GüncelKadın

YDK Korona günlerinde online buluşma ile bir aradaydı

Geçtiğimiz pazar günü online olarak bir araya gelen Yeni Demokrat Kadınlar fiziksel mesafe ve zorunlu karantina günlerine dair paylaşımda bulundu. YDK zorunlu karantinanın devam etmesine rağmen düzenli olarak toplantılarına devam edecek.

COVİD-19 ile birlikte #EvdeKal çağrısı ile toplumun büyük bir çoğunluğu evde kalırken, binlerce işçi ise çalışmaya devam ediyor. Başta kadınlar olmak üzere binlerce kişi ise işsiz kalmış durumda.

İşçiler ücretli izne tabi olmadan çalışmaya devam ederken, evlerdeki binlerce kadının ev içi emeğinin görünmezliğinin boyutlandığı bir süreçten geçiyoruz. Ayrıca kadınların gördüğü şiddet de #EvdeKal kampanyası eşliğinde çok yüksek rakamları buluyor.
Bu anlamda COVİD-19’a karşı evde kalma çağrısı virüse karşı korunaklı hale getirmeye çalıştığımız bedenimizi başka tehlikelerle yüz yüze bırakıyor.

Salgının ne kadar süreceğine dair belirsizliğin insanlarda yarattığı psikolojik yıkım meselenin bir başka yönüyken bugün sistem tarafından salgına karşı karantina hali yalnızlaştırma, bireyselleştirme yönlü politikalara araç olarak kullanılıyor ve dayanışma ruhu yok edilmek isteniyor.

Kadınlar ise tüm bunlara rağmen kadın dayanışması ile ses çıkarmaya, fiziksel mesafe olmasına rağmen görünmez emeğe, şiddetin türlü hallerine, geri alınmak istenen kazanımlarına sahip çıkıyor.

Yeni Demokrat Kadınlar ise fiziksel mesafe ve zorunlu karantina günlerinde online buluşma ile bir araya gelerek içerisinden geçmekte olduğumuz günlere ilişkin deneyim paylaşımında bulundular.

Toplantıda evde kalan kadınların yaşadığı şiddet, evde ve iş yerlerinde kadınların iş yükü, yalnız yaşayan kadınların yaşadıkları sorunlar gibi birçok başlıkta tartışma yürütüldü.

Yaşadıklarını paylaşan kadınlar evden çalışma ile esnek-güvencesiz çalışma koşullarının nasıl olağanlaştırıldığını dile getirdiler. Daha yoğun çalışma koşulları, şiddet ve iş yükünün ne kadar arttığına dair onlarca örnek verilerek bunlarla baş edebilmenin yollarına dair paylaşımlarda bulunuldu.

***

“İş arkadaşlarıyla birlikte hareket etmek çok önemliymiş”

Deneyimlerini paylaşan kadınların anlatımları şu şekilde:

* Evden çalışmaya başladık ama bu hiç bitmeyen bir süre… Yani yönetici müdürler aklına geleni yazıyor, “şunu yapalım, bunu halledelim” diye. Daha önce gündemde olmayan onlarca iş önümüze koyulmaya başlandı. Sürekli telefon trafiği ile yoğun bir çalışma temposuna girmiş olduk. Kesinlikle daha fazla çalışıyoruz. Sürekli şunu diyorlar: “Diğer yayınevleri ücretsiz izne çıkardı, biz en azından evden çalışıyoruz, ücretinizi veriyoruz.”

*Bu durumda sürekli tedirginsin, işten çıkarılma korkusu oluşuyor, kendini güvende hissetmiyorsun. Temassızlık da var, yüz yüze görüşüp bir çözüm bulamıyorsun ve kendini yalnız hissediyorsun. Belirsizlik var, işten çıkarılma korkusuyla daha çok çalışıyorsun. İstemsiz birçok korku yaşıyorsun.

Örneğin benim evde çalışma fobim varmış, onu fark ettim. Pazartesi sendromum oluştu bu süreçte. İzin gününde sana iş atıyorlar. Haftasonu da çalıştırılıyoruz ve ücretli izinli sayılıyoruz.

*Şu çok önemliymiş: Diğer iş arkadaşlarıyla bir arada, yüz yüze olmak, birlikte hareket etmek çok önemliymiş. Karantina değil, iş yükü daha fazla strese sokuyor insanı.

“Burada ilk eve gönderilenler kadınlar onu yeniden gördük”

*1 haftadır evde çalıyorum. Normal şartlarda da işyerinde sürekli kamera ile izleniyoruz ve yoğun mobbing uygulanıyor. Sürekli bir kontrol durumu var. En son kavga dövüş işi eve getirmiş olduk. Ama şimdi şartlar daha zor. Örneğin bugün pazar ve izin günü, ama sürekli telefonla iş yaptırıyorlar. İzin günüm ama sabahın köründe patron aradı, “şunu halledin” diye. İşten çıkarılma durumuna karşı yapıyorsun.

Bir de bize ücretsiz izne çıkarma kağıdı imzalatarak SGK yatırmayacaklarını, maaşı yatıracaklarını söylediler. İş yerinde molalar, yemek, çay süreleri var. Şimdi evde bu molalar sorun oluşturur diye endişeleniyorsun.

Telefon yada mail geliyor sürekli “neredesin” diye ve molada olduğunu kanıtlayamıyorsun. Birçok WhatsApp grubu ile yöneticileri gruplara dağıtarak, kontrol oluşturmaya çalışıyorlar. Süresiz çalışıyorsun, mesai saati diye bir şey kalmadı.

*İşyerlerinden ilk gözden çıkarılanlar kadınlar olmuş durumda. Evdeki her şeyden kadınlar sorumlu. Çocuklarla ilgili her şeyden, ödevler de dahil, kadınlar sorumlu. Bu da iş yükü demek. Çocuklarla ilgili her konuda kadınlarla muhatapsın ve bu kadınlar için sorun demek. Hem işi evde yapmak hem de evdeki işleri yapmak zorunda kalmak…

*Bir şekilde teması kaybettik ve evde 2-3 kişi paylaşımda bulunmak yetmiyor. Örneğin kadınların birbirine değmemesinin bir çok handikabı var. Kadınlar başta olmak üzere kitle arasında iletişimin kaybedilmesiyle yabancılaşmanın artacağını düşünüyorum. Bu arada evde olunca iş bitmiyor, vaktini verimli geçirmeye çalışıyorsun ama açık hapishanede yaşıyor gibisin.

*Bu durum OHAL’in meşrulaştırılması ve çeşitli hakların geri alınması ya da otoriterleşmenin gerekçesi haline getirilecek gibi.

*Erkekler kendi kişisel temizlik vs yapıyorlar, ama evin genel temizliği noktasında çok bir katkıları olmuyor. Evin temizliğinden genelde kadınların sorumluluğuna verilmiş durumda. Ev içinde üretememe hali birçok evde yaşanıyor, özellikle toplumsal cinsiyet rollerini pekiştiriyor.

*Psikolojik olarak da çok zor bir süreç. Sohbetler sürekli koronavirüs üzerine, haberler açısından da seçici davranmak gerekiyor. Hastane, mezarlık fotoğrafları vs ile insanlar üzerinde psikolojik yıkım yaratılıyor.

*(Hapishaneden yeni çıkan bir arkadaş) Kendimi sürekli yeniden tahliye olacakmış gibi hissediyorum.

* İşten ücretsiz olarak çıkarıldıktan sonra arkadaşlarımla birlikte kaldığım evden ayrılmak zorunda kaldım. Annemle babamın yanına geldim, ben ailemle çok sorun yaşamıyorum ama birçok kadın için bu zor bir durum olacak. Kendi ekonomik bağımsızlığı için ayakta kalma mücadelesi verenler için, bir kadının kendi özgürlüğü için zorlu bir süreç olacak.

*Esnek çalışmayla ev içi emeğin yaygınlaştırılması hedefleniyor. İşin eve taşınması kadınlar için inanılmaz bir iş yükü anlamına geliyor. Bir kadın arkadaş işyerinde 1200 yapıyorsa evde diye bu rakamı artırıyorken, patron diyor evdesin rahatsın daha fazla yapabilirsin.

Yada çağrı merkezi çalışanları 24 saat telefonlara bakmak zorunda bırakılmış.

*Çalışan sayısını azaltarak, işi eve taşıyarak durumu fırsata çevirme derdindeler. İnsanların uyku saatlerinden feragat etmeleri isteniyor.

Çeşitli etkinliklerle verimli buluşmalar

Kadınlar birçok deneyimini birleştirerek önümüzdeki süreçte neler yapılabilir üzerinde çeşitli tartışmalar da yürüttü.

Sağlık çalışanlarına dair gündemin yaratılmasının önemi üzerine vurgu yapan kadınlar, sonraki online buluşmalarında tek başlıklı gündemler ile bir araya gelerek tartışmalar yapmayı önerdiler. Ortak film, makale ya da kitap okuması yaparak buluşmalar yapalım denildi.
Ayrıca sosyal medya üzerinden yapılan kadın kurumlarıyla birlikte eylem ve etkinlikleri takip etmek ve katılmanın önemli olduğu vurgulandı.

Kaynak: YDK

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu