İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi tarafından “Hapishanelerde Ölüm İstemiyoruz, Yaşamı Savunuyoruz” şiarıyla başlatılan nöbet eylemi 4. haftasında devam etti. Bugünkü nöbet eylemine tutsak yakını aileler, HDP Milletvekilleri Züleyha Gülüm, Musa Piroğlu, HDP İstanbul İl Eşbaşkanları Ferhat Encu, İlknur Birol, Marmara Tutuklu Aileleriyle Yardımlaşma Derneği (MATUAYDER), Tutsaklarla Dayanışma İnisiyatifi de (TDİ) katılarak destek verdi.
Silivri Hapishanesi’nde tutsak Yakup Akman’ın annesi Fince Akman’ın dayanışma çağrısı yaptığı konuşmasının ardından İHD Eş Genel Başkanı Eren Keskin, 30 seneyi aşkındır hukuk mücadelesi sürdürdüğünü söyleyerek, ilk defa hapishanelerin bu kadar yoğun ihlallerin merkezi olduğunu ifade etti.
Hapishanede ölüme sürüklenen Garibe Gezer’in tecrit sisteminin bir kurbanı olduğunu belirten Keskin, Gezer’i anmaktan ve mücadelesini büyütmekten başka çaresinin kalmadığını söyledi. Durumları gittikçe kötüye giden Aysel Tuğluk ve Fatma Tokmak’ın durumuna dikkat çeken ve Türkiye coğrafyasında umut etmeyi bile unutturduklarını söyleyen Keskin, bu devletin kendi iç hukukunu bile uygulamadığını dile getirerek, her şeye rağmen umut etmekten vazgeçmeyeceklerini ve umudun kendi mücadelelerinde olduğunu vurguladı.
HDP İstanbul İl Eşbaşkanı İlknur Birol’un konuşmasının ardından söyleşi bölümündeki konuşmasında Adli Tıp Uzmanı Prof. Ümit Biçer, ATK’de atamaların, görevlendirmelerin veya herhangi bir şekilde yapılan değerlendirmeler de hiçbir bilimsel ölçüt kullanılmadığının altını çizerek şunları söyledi:
“Kurum başkanı olmak için akademik geçmiş, alanında çalışma süresi, veya bir üye olarak tarif edilecek kişinin kendi bilim çevrelerinden seçilmesi gibi bir yola gidilmedi, 3’lü kararnameyle Adalet Bakanı, Başbakan ve Cumhurbaşkanı’nın keyfiyetinde olan atamayla karar veren kişiler seçildi. Yasalarda yapılan kimi düzenlemelere göre tarafsız olmaları gerekir, eğer herhangi bir kolu kendi önüne geldiğinde bağlı olduğu kişi veya kişilerle ilgili ise, orada bilirkişilik yapmaması, bu alandan seçilmesi gerekir. Ama Türkiye de tam aksisi oluyor.”
İşkencenin ring araçlarında da devam ettiğini belirten Biçer, idam kaldırılsa da sürece yayarak öldürme politikasının hakim olduğunu vurguladı.