GüncelMakaleler

YDG Köy Çalışması Gerçekleşti: Yoldaşlık İlişkilerinde Daha İleriye!

Toplamda 15 gün süren ve gerçek anlamda dolu dolu geçen bir çalışma örgütlemiş olduk. Çalışmamızın genel hedefleri doğrultusunda bir planlama yaptık diyebiliriz.

Yeni Demokrat Gençlik olarak en önemli yaz çalışmalarımızdan biri olan Köy Çalışmamızı bu yıl Antakya bölgesinde gerçekleştirdik. Deprem bölgesinde gerçekleştirdiğimiz çalışma, merkezi yaptığımız köy çalışmalarından 7’incisi oldu.

Köy çalışmalarımız, oldukça özgün ve özel bir çalışma olarak gençlik mücadelemiz bakımından önemli bir yer tutmaktadır. Çok yönlü ve disipline edilmiş bir emekten bahsettiğimiz zaman gençlik, emeğe toplumun diğer kesimlerine kıyasla nispeten yabancı olmaktadır. Biz de yaptığımız bu çalışmayla emeğe olan yabancılığı düşünsel ve pratik emeği birleştirme çabasıyla ve bunun devrimci mücadelede kapladığı önemi özümsemek için köy çalışmalarımıza yoğunlaşıyoruz.

Yaptığımız bu çalışma genel olarak pratik emek, ev içi emek, teorik-politik çalışma, yoldaşlık ilişkileri, kitle ilişkileri, inisiyatif kazanma gibi alt alanlara ayırabileceğimiz içerikte olmaktadır. Bu alanların hepsinde köy çalışmamıza katılan yoldaşlarımıza kendisini görme, tanıma ve kolektif müdahalelerle de kendisini geliştirme fırsatı sunmaktadır.

Bu yılki köy çalışmamızı bahsettiğimiz hedeflerle, yaşam alanımızın eksikliklerini giderme, tarlada çalışma, salça yapımına dahil olma ve bu süreci örgütleme, eğitim çalışması ve eleştiri-özeleştiri toplantıları alarak gerçekleştirdik.

Toplamda 15 gün süren ve gerçek anlamda dolu dolu geçen bir çalışma örgütlemiş olduk. Çalışmamızın genel hedefleri doğrultusunda bir planlama yaptık diyebiliriz. Öncelikle çalışmamızın bütününden sorumlu genel bir komisyon belirledik, buna ek olarak günün örgütlenmesinden ve işin akışına müdahalelerde bulunan bir yoldaşımızı görevlendirdik. Bu görevi alan yoldaşımız her gün değişmekteydi.

Yine aynı şekilde, mutfak ve ev işlerinden sorumlu olan iki yoldaşımızı belirliyorduk, bu yoldaşlarımızı da günlük olarak değiştiriyorduk.

Günün örgütlenmesinden sorumlu olan yoldaşımız, yaptığımız çalışmaların bütününe dair kafa yorması gerektiği için çalışmanın genelini öğrenme, bilme düzeyini artıyordu. Ayrıca her yoldaşımızı günün akışı içerisinde açığa çıkan işlerde görevlendirme sorumluluğu olduğu için inisiyatif alıyordu ve doğru müdahale gerçekleştirmeyi, kullandığı dil ve üslubu nasıl daha yapıcı hale getireceği konusunda kendisini ilerletmeye çalışıyordu.

Bunun dışında ev içi emek de çalışmamızın önemli başlıklarından birini oluşturuyordu. Mevcut sömürü sisteminin kadınların, annelerimizin üzerine yıktığı, onların sorumluluğuymuş gibi gösterdiği ev içi emeğe ne kadar yabancı olduğumuz konusunda bir farkındalık yaratıyordu.

İş temposunun içerisinde kahvaltıyı ve akşam yemeğini hazırlamak, molalarımızı örgütlemek, yaşam alanımızın düzenini sağlamak ve temizlemek gündelik yaşamımızı örgütlerken bu tarz işlerin de aslında sorumluluklarımızın bir parçası olduğunu gösteriyordu.

Özellikle bazı yoldaşlarımız için bu çalışma daha faydalı oldu diyebiliriz, bir yemek yapmak, bulaşıkları yıkamak bile öğretici olabiliyordu. Biz çalışma içerisinde her ne kadar nöbetçilik sistemini oluştursak da bölgedeki kadınlar nöbetçi arkadaşlarımıza yardımcı oluyordu ve yabancılığı anladıkça yaptıkları şeyleri daha fazla öğretici bir tarzda yapıyorlardı.

Çalışmamızın ikinci-üçüncü günlerinden sonra beraber çalıştığımız insanlar bizim çalışma tarzımızdaki o gün için inisiyatif olarak görevlendirilen yoldaşlarımızın o görevde olduğunu görerek ona uygun davranıyorlardı.

 

Teorik bilgiyi gündelik yaşamda uygulama

Köy çalışmalarımızdaki en büyük avantajlarından biri teorik bilgiyi pratikle birleştirebilmeye çok fazla olanak sağlamasıdır diyebiliriz.

Hem örgütsel çalışmalarımızdan hem kitle çalışmalarından hem de pratik iş yapmaya kadar birçok teorik tartışma zaten gündelik yaşamımızın bir parçası oluyordu. Özellikle eğitim çalışmasının konusu haline getirdiğimiz bazı makaleler gündelik yaşamımızla çok fazla bağı olan içerikte düşünülmüştü. Bu makaleleri belli bir soyutlama eşliğinde doğrudan çalışmalarımızdan açığa çıkan yönler üzerinden ele aldık.

Böylece aslında Marksist teorik bilginin pratikle, gündelik yaşamla ne kadar iç içe olduğunu da deneyimleme fırsatımız oldu.

Bu bakımdan:

Stalin Leninizm’in İlkeleri kitabından, Parti ve Çalışma Tarzı; Mao Seçme Eserler Cilt 3’ten Partinin Çalışma Tarzını Düzeltelim ve Cilt 4’ten Amerikalı Muhabir Anna Louise Strong’la Yapılan Konuşma ve Çin Devriminin Yeni Yükselişini Selamlayalım makaleleri; Kaypakkaya’dan Bir Köylük Bölgedeki Yönetici Yoldaşlara Mektup; Lenin Ne Yapmalı’dan Ekonomistlerin İlkelliği ve Devrimciler Örgütü makalelerini eğitim çalışması konuları olarak aldık.

Eğitim çalışmalarımızın dışında köy çalışmalarımızın bir diğer başlığı da eleştiri-özeleştiri toplantıları olmaktadır.

Bu toplantılarda kullandığımız yöntem sorumlu komisyon üyelerinden başlayarak her yoldaşımızın eleştiri özeleştiri sürecine tek tek ve aktif olarak dahil olması şeklindeydi. Her yoldaşımız önce kendi özeleştirisinden başlıyordu ve ardından da diğer yoldaşlarımızın kendisi hakkındaki eleştirilerini alarak ilerliyorduk.

Böylece sadece etrafımızı değil kendimizi ne kadar gözlemlediğimiz, kendimizi ne kadar tanıyıp tanımadığımızı da görüyorduk. Eleştirilerimizde ise yapıcı bir üslup kullanıyorduk ve eleştirmeyi bir sorumluluk olarak görüyorduk.

Bu sorumluluk sadece yoldaşımızdaki bir yanlış ya da eksikliği ifade etmek değil, onun nasıl aşılabileceğine ilişkin uzun vadeli bir sorumluluk olarak düşünüyorduk.

Yani eleştirme sorumluluğunun sınırını eleştirmeyle sınırlı tutmuyorduk. Köy çalışması süresinin de ötesine geçen ve değişmek isteyene, değişme çabası olana eleştirdiğimiz konularda bu sorunu nasıl aşabileceği yönlü düşünsel bir çaba yönünü de kapsayan bir sorumluluk olarak görüyorduk.

Yoğun bir emek sürecinin içerisinde gerçekleştirdiğimiz, iş baskının olduğu, işe yabancı olmanın acemiliğinin bulunduğu, sabah 6’da başlayan yaptığımız eğitim çalışmaları ve eleştiri özeleştiri toplantılarıyla bazen gece 1’e kadar süren yorucu bu çalışmamız yoldaşlaşmaya dair ciddi kazanım barındırdı diyebiliriz.

Bazen çalışma sürerken zamanında yapmadığımız müdahaleler sonrasında bir tartışma içerisinde kendisini açığa çıkartarak, küçük tartışmaları büyüterek önümüze getiriyordu.

Politik faaliyet içerisinde de bu durumla sıklıkla karşılaşıyoruz ancak köy çalışmamız içerisinde bu gibi geri özelliklerimize müdahaleler gerçekleştirdikçe yoldaşlık ilişkilerimiz daha doğru bir zemine oturuyordu.

İlk başlarda yaptığımız müdahaleler de bireysellik çok fazla ön planda olurken, birbirimize müdahalelerimiz birbirimizi gerileten bir yerde dururken çalışma ilerledikçe her yoldaşımız daha geliştirici, toksik ilişkilerden daha fazla arındırılmış müdahaleler gerçekleştirebilmeyi öğrenebiliyordu.

Tüm bu yönleriyle 7’inci köy çalışmamızı, çalışmanın imkan sunduğu ölçüde kitle çalışmasıyla, pratik olarak edindiğimiz yeni bilgilerle, zorluklar ve yeni planlamalar yapma zorunluluğu durumlarında pratik çözüm üretmeye dair kafa açıklığı yaratarak ve daha iyi, daha nitelikli yoldaşlık ilişkileri kurmakta bizi daha iyi bir noktaya taşıyarak sonuçlandırdık diyebiliriz.

Çalışma deneyimlerimize ilişkin yazılarımızı önümüzdeki günlerde YDG dergimizde ve internet adresimizde yayımlayacağız.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu