Yeni Demokrat Gençlik (YDG), faaliyetçilerine dönük artan polis tacizlerine ilişkin İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi’nde basın açıklaması yaptı.
İşkence, Tehdit, Baskılarınız Nafiledir! Gençlik Mücadelesini Engelleyemeyeceksiniz” pankartı asıldığı salonda ilk olarak İHD İstanbul Şube Başkanı Gülseren Yoleri söz alarak, benzer şekildeki uygulamalarla karşılaştıklarını bunlardan birinin de polisin gayri resmi olarak sokakta insanları durdurarak, bilgi almak alamadığında ise tehdit ettiğini dile getirdi. Yoleri, Polisin amacının insanların aktivitelerinden bu aşamada itiraz edilmez işkence vb şeylerin dozunun arttığını dile getirdi. Yoleri, İHD’nin sürecin takipçisi olacağını dile getirerek, benzer durumların İHD ile paylaşılması için çağrı yaptı.
Basın açıklamasına Kıvılcım Kültür Merkezi, Partizan ve bir çok kişi katıldı. Basın açıklamasını Beren Harmanşa okudu.
“Bu düzenin varacağı nokta Erzincan İliç’te bizlere yaşatılanlardır”
Harmanşa, topluma yönelik baskıların ve devlet şiddetinin arttığını vurguladı. Harmanşa, “Her geçen güne genç intihar haberleriyle uyanıyor, Kürdistan’da, Filistin’de, Karabağ’da Ukrayna’da haksız savaşlar sonucunda katledilen kadın ve çocukların ölüm haberleriyle gözlerimizi açıyoruz. Bir yandan ekonomik krizin faturası bizlere kesilirken yaşadığımız yoksulluğun rızası, seçim propagandasına dönüştürülen iftar yemeklerinde verilen kırıntılarla alınmaya çalışılıyor. Grev ve örgütlenme yasaklarıyla, işten atmalarla tehdit edilen işçiler açlık sınırının altında yaşamaya mahkum ediliyor.
Akbelen’de, Kazdağları’nda, Cudi’de kapitalizmin kar ve sömürü hesabı doğayı katlediliyor. Biz biliyoruz ki; doğayı, canlıyı, insanı yok sayan ve sadece kendi sistemi ve sermayesinin derdinde olan bu düzenin varacağı nokta Erzincan İliç’te bizlere yaşatılanlardır” dedi.
“Düşmanlaştırma politikaları hayata geçiriliyor”
Harmanşa, kapitalist sömürü düzenin yarattığı sorunlar büyürken, halkların birbirine karşı düşmanlaştırma politikalarının hayata geçirildiğini belirtti. Harmanşa, “Göç yollarına sürüklenen milyonlarca insan, yaşadığımız geleceksizliğin sebebi olarak gösteriliyor.
Sömürü düzeninin yarattığı sorunlar çığ gibi büyürken ve her genci bugün biraz daha fazla içerisine alırken kadınlar, LGBTİ+’lar, Kürtler, Aleviler, Ermeniler, göçmen ve mülteciler birbirine düşmanlaştırmak istenerek böl, parçala, yönet politikaları hayata geçiriliyor. Burjuvazin tüm idelojik-politik saldırılarına karşın, ezilenlerin birlikte mücadelesini örgütleme kararlılığıyla gerçekleştirdiğimiz her eylem ve pratik karşısında devlet, mücadelemize ve yoldaşlarımıza yönelik baskılarını artırıyor” diye konuştu.
Halkın sindirilmeye çalıştıklarını söyleyen Harmanşa, “Halkın kimin tarafından daha fazla sömürüleceğine, yaşam alanlarımızın hangi egemen klikler tarafından talan edileceğine karar vermeye zorlandığımız, halkın; kendi ihtiyaç ve çıkarı uğruna ortaya koyduğu her türlü mücadelenin zorla bastırılmaya çalışıldığı bir süreçteyiz.
Hak alma mücadeleleri, faşizmin yasaklarıyla engellenmeye çalışılırken en ufak demokratik hak talebinden tutalım, bizlere dayatılan geleceksizlik karşısında geleceğimiz ve özgürlüğümüz adına ortaya koyduğumuz her türlü söz ve eylem; polis şiddetinin, işkencenin gerekçesi haline getirilip başta gençlik olmak üzere halk, faşist saldırılarla sindirilmeye çalışılmaktadır” diye belirtti.
Harmanşa, Şifanur Çetin ve Ezgi Çetin’in polis tarafından taciz ve tehdit edildiğini vurguladı. Harmanşa, yaşanan polis tacizini şu sözler ile anlattı; “Yaşamın her alanında devlet şiddetine tanık değilmişiz gibi yoldaşlarımız ve aileleri polisler tarafından aranarak taciz ediliyor. Evlerinin önünde yahut, sokakta yürürken önleri polisler tarafından kesilerek tehdit ve taciz ediliyor. Karakolda sohbet adı altında fiziksel, psikolojik işkence dayatılıyor.
31 Ekim-28 Aralık 2023’te Şifanur Çetin yoldaşımızın iki defa farklı ilçelerde polisler tarafından önü kesilerek tehdit edildi. 15 Mart tarihinde ise başka bir yoldaşımız ifade için çağırıldığı İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü’nde psikolojik ve fiziksel işkence saldırısına uğradı. Devam eden süreçte, 21 Mart’ta polisler tarafından önü kesilen yoldaşımız Ezgi Çetin evinin bulunduğu sokakta kendisini ‘sizin masanızdayım’ diye tanıtan 2 polis tarafından tehdit edildi. Bu saldırılar sırasında, fiziki ve psikolojik işkence durumunu sonlandırmaya çalışan yoldaşlarımız aileleriyle tehdit edildi.”
“Örgütlenecek ve mücadeleyi büyüteceğiz”
Baskılara karşı mücadeleyi büyüteceklerini belirten Harmanşa, “Yeni Demokrat Gençlik olarak bu saldırıların maksatlarının neler olduğunu biliyoruz. Bu saldırıların, gençliğin gelecek ve özgürlük mücadelesine, örgütlü mücadeleye yönelik olduğunun bilincindeyiz.
Devrimci, demokrat, yurtsever gençliğe yönelik gerçekleştirilen baskı ve sindirme politikalarına karşı dün olduğu gibi bugünde kararlılıkla mücadele etmeye devam edeceğiz. Biz özgürlük mücadelesi yürütüyoruz, sömürüsüz bir dünya yaratma mücadelesi yürütüyoruz, bunu gerçekleştirene kadar bizi bu yoldan alıkoyabilecek hiçbir gücün olmadığını bir kere daha ifade ediyoruz. Geleceğimiz ve özgürlüğümüz için cüreti kuşanacak, örgütlenecek ve mücadeleyi büyüteceğiz” dedi.
Basın açıklamasını ardından polis saldırısına çeşitli biçimlerde maruz kalan YDG’li genç kadınlar, polis baskısını teşhir ederek, “Biz korkmuyoruz, örgütlü mücadelemizi engelleyemezler” vurgusu yaptı.
Ardından söz alan Ezgi Çetin, bu saldırıların sadece kendilerine değil tüm gençliğe dönük olduğunu vurguladı. Anlatılan olaylar haricinde yaklaşık 7-8 aydır ailelerinin telefonla aranarak taciz edildiğini, kendilerine ajanlık dayatıldığını ve polis tacizine uğradıklarını belirten Çetin, korkmadıklarını belirterek bu saldırıların önüne örgütlenerek geçebileceklerini söyledi.
Şifanur Çetin ise, gençliğin mücadelenin en dinamik öznesi olduğunu ve egemenler tarafından tehdit olarak görüldüğünü belirtti ve bu saldırılara örgütlenerek cevap verebileceklerini vurguladı.