H. Merkezi: 25 Ocak günü Yunanistan’da yaşanan seçimlerde radikal solu temsil iddiasıyla yola çıkan SYRİZA’nın hükümet koltuğuna oturması, haftanın en tartışılan konu başlıklarından biri olmuştu.
Yunanistan seçimlerinde ittifak yaparak seçime giren YKP (M-L) ve ML-YKP’nin sürece dair tavır ve değerlendirmelerinin SYRİZA ile oluşan çeşitli yanılgılara cevap olacağı açıktır. Bu yüzden yapılan ortak açıklamayı paylaşıyoruz:
YKP (M-L) ve ML-YKP’den seçim ittifakının seçim sonuçlarına ilişkin açıklama
2010-2012 yıllarında tektonik olarak başlayan sonrasında da devam eden sistem yönetiminin yeniden düzenlenme-sentezlenme süreci, bu seçimlerle devam etmektedir. Bu süreçte, başta PASOK, sonrasında YENİ DEMOKRASİ-PASOK-DİMAR (Demokratik Sol) partileriyle ve devamında YENİ DEMOKRASİ-PASOK ile süren, sistemin merkez güçlerinin uyguladıkları halk karşıtı politikalar karşısındaki gelişen halk hareketleri altında zayıflamalarına ve sendelemelerine şahit olduk. Halkın öfkesi kendini 25 Ocak Genel Seçimleri’nde de gösterdi ancak bu öfke, değişimin ve yıkımın halkın çıkarına olmasını sağlamadı ve bunda da en büyük sorumluluk solun ana güçlerine aittir.
25 Ocak seçim sonuçları, istikrarın ve dengenin sağlanamadığı sistemin yeni biçimde yönetilmesi olgusunu ortaya çıkardı. Seçim sonuçlarının birinci temel olgusu, bugüne kadar emperyalist bağımlılığın sağlanması adına halk karşıtı politikaların uygulayıcısı olan ve yeni süreçte de bunun teminatı olduğunu ilan eden sağ bloğun, iktidardan ana muhalefete ciddi bir kayıp yaşamadan geçmesidir. Bununla birlikte faşist Hrisi Avgi’nin (Altın Şafak) oy oranlarıyla, açık sağ karakterini ve çizgisini gizlemeye çalışan Bağımsız Yunanlılar Partisi’nin durumu hesaba katılmalıdır.
İkinci ortaya çıkan olgu ise, cunta sonrası iktidara gelen ve uygulanan kapitalist saldırganlık politikalarının bedelini en ağır ödeyen sistemin ikinci sac ayağı olan PASOK’un yaşadığı sürekli krizler ve zayıflaması sonucu güçlenen ve hükümet koltuğuna oturan SYRİZA (Radikal Sol Koalisyon) partisidir.
Bu partinin hem seçim öncesi gerçekleştirdiği pratik, hem de seçimin hemen sonrasında vaat ettikleri, yanılsamaların devam edeceği noktasında şüpheye yer bırakmamaktadır.
SYRİZA’nın Bağımsız Yunanlılar Partisi ile (Memorandum karşıtı yüzüyle “milliyetçiliğin emanetçisi” gibi görünen sağ ve gerici bir parti) kurduğu hükümet; önümüzdeki süreçte nasıl bir politika uygulayacağının ilk fikrini vermektedir. Yabancı ve yerli sermayeyle ilişkilerin dengeleneceği ve sistemin istikrara kavuşturulacağı bir politika hayata geçirilecektir. Seçim sonrası ilk açıklamalarla da teyit edilen, Avrupa ve Amerikan-NATO emperyalist güçlerine bağımlılığın kabullenileceği ve yükümlülüklerin yerine getirileceği politika hayata geçirilecektir.
Halkın devrimci sol güçleri, 2012 seçimlerinde yaşanan atağa karşın, bu seçimlerde SYRİZA’nın kendilerini yutmasına karşı ve daha da ötesi kendisine karşı muhalefet eden her türlü sol, komünist gücü zayıflatması çabasını direniş ve tepkiyle karşıladılar.
YKP (M-L) ve ML-YKP seçim ittifakı, SYRİZA’nın yarattığı dalga karşısında ilkeli ve tutarlı bir hat izlemiş, seçim süreci boyunca yalpalamadan halkı kendi gücüne güvenmeye ve örgütlemeye çağırmış, bunun sonucunda yaşanan küçük yükseliş, ittifakın sınıf mücadelesinin yeni çetrefilli koşullarında mücadeleye atılmasına güç vermiştir.
YKP (M-L) ve ML-YKP olarak, halkın devrimci ve sol güçlerini, yeni hükümetin istikrarı sağlama çabası içinde sunacağı kırıntılarla yetinmemeye çağırıyoruz. Yabancı efendiler tarafından, yükümlülüklerin yerine getirmesi için yeni hükümete sunulacak şok edici olamayacak lütuflar karşısında geri adım atılmamalı, yanlış yöne savrulunmamalıdır.
Halk ve işçi hareketinin yeni koşullarda yeniden inşa edilmesi, mevcut kazanımların korunması ve yeni kazanımlar için mücadele etmesi temel ve birincil görev olmaya devam edecektir. Hareket hedefsiz kalmayacaktır. Sosyal demokrat yönelim içinde de olsa hiçbir hükümet halkın taleplerini karşılamak istemeyecek ve de karşılayamayacaktır. Mücadele yeni koşullarda sürecektir. Kurtuluş şansımızı kimsenin eline bırakmayacağız. Halk ve işçi hareketinin inşası içinde örgütlenip mücadele edeceğiz.
Açlık, işsizlik ve bağımlılık politikalarının alaşağı edilmesi için. Emperyalist ve yerli burjuva sınıfının egemenliğinin yıkılması, AB ve NATO’dan çıkılması için halkın direniş ve mücadele cephesinin oluşturulması için.
SOSYALİST VE BAĞIMSIZ, DEMOKRATİK, BARIŞÇI BİR YUNANİSTAN İÇİN!
NOT: Açıklama YKP (M-L)’nin yarı resmi yayın organı http://antigeitonies.blogspot.gr sitesinden alınmıştır.
(27 Ocak 2015-Salı)
