İzmir: Gezi isyanında devletin başlattığı “cadı avı” sonrasında tutuklanan Gezi Direnişçilerine destek olmak için, tutsakların seslerine ses vermek için kurulan www.geziparkitutsaklari.org emekçileriyle kurdukları siteyi, bu siteyi nasıl kurduklarını konuşmak için bir araya geldik. Bizler de sitemiz ve gazetemiz Özgür Gelecek aracılığıyla bir katkı sunmak istedik.
Biraz kendinizden bahseder misiniz, kendinizi tanıtır mısınız?
www.geziparkitutsaklari.org: Biz İzmir’de “1. Dalga Cadı Avı” olarak adlandırdığımız operasyonların ardından, tutsaklarımızın aileleri ve dostları olarak süreç içerisinde ki hukuksuzlukları gün yüzüne çıkartmak, dostlarımızın özgürlük çığlığını tüm dünyaya duyurmak, yaşamı savunmanın suç olmadığını haykırmak için bir şeyler yapma gereksinimi ile yola çıktık.
“Ne yapmalı?” sorusuna verdiğimiz cevaplardan biride Gezi Parkı eylemlerinin temel materyallerinden biri olan internet dünyasıydı. Sosyal medya ve web siteleri üzerinden sesimizi duyurabileceğimizi düşündük ve harekete geçtik. Bu noktada www.geziparkitutsaklari.org , www.facebook.com/geziparkitutsaklari.org , www.twitter.com/GeziParkiTutsak sayfalarını kurduk. Bu sayfalar ile sadece kendi dostlarımızın ailelerimizin değil, ülkemizin dört bir yanında ki Gezi Parkı Tutsaklarının sesini yükseltmeye, gerektiği yerde sesin tamda kendisi olmaya çalışıyoruz.
Bu çalışmanın amaçları nelerdir?
Amacımız ülkemiz hapishanelerinde Gezi Parkı eylemleri nedeniyle tutsak edilmiş tüm dostlarımızın özgürlüğüne kavuşması olmakla birlikte, biz bu çalışmayı aynı zamanda Gezi Parkı eylemlerinin bir devamı olarak görüyoruz. Neticede bu davalarda yargılananın bireyler değil bir bütün Gezi Parkı eylemleri olduğunu düşünüyorum. Gezi Parkı eylemleri sırasında yaşam hakkını, doğayı ve yaşam tarzımızı savunmamızın bir devamıdır tutsak mücadelesi. Ayrıca bu çalışmanın İzmir’den doğmuş bir çalışma olması da tesadüf değildir. Baskının en yoğun olduğu alanlar elbette tepkinin de ilk olacağı yerlerdir. Neticede İzmir’de tutsak sayısı bir ara 51’e kadar yükseldi. Yaptığımız kamuoyu baskısı ve avukatların çabaları sonucu bu sayının azalması bizi mutlu etse de asıl bayram havasını son tutsağımızı da almaya gittiğimizde yaşayacağız.
Çalışmalarınız süresince destek verenler oldu mu? Bu destekler sizi nasıl etkiliyor?
Bu süreç içerisinde destek aldıkça çalışma azmimiz elbette artıyor. Örneğin sitemizi kurduğumuzda ekonomik nedenlerden dolayı güçlü bir alt yapı satın alamamamızdan kaynaklı olarak bir “bandwith” saldırısına yenildik. Konuya uzak olanlar için şu şekilde anlatabilirim, websitesini evinize bağladığınız internet gibi düşünün, kotalıda bağlatabilirsiniz kotasızda. Bizim sitemizin aylık kotasını bitirmişlerdi. Ancak bu noktada gücünü halktan alan bir çalışma olarak destekler gördük. Bize güçlü altyapı (hosting) desteği sunanlar oldu ve sorunu aştık. Yine web üzerinden sitemizle ilgili haber yapan, web üzerinden tutsak çığlığını duyurmamızı sağlayanlara da buradan sizin aracılığınızla teşekkür etmek isterim. bianet.org, sendika.org, direneskisehir.org, everywheretaksim.net ve şuanda sayamadığım birçok siteye teşekkürler.
Konu buraya gelmişken şunu da söylemek isterim ki, web üzerinden gerçekleştirmek istediğimiz uygulamalardan biri, Gezi Parkı üzerine kurulmuş veya bu konuda duyarlılığı olan siteler ve sosyal medya sayfaları arasında bir haberleşme ve ortak hareket etme platformu kurmak istiyoruz. Bize bu konuyla ilgili [email protected] adresi üzerinden ulaşabilirler. Ayrıca tutsaklarımızla ilgili mahkeme-görüş-eylem vb. haberleri anlık olarak almak ve aktarabilmek için gönüllü muhabirlik ağı kurmaya çalışıyoruz. Bu noktada da bize bilgi gönderebilecek arkadaşlar facebook sayfamız üzerinden mesaj atarak ulaşabilirler.
geziparkitutsaklari.org’u insanlar nasıl kullanabilir?
Sitemizi insanların nasıl kullanabileceği noktasına gelince, öncelikle şunu belirtmek isterim bu site kimsenin kişisel web sitesi değil, neticede biz bu çalışmayı sadece web üzerinde organize etmeye çalışan bireyleriz. Dolayısıyla her insanın bu site bizim sitemiz duygusuna sahip olabilmesi gerekiyor. Bunun için çok çaba harcadık ve büyük ölçüde başardığımızı düşünüyorum. Örnek verecek olursak, sitemizde bulabileceğiniz görsellerin büyük bir çoğunluğu bu konuda duyarlılığı olan kişilerden bize gelen görsellerdir, aralarında bizim hazırladıklarımızın sayısı çok azdır.
Yine içerikteki tüm yazılar tutsaklarımızdan ve onların ailelerinden/arkadaşlarından geliyor. Bu noktada kimse bizimle iletişime geçme noktasında çekince yaşamasın. Gelen her mesaja mutlaka cevap veriyoruz. İlgilenmeye çalışıyor, bizim katkımızın olabileceği şeyler varsa mutlaka çaba harcıyoruz. Ayrıca siteye girenlerin kullanabileceği bir diğer kısım ise Mektup adresleri, bu sayfada ulaşabildiğimiz tüm tutsak adreslerini yayınlıyor ve 4 duvar arasına sıkıştırılmış dostlarımıza bir pencere açmak isteyen herkese yol göstermeye çalışıyoruz.
Afiş sayfamızda da tutsaklarımızla ilgili çalışma yürüten dostlarımızın kullanması için sosyal medyadan topladığımız veya hazırlayanlar tarafından bize gönderilen görselleri, hem genel afişler hem de il il özel afişler olarak ayırdık. Gerek internette gerek ise reel hayatta yapılacak eylemlerde bu görseller kullanılabilir. Bu görsellerin ham hallerini alıp yeni çalışmalar yapmak için bize ulaşanlara da görsellerin işlenmemiş halleri elimizde bulunuyorsa mutlaka gönderiyoruz. Bize mail adresimiz üzerinden ulaşmaları bunun için yeterlidir. Birde şuna değinmek isterim ki, sitemizi farklı dillerde de yayınlayarak sesimizi daha çok kişiye duyurmak istiyoruz, ancak çeviriler noktasında eksiklik yaşıyoruz. Sitemizin İngilizce kısmı ağır ağır gelişse de, Kürtçe kısmında maalesef yardım alabildiğimiz hiç kimse yok. Sitemizi farklı dillerde yayınlayabilmemizde bize destek olabilecek herkes bize ulaşmalı, farklı dillerde çeviriler bize ulaştığı takdirde her dilde yayın yapabiliriz.
Şimdiye kadar internet üzerinden neler yaptınız?
İnternet üzerindeki çalışmalarımızı üçe ayırabiliriz, bunlardan ilki Facebook üzerinden yaptıklarımız, Facebook sayfamız 3700 kişi civarında bir katılıma sahipse de, etki alanı çok geniş, bunuda yine örneklendirecek olursak, Gezi Parkı tutsakları ile ilgili hazılanan bir afişimiz, sayfamız henüz 2.000 üyeye sahipken 3.000’den fazla kişi tarafından paylaşıldı, 120.000 kişi bu paylaşımı gördü. Şu ana kadar Facebook üzerinden 1.000.000’dan fazla insana sesimizi duyurduk. web çalışmamızın bir diğer ayağı ise Twitter üzerinden yaptığımız çalışmalar, Twitter’da hashtag olarak adlandırılan tabelalar ile sesimizi duyurmaya çalışıyoruz. Şimdiye kadar #BurcuKoçluyaÖzgürlük, #HastaTutsaklaraÖzgürlük, #GeziTutsaklarınaÖzgürlük, #TacizeDirenenElifiYalnızBırakma gibi tabelalar ile ses çıkarmaya çalıştık. Bunlar arasından Elif ile ilgili olanda ciddi anlamda bir başarı sağladık. 2 gün boyunca TT listesinde kalan bu tabelamıza 10.000’den fazla insan tweet atarak destek verdi. Bu tweetleri milyonlarca twitter kullanıcısı gördü. İnternet üzerinden yürüttüğümüz çabanın 3. ayağı ise web sitemiz, sitemiz üzerinden daha çok, yaşadığımız bu tarihi süreci arşivleme ve kalıcı bilgi kaynağı haline getirme çabamız var. Bu bilgi kaynağına Dünya’nın her yerinden konuyla ilgili bilgi almak isteyenlerin kolayca erişebileceği bir forma getirmeye çalışıyoruz. Şu ana kadarda büyük yol katettiğimizi düşünüyorum. Örneğin sitemize kurulduğu andan bugüne 57 farklı ülkeden insanlar girmiş. Bu ülkelere baktığımızda sesimizin ne kadar geniş coğrafyalara ulaştığını görebiliyoruz. ABD’den Brezilya’ya, İngiltere’den Vietnam’a, Avustralya’dan Cayman Adalarına dek geniş bir coğrafyada sesimizi duyurduk.
Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı?
Son olarak herkesi 3 Eylül günü saat 13.00’da Elif Kaya’ya taciz edenlerin birde utanmadan “niye direndin” dercesine dava açmalarına karşı Karşıyaka Adliyesi’ne ve 10 Eylül günüde 1. Dalga Cadı Avında tutuklanan dostlarımızın yanında “yaşam hakkımızı savunmamızı yargılayamazsınız” demek için Bayraklı Adliyesine davet ediyoruz.
