İstanbul: Bugün Galatasaray Lisesi önünde, Cumartesi Anneleri 545. Haftasında 35 sene önce gözaltında kaybedilen Hüseyin Morsümbül’ün akıbetini sormak için bir araya geldi.
Gözaltında kaybedilenler için bir araya gelen Cumartesi Anneleri, “Faili belli, kayıplar nerede?” pankartı açtı. Rahatsızlığından kaynaklı eyleme gelemeyen Hüseyin Morsümbül’ün annesi Fatma Morsümbül’ün göndermiş olduğu bir mektup okundu. Mektubunda yıllardır hiç yılmadan adalet aradıklarını vurgulayan anne yıllarca evladının çıkıp bir gün geleceği umuduyla yaşadığının altını çizdi. Adalet yerini bulana kadar davalarından vazgeçmeyeceklerini bildiren anne mektubunun sonunu bir gün er ya da geç hesap sorulacağı umuduyla yaşadığını bildirerek sonlandırdı.
Hüseyin’in yakınlarının ve avukatı Eren Keskin’in konuşmasının ardından Cumartesi Annelerinden Neriman Çelik bir basın açıklaması okudu.
35 yıldır beklenen adalet!
Çelik, 12 Eylül askeri darbesinin ardından, 1980 akşamı Morsümbül’ün ailesinin Bingöl’deki evinin Yüzbaşı Durmuş Coşkun Kıvrak komutasındaki askerler ve polisleri tarafından basıldığını; Hüseyin’in, elleri ve gözleri bağlı bir şekilde askeri araca bindirilerek Bingöl Tugay Komutanlığı’na götürüldüğünü vurguladı. Açıklamada, Hüseyin Morsümbül’ü soran ailesine Hüseyin’in yüksek güvenlik önemleri ile korunan taburdan kaçtığı söylendi.
Ayrıca Çelik, Hüseyin’in anne ve babasının gözaltına alındığını da belirterek baba Morsümbül’e ağır işkence yapıldığını vurguladı. Çelik şöyle devam etti: “Anne Fatma ve baba Hanefi Morsümbül askeri savcılığa giderek ifade verdi. Olup biteni savcılığa anlattı ve sorumlular hakkında şikayetçi oldu.” Çelik sonrasında, Hüseyin’in kaybedilmesi ile ilgili hiçbir işlem yapılmadığını, dosyanın açılmadığını vurguladı.
Çelik, olaydan 4 yıl sonra, o dönemde tugayda asker olduğunu , vicdan azabı çektiğini söyleyen bir kişinin Morsümbül ailesine ulaştığını; Hüseyin’in işkencede öldürüldüğünü ve battaniyeye sarılarak Genç ilçesine doğru götürüldüğünü söyledi. Çelik, Hüseyin’in akıbetinin açıklanmadığını, 2003 yılında onu askerliğini yapmamış diye vatandaşlıktan çıkarıldıgını belirtti.
Ardından Hüseyin Morsümbül’ün kaybedilmesinden, Emekli Albay Durmuş Coşkun Kıvrak’ı ve 12 Eylül Cuntası’nın tüm aktörlerini sorumlu tutuklarını H.Morsümbül’ü kaybeden, akıbetini soruşturmayarak karanlıkta bırakan tüm asker ve sivil görevlilerin, yargılanmasını istediklerini vurguladı.
Çelik açıklamayı şu şekilde sonlandırdı: “35 yıldır 12 Eylül’ün insanlık suçlarını açığa çıkarmayan, 12 Eylül’ün insanlık suçlularını koruyan tüm iktidarları darbecilerin suç ortağı sayıyoruz. Fatma Morsümbül’ün ‘35 yıldır uçan kuştan oğlumu soruyorum. Yeter artık! Oğlumu kaybeden katilleri cezalandırın. Yeter artık! Hiçbir annenin evladına kıymayın’ feryadı karşılık bulmadan bu ülkede barış ve adet tesis edilemez.”