Twitter hesabından yapılan açıklamada, ” 2022 yılı 20 Kasım’ını, heteroseksist düzende devletin LGBTİ+’lara dönük saldırı politikalarının sistemli olarak yükselişe geçtiği bir dönemde karşılıyoruz. Heteroseksist düzenin bu saldırılarıyla yaşam hakları ve varoluşu yok sayılan, ötekileştirilen, nefret cinayetleriyle katledilen, kaybedilen, intihara sürüklenen transların isyanını büyütüyoruz.” sözlerine yer verilerek, 20 Kasım’ın tarihçesine dikkat çekildi.
“Erkek-devlet şiddeti yükselişe geçerken translar ırkçılık, ayrımcılık ve nefret üzerinden türlü şiddet biçimlerine maruz kalıyor”
Açıklamada şunlar kaydedildi:
“ABD’nin Boston şehrinde, 20 Kasım 1988’de siyah trans kadın Rita Hester kendi evinde öldürüldü. Dünyada LGBTİ+ hareketi transfobik saldırıyla katledilen Rita Hester’ı simge haline getirerek, her yılın 20 Kasım günü “Nefret Suçu Mağduru Transları Anma Günü” olarak tanınmaya ve çeşitli anma, eylem ve etkinlikler düzenlenmeye devam ediyor.
Trans Cinayetlerini İzleme (TMM) projesi kapsamında hazırlanan raporda 2022 yılında (1 Ekim 2021 -30 Eylül 2022) dünyada 327 trans ve cinsiyet çeşitliliğine sahip insanın öldürüldüğü; dünya genelinde öldürülenlerin %95’inin trans kadın olduğu; öldürülen ve mesleği belli olan transların yarısının seks işçisi olduğu, ırk ve etnik kökene ilişkin verileri olan vakaların arasında, bildirilen cinayetlerin %65’inin ırk ayrımcılığına uğramış transların olduğu; cinayetlerin %35’inin sokakta, %27’sinin kendi evinde işlendiğine değinilmekte(Aktaran pembehayat.org).
Dünyada erkek-devlet şiddeti yükselişe geçerken translar ırkçılık, ayrımcılık ve nefret üzerinden gelişen türlü şiddet biçimlerine maruz kalarak katledilmektedir.
Türkiye’de ise heteroseksist erkek devletin saldırılarıyla transların varoluşları yok sayılmakta, cinsel yönelim ve cinsiyet kimlikleri “sapkın” ilan edilmekte, varoluş ve hakları için yürüttükleri mücadele baskı, yasak ve şiddetle sindirilmek istenmektedir.
Yine beraberinde devletin failleri cezasızlık politikasıyla cesaretlendirdiği, ödüllendirdiği bir gerçeklikte nefret saldırıları teşvik edilmektedir.”
“Transların yaşam mücadelesine sahip çıkıyor aile düzenlemesiyle bizleri hapsettiğiniz sınırları tanımıyoruz.”
AKP-MHP iktidarının teşvikiyle gerici dinci faşist yapılar tarafından birçok yerde örgütlenen yürüyüşlerin birer nefret mitingi olduğuna bu etkinliklerin LGBTİ+ düşmanlığını körüklediğine dikkat çekilen açıklamada bununla birlikte iktidar tarafından gündeme getirilen yeni aile düzenlemesine de tepki gösterildi.
Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“AKP-MHP iktidarının desteğiyle gerici, militarist, faşist örgütlenmeler tarafından Türkiye’nin dört bir yanında organize edilen nefret yürüyüşü ve mitingleri ile LGBTİ+ düşmanlığı körüklenmekte, doğrudan yaşamları tehdit edilmektedir.
Heteroseksist düzenin topluma dayattığı ikili cinsiyet algısı, bugün AKP-MHP iktidarının anayasa değişikliği ile gündeme getirdiği yeni bir aile düzenlemesi olarak karşımıza çıkmaktadır.
Erkek devletin dün İstanbul Sözleşmesi’ne yönelik saldırısı gibi “aile düzenlemesi” projesi de kadın ve LGBTİ+’ların kazanımlarına dönük saldırı politikasının bir devamıdır.
Bu politikayla “aile anne, baba ve çocuktan oluşur” tanımlaması yapılarak; ikili cinsiyet yasa ile dayatılmaktadır. Beraberinde bu anayasa değişikliği ile doğrudan LGBTİ+’lar hedefe koyularak varoluşları, cinsel yönelim ve cinsiyet kimlikleri yok sayılmakta, ve yaşamları tehdit edilmektedir.
20 Kasım'a giderken;
Transfobiye, trans cinayetlerine karşı isyanımızla #yerigöğüsarsıyoruz ! 🏳️⚧️#20Kasım "Nefret Suçu Mağduru Transları Anma Günü" ne dair açıklamamız 👇👇👇 pic.twitter.com/BjSq77PCgV— Yeni Demokrat Kadın⚧️🌈 (@ydk_online) November 18, 2022
2006 yılında Ankara Esat-Eryaman’da devletin çete-mafya işbirliğiyle trans kadınların yaşam alanlarına dönük saldırı ve göçe zorlanmalarıyla uygulanan sistematik şiddet, bugün İzmir Alsancak’ta, İstanbul Bayram Sokak’ta devam ediyor.
Bu yıl 20 Kasım’ı Hande Kader’den Zirve Soylu’ya, Buse Şeker’den Didem Akay’a, Berrak’tan Derya’ya heteroseksist erkek devlet şiddetiyle katledilen, ölümü şüpheli addedilen, intihara sürüklenen translar isyanımızda, mücadelemizde, varoluşumuzda yaşıyor.
Esat-Eryaman’dan Bayram Sokak ve Bornova Sokağa yaşam alanlarında tecrit edilen, sürgün edilen, evleri mühürlenen, katledilme tehdidi yaşayan transların yaşam mücadelesine sahip çıkıyor aile düzenlemesiyle bizleri hapsettiğiniz sınırları tanımıyoruz.
Transfobiye, trans cinayetlerine karşı isyanımızla #yerigöğüsarsıyoruz !”