9 Kasım 2009 tarihinde İstanbul’da bir gasp olayına ilişkin gözaltına alınarak Asayiş Büro’ya götürülen Murat Konuş, yaklaşık üç saat sonra battaniyeye sarılı bir şekilde hastaneye götürülmüş ve doktorlar tarafından öldüğü belirlenerek tutanak tutulmuştu. Yapılan otopsi sonucu Konuş’un kafasına ağır darbeler aldığını tespit edilmişti.
Bunun üzerine işkence nedeniyle 7 polis hakkında açılan davada 2019 yılında İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi, sanık polisler G.K., Y.B, O.Ö.’nün dosyada toplanan deliller ve suçun sanıklar tarafından işlendiğinin sabit olmadığını belirterek beraat kararı verirken sanık polisler Oktay Kapsız, Ramazan Adıgüzel, Murat Ertürk ve Abdülcelil Karadağ hakkında ise “İşkence sonucu ölüme neden olma” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına mahkum etti. Cezada indirim yapan mahkeme heyeti sanıklara müebbet hapis cezası verdi. Heyet yaptığı indirime ise sanıkların geçmişini, sosyal hayatını, yargılama sürecindeki davranışlarını gerekçe gösterdi. Sanıklar hakkında tutuklama kararı vermeyen mahkeme sadece “adli kontrol” şartı getirdi.
Sanıkların, mahkeme kararına itirazı üzerine dosyayı görüşen Yargıtay 8. Ceza Dairesi, kararı “eksik inceleme yapıldığı” gerekçesiyle bozdu. Yargıtay, maktulde beyin kanamasına yol açan yaralanmaların hangi sanıkların iştiraki ile gerçekleştiğinin tespiti açısından; adli emanette yer alan, olayın meydana geldiği gasp büro amirliğindeki görüntülerin detaylı incelenmesini ve uzman bilirkişi tarafından bir rapor hazırlanmasını istedi.
HalkTv’den Seyhan Avşar’ın haberine göre, Konuş ailesinin avukatı Nuri Köse, Nuri Konuş’un işkence sonucu öldürüldüğü kamera kayıtları, tanık anlatımları ve Adli Tıp raporları ile sabit olduğunu ifade ederek “İddianamenin kısa sürede düzenlenip dava açılmış olmasına ve aslında mahkeme aşamasında da dosyanın kısa sürede tekemmül ettirilmiş olmasına rağmen sonrasında duruşmalar lüzumsuz yere ertelenerek yıllarca karar verilmedi. En sonunda 2019 yılında gözaltında işkence suçunu işledikleri sabit olan üç emniyet görevlisi hakkında ağırlaştırılmış müebbet cezası verilmiş ise de ne hikmetse suçu gizlemek için her türlü eylemde bulunan bu sanıkların cezalarında takdiri indirim yapıldı. Müebbet hapis cezası verilen sanıklar için tutuklama kararı dahi verilmedi. Dört sanık ise hiç cezalandırılmadı” dedi.
Yargıtay 8. Ceza Dairesi’nin bozma kararına ilişkin Köse, “Aslında sabit olan hususlara ilişkin ‘eksik inceleme’ yapıldığı gerekçesiyle Yargıtay kararı bozdu. Murat Konuş’u öldürenlerin yaklaşık 13 yıldır hiçbir adli ve idari yaptırımla karşılaşmadan sokakta gezmesi yargılamanın ne zaman sonuçlanacağının ise belirsiz olması müvekkillerimizin acısının kat kat arttırmıştır” dedi.