Erdoğan’ın bu sayede HDP’nin baraj altında kalmasını, ve hem başkanlık hem de tek başına anayasayı yapacak çoğunluğa ulaşmaya çalıştığını söyledi. Yüksek, “AKP’nin amacı orada o askerlerin ölmesiydi. Öldüklerinde ne olacaktı? Ülkenin dört bir yanına asker cenazesi gönderilecek ve başlayacak AKP propagandasına. Ve HDP’nin batıda çalışma yapmasını engelleyeceklerdi. Plan buydu. Kürt illerinde farklı bir infial çıkartılacak, batıda da asker cenazeleri gönderilerek karışıklık çıkartılacaktı. Tezgâh bu. AKP’nin iktidarını kaybetmemek için yapmayacağı şey yok. Ama her diktatörün sonu da bellidir. Kaybetmekten halklara hesap vermekten kurtulamaz. AKP’nin de Erdoğan’ın da sonu böyle olacaktır” diye konuştu.
Bu tür tehlikeleri görerek seçim çalışmalarını yürütmek gerektiğini belirten Yüksek, “Yeniden tüm toplumsal kesimlere dönük planlamalarımızı, projelerimizi açıklayacak yoğunlaşma içine girmek gerekiyor. O açıdan bugün itibariyle yapmamız gereken husus seçim çalışma kampanyasına yeniden dönmek tüm bölgelerde çalışmalara hangi kapsamda yürüteceğimi tartışıp odaklanmak ve bunun pratiğine girmektir. Provokasyonlar konusunda duyarlı olmaya devam etmemiz gerekir. Yapmamız gereken duyarlılık göstermek, mümkün olduğu kadar karşılıklı siyasi gruplar arası çatışmadan uzak durmak gerekir. Ama bunu siyasi devrimci duruşumuzdan ödün vermeden hiç kimseye boyun eğmeden yapmak gerekiyor. Bunu boşa çıkartarak yol almaktan başka çaremiz yok. Büyüyen biziz, bizim sokak çatışmalarına kavgaya ihtiyacımız yok. Ne kadar uygun zemin oluşursa kendimizi o kadar çok topluma anlatabiliriz. AKP eğer seçimlerde HDP’yi bu taktiklerle baraj altında bırakılırsa seçim sonrası gelişecek süreç savaş sürecidir. MGK’da alınan karar da budur zaten. AKP’nin Erdoğan’ın hedeflediği bu. Bunu boşa çıkartabiliriz. Başarılı çıkarsak süreç ezilenler halklar lehine dönebilir. Ama bunun tamamı HDP’nin barajı aşmasına bağlı. Toplum da artık HDP’nin barajı geçmesinin Türkiye’nin geleceği açısından ne kadar önemli olduğunun farkında” dedi.
Yüksek’in açıklamasının ardından toplantı basına kapalı olarak devam etti.
