H.Merkezi: Okmeydanı’nda Berkin Elvan için yapılan eyleme gerçekleşen polis saldırısında bir akrabasının cenazesi için Cemevi önünde bekleyen Uğur Kurt’un polis kurşunuyla katledilmesiyle ilgili yürütülen soruşturmada savcının katili akladığı ortaya çıktı.
Kurt’tun katledilmesiyle ilgili soruşturmayı yürüten Savcı Hasan Yılmaz’ın İstanbul Valiliği’nden soruşturma izni için yaptığı başvuruda “Şüpheli polisin molotof atılmasına karşılık meşru müdafaa kapsamında ve saldırıyla orantılı hareket ettiğini” şeklinde ifade kullandığı belirtildi. Savcı Yılmaz bununla da yetinmedi, katil polis S.K’nın “kasten cinayet” suçundan değil, “taksirle adam öldürme” suçundan yargılanmasını talep ederek müebbet hapis cezası yerine iki yıldan altı yıla kadar hapis istemiyle soruşturmayı sürdürdü.
40 gündür ifadesi alınmayan polis zaten aklanmış!
Radikal’den İsmail Saymaz’ın yaptığı habere göre Kurt’un vurulmasından üç gün sonra, 25 Mayıs’ta Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi’nden gönderilen rapor savcılığa ulaştı. Raporda, Kurt’un öldüren merminin, polise ait 9×19 milimetre çapındaki ‘S.’ marka silahtan çıktığı ifade edildi. Bu silahın da, TEM Şubesi’nde görevli S.K.’ye ait olduğu saptandı.
Savcı Hasan Yılmaz ise 30 Mayıs’ta İstanbul Valiliği’nden katil polis S.K hakkında soruşturma izni istedi ve S.K’nın olayda meşru müdafaa sınırları içerisinde, saldırıyla orantılı şekilde ateş ettiğini belirtti. Bu durumda Savcı Hasan Yılmaz, Kurt’un katledilmesinin üzerinden 40 gün geçmesine rağmen ifadesine başvurulmamış olan S.K’nın suçunu hafifleterek, katili aklıyor.
Savcı Hasan Yılmaz’in ifadelerine başvurduğu olay tanıkları olan polislerin bir kısmı silah kullanmadığını söylerken bir kısmı ise havaya ateş açtığını belirtti. Hakkında soruşturma izni talep edilen katil polis S.K için görevlendirilen müfettişlerinin ise hala katilin ifadesini almadığı vurgulandı.
Saymaz’ın haberinde Kurt ailesinin avukatı Turgut Kazan’ın soruşturmayı yürüten savcının katil polisi aklayan ifadelerine tepki gösterdiği ve savcının soruşturmadan alınması için İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvurduğu belirtiliyor.
