Yaz yağmurum
Rengi belli olmayan
Solmuş bir fotoğraf karesine sıkışmış,
Bahar yağmurlarının ikindisinde
Yıldızların var olmadığı
Işığı olmayan kuytulardan
Gölgeni
Yalnızlıktan kurumuş bir ağacın
Dallarından düşen son yaprak gibi seyrediyorum
Artık ne yaprağımda renk kaldı
Ne de kökümde canlılık
Biliyorum artık hiç gelmeyeceksin
Yaz yağmurum.
Yıldızlı uyanık geceler gibiyim
Bir görebilsem kendimi senin gözlerinden
Ay ışığıyla sızarım içeri
Yaşarım bu geceyi
Yıldızların gökyüzü ile bir araya geldiği
Ucu bucağı olmayan yerlere götüren
Zeytin karası gözlerinde
Gerçek üstünü yaşıyor düşler
Düşlerim içinde geziniyor varlığın
Irmaklarımızla deniz olduk
Göçmen kuşları uğurlarken
Hadi al eline sazını
Kalbinin derinliklerinden gelen
Nağmeleri topla
Kızıl gelincikleri açsın kuytularımızda
Tutma içinde dökül duygularını
İşte böyle yaz yağmurum
Her ilkbahar nükseder duygularım
Gelincikler açasım gelir
Kabuğumu kırıp da
Doludizgin sana koşasım gelir
Edirne F Tipi Hapishane’den Tutsak Partizan