H.Merkezi: YDG’li kadınlar yaptıkları bir açıklama ile genç kadınları 8 Mart’ta sesini yükseltmeye, sokağa çağırdı.
YDG’li kadınlar, kadınlara yönelik katliamların, her türlü şiddet saldırısının ve devlet infazlarının dur durak bilmeden devam ettiği günlerde 8 Mart’a yaklaşıldığını belirtti. “Genç Kadınların İsyanı Barikat Olup, Ablukaları Yıkacak!” şiarıyla yapılan açıklamada, “Kadına yönelik her türlü şiddetin, taciz ve tecavüzün, çalınan yaşam haklarının karşısında kadın bedenlerinden örülen barikatların günü olmuştur. Bu yılda, tacizin, tecavüzün ve katliamların gölgesinde 8 Marta ilerliyoruz.” denildi.
AKP hükümetinin nefret söylemleriyle kadın katillerinin koruyucu meleği, katliamların baş aktörü olduğuna değinilerek şu ifadelere yer verildi:” Bunun yanı sıra kadın katillerine yapılan indirimler, eşini öldüren kadın katiline mahkemenin ”bir daha suç işlemeyeceği” yönündeki kanaatiyle verilen ceza indirimiyle daha da ileriye gitti. ”Ölmemek için öldürmek zorunda kaldım” diyen Çilem Doğan ise hala ağırlaştırılmış müebbet’ten yargılanıyor…
Devletin/AKP’nin kadın düşmanlığı; bir yandan kadın katillerine verilen iyi hal/tahrik indirimleriyle, diyanetin fetvalarıyla boy gösterirken, bir yandan da bu düşmanlığa karşı örgütlenip yükselen kadın mücadelesine olan korkusunu ev içi infazlar ve beden teşhirleriyle kendisini göstermiş oldu. Sadece birkaç ayda 75 örgütlü kadın devlet tarafından infaz edildi.”
Ekin Wan ve beraberinde 2 kadın savaşçının bedeninin devlet tarafından teşhir edildiğine dikkat çeken YDG’li kadınlar, kadın bedenine yapılan bu saldırının devletin erklik bataklığına ne denli battığını tekrar ve tekrar göstermiş olduğuna değinerek, kadınların çıplaklığından utanmadığının,bedenleri teşhir etmeye çalışan devlete inat kadınların direnişi giyineceğinin altını çizdi.
Açıklama, “Her yasak kendi isyancısını, her katliam kendi savaşçısını doğuruyor!” sözleri ve şu ifadelerle son buluyor: “Devletin bu saldırıları aslında farkına vardığımız gücümüzün ve yükselen kadın mücadelesinin korkusu olduğunu biliyoruz. Kadınlara yönelik sistematik olarak gerçekleştirilen bu katliamlara karşı biz kadınlar örgütlenme yolunu tercih ederek, her geçen gün sayımızı daha da arttırarak sokaklarda barikatların, Kürdistan’da hendeklerin en ön saflarında yerimizi aldık. Bu 8 Mart’ta, emek sömürüsüne, kadın düşmanlığına ve katliamlara karşı isyanı sokağa taşımanın, ablukaları dağıtmanın, genç kadınların gücünün göstermenin günüdür.
Acımızı ve öfkemizi isyana katarak bu 8 Mart’ta da:
Yüzleşiyor, Hesaplaşıyoruz, Örgütleniyoruz!”
