GençlikGüncel

YDG: Sorun göçmenler değil, emperyalist savaşlar ve sömürü politikasıdır!

Mültecilere yönelik artan ırkçı-faşist saldırıların bireysel pratikler değil, Türk hakim sınıflarının işbirlikçi-faşist uygulamalarının doğrudan sonucu olduğunu vurgulayan YDG, "Hakim sınıfların bizi bölmesine izin vermeyeceğiz, devrim mücadelesini her dilde yükselteceğiz!" dedi.

Yeni Demokrat Gençlik (YDG), Göçmen ve mültecilere yönelik Kayseri’de başlayarak birçok kente yayılan faşist saldırılara ilişkin yazılı açıklama yaptı.

“Bu saldırılar karşısında göçmen ve mültecilerle dayanışmayı büyütecek, halkların eşitliği ve özgürlüğü yolundaki mücadelemizi kararlılıkla büyüteceğiz!” ifadelerini vurgulayan YDG, “Son günlerde göçmen nüfusuna yönelik sıklığı gittikçe artan şiddet eylemleri bireysel pratikler değil, Türk hakim sınıflarının işbirlikçi-faşist uygulamalarının doğrudan sonucudur. Komprador burjuvazinin kar hırsına ve emperyalizmin bölgedeki savaş çığırtkanlığına hizmet eden Türk devleti bu sorunun başat sorumlularındandır. Devlet yaptığı anlaşmalarla göçmen geçişini engelleyerek, Suriye’yi, Rojava’yı işgal ederek ve cihatçı çeteleri besleyerek; bölgedeki haksız savaşları büyüterek derinleştirdiği göç ve mülteci sorununu, yine milliyetçi saiklerle donanan bir nefret alevini körükleyerek çözmeye çalışmaktadır” değerlendirmesinde bulundu.

Bu nefret politikasının başlıca amacının kriz durumundaki Türk sermayesininin ve karakolluk ettiği küresel emperyalizmi doyurmak için girişilen işgal faaliyetleri olduğunu vurgulayan YDG açıklaması şöyle devam etti:

“Biz biliyoruz ki Kayseri’de ve diğer illerde yaşanan faşist saldırıların başlıca faili halklar arasındaki dayanışmayı ortadan kaldırmak, her türlü farklılığı daha büyük bir zemin olarak kullanmak için bütün nefret kanallarını seferber etmiş olan işgalci devlettir.

Bu nefret politikasının başlıca amacı kriz durumundaki Türk sermayesini ve karakolluk ettiği küresel emperyalizmi doyurmak için girişilen işgal faaliyetleridir. Türk devleti kamuoyunda bilinçli olarak ırkçı şiddetin körüklenmesini destekleyerek günümüzde ve gelecekteki işgal ve soykırım faaliyetlerini bu milliyetçi hezeyanlarla meşrulaştırmayı hedeflemekte, emeğin daha çok değersizleştirilmesi için fırsak olarak görmektedir.

Ancak bu şoven politikalar karşısında gençlik olarak bizleri geleceksizliğe sürükleyenlerin kim olduğunu dün olduğu gibi bugün de biliyoruz. Egemenlerin nefret politikalarına karşı halkın birlikte mücadelesini büyütme sorumluluğumuzu görüyoruz. Bu saldırılar karşısında göçmen ve mültecilerle dayanışmayı büyütecek, halkların eşitliği ve özgürlüğü yolundaki mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz. Tüm halk gençliğini bu bilinç ve kararlılıkla hareket etmeye, her türlü söz ve eylemini gerçekleşen insanlık dışı saldırıları durdurmak için seferber etmeye çağırıyoruz.

Hakim sınıfların bizi bölmesine izin vermeyeceğiz, devrim mücadelesini her dilde yükselteceğiz!”

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu