İstanbul: İstanbul Üniversitesi (İÜ) Çapa Tıp Fakültesi Hastanesi’nde yaşanan yemek zehirlenmesini araştırdığı için işten atılan taşeron işçisi Cemal Bilgin ve Ali Doğan’ın işe iadesi için hastane önünde eylem yapıldı.
Her Cuma günü gerçekleştirilen eylemin dördüncü haftasında saat 12.00’de taşeron işçiler, SES Aksaray Şubesi, Eğitim-Sen üyeleri, İstanbul Tabip Odası üyeleri ve İstanbul Tıp Fakültesi öğrencileri “Cemal Bilgin işine iade edilsin” yazılı pankartlarını açarak “Cemal Bilgin yalnız değildir”, “Ali Doğan yalnız değildir”, “Atılan işçiler geri alınsın” sloganları attılar.
“Haksızlığa, eşitsizliğe sessiz kalmadığımız için işten atıldık”
Yemekhanede yaşanan zehirlenme olayında yemeklerde bakteri olup olmadığının incelenmesini istediği için işten atıldığını aktaran Cemal Bilgin, “Benim görevim bu, ben burada işçi sağlığı iş güvenliği baş temsilcisiyim. Burada çalışanların, hastaların ve hasta yakınlarının sağlığına ilişkin tedbirlerin alınması için çalışıyorum. Kaldı ki, vicdanen ve insan olarak da burada çalışanların sağlığına zarar verecek şeyleri görmezden bilmezden gelemem” dedi.
Hastanede yaşanan usulsüzlüklere, yolsuzluklara, işçi haklarının gaspedilmesine karşı mücadele ettiklerini belirten Bilgin “Haksızlığa, eşitsizliğe sessiz kalmadığımız için işten atıldık, sürgünlere maruz kaldık. Ama biz sessiz kalmayacağız. Nitelikli bir sağlık hizmeti ve insanca çalışma koşulları için mücadelemizi sürdüreceğiz” dedi.
Çalışanların, hastaların ve hasta yakınlarının haklarını koruyanların işten atılıp, sürgün edildiğini, ama yolsuzluk yapanların, adaletsizlik yapanların koltuklarında oturduklarını söyleyen Bilgin; “Elbet bir gün hak, hukuk, adalet onlara da lazım olacak” dedi.
Yemek şirketinin kendisine dava açtığını aktaran Bilgin; “Üniversitenin ve yemek şirketinin itibarını zedelemişim, yalan haber yaptırmışım diye dava açtılar. Burada insanlar yemekten zehirleniyor. Burası hastane, burası sağlık hizmeti veren bir kurum. Ama insanlar yemekten zehirleniyor. Böyle bir şey olabilir mi? Ben yemekte bakteri mi var? Araştırılsın diyorum. İnsanların sağlığı söz konusu diyorum. Vay efendim ben bunu nasıl söylermişim. İnsanlar ölsün mü? Araştıracaklarına önlem alacaklarına, şirket dava açıyor, işten atıyor, üniversite ve hastane yönetimi de sessiz kalıyor” dedi.
“Hak aramak hiçbir zaman suç değildir”
Çapa’da taşeron çalışmaya ve hak gasplarına karşı mücadele edenlerden biri de Güneş Cengiz. Avcılar’a sürgün edilen Güneş Cengiz de sürgünlerin hak arama mücadelesine karşı yapıldığını, yetkili sendika olan Memur Sen’in kendi üyeleri için bile hiçbir şey yapmadığına dikkat çekti. “Hak aramak hiçbir zaman suç değildir” diyen Cengiz mücadeleye devam edeceklerini söyledi.
Barış Bloku’ndan Bahadır Altın da hasta ve hasta yakınlarına taşeron işçilerinin mücadelesine destek çağrısı yaptı. Konuşmalardan sonra taşeron işçisi Kadir Ağsu tarafından okunan basın açıklamasında besin zehirlenmesi ve işten atma süreci anlatıldı.
Açıklamanın ardından 5 dakikalık oturma eylemi yapılırken Cemal Bilgin polis ve özel güvenlikçilerin eylemi kayıt altına almasına tepki göstererek konuşması içerisinden bilinçli olarak bölümler seçilerek suç unsuru yaratılmak istenmesine dikkat çekti. Bilgin, meclise giderek bakanlar ve milletvekilleri ile görüşerek durumu anlattığını, cevap olarak ise “hepsini biliyoruz ama başkanlık seçimlerine kadar bekleyeceğiz, sen de bekle” dendiğini aktardı.
Eyleme çevredeki hasta ve hasta yakınları da destek verdi.