Urfa’nın merkez Karaköprü ilçesinin Karşıyaka Mahallesi’nde 5 Ekim’de araçlarını durduran polislerin şiddetine maruz kalan Sinan ve Hasan Harman kardeşler, polislerden şikayetçi oldu. Kendilerine ait iş yerine giderken polis çevirmesinde araçlarından indirilerek şiddete maruz kalan kardeşler, yaşananları MA’ya anlattı.
Polis şiddeti sonucu kolundan ve yüzünden yaralanan Hasan Harman, polislerin saldırısı esnasında kendisini nefessiz bırakmaya çalıştığını belirtti. Olay günü ağabeyi ile Curnê Reş’ten döndüklerini aktaran Harman, yaşadıklarını şöyle anlattı: “İş yerimize yakın bir yerde çevirme vardı, bizi durdurdular. Durdurur durdurmaz da sanki bize karşı bir kinleri varmış gibi konuştular. Direk ‘aşağıya inin lan silah nerede’ dediler. Bizde silah olmadığını söyledik. ‘Nasıl silah yok’ diyerek aracı aramaya başladılar. Bu esnada abim aracın iş yerimize ait olduğunu, arama izinlerini sordu. Onlarda ‘istersek aracı on parçaya böleriz’ diyerek, sinkaflı kelimeler kullandılar. Araya girdim. Bana saldırmaya çalıştılar. Bir polis elini silahına atmaya çalıştığı için onu durdurmaya çalıştım. Hepsi saldırdı ve beni yere yatırıp, yüzüme biber gazı sıktılar. Ters kelepçe yaptılar. Daha sonra vurmaya başladılar. Nefessiz bırakmaya çalıştılar. Nefes alamadım ve yüzüme su tutmalarını istedim, yapmadılar. Sürekli küfür ettiler.”
‘Doktorların ilk sorduğu ‘Suriyeliler mi?’
Gözaltına alındıktan sonra hastaneye götürülürken de fiziksel ve sözlü şiddete maruz bırakıldığını kaydeden Harman, “Hastanede darp raporu için bekliyorduk. Doktorlar suçları nedir? diye sordu. Polisler yalan söyleyerek, ‘pezevenkler’ dedi. Doktorların ilk sorduğu ‘Suriyeliler mi?’, polisler ise ne yazık ki ‘Türkiye vatandaşı’ dedi. Orada tepki gösterdim, doktorlar gerçeği anladı. Darp raporu aldık bizi karakola götürdüler. Yolda da ‘Bu daha bir şey değil. Sizin başınıza karakolda neler getireceğiz’ diyerek tehdit ettiler. Ağza alınmayacak birçok küfür ettiler” diye belirtti.
Kendilerine şiddet uygulayan polislerden şikayetçi olduklarını söyleyen Harman, “Polisler silahımızı almaya çalıştı diyorlar, ancak görüntüler var öyle bir şey yaşanmadığı ortada. Elini silahına atan polisi durdurmak için çabaladım. Bize yapılan bu uygulamanın kimseye yapılmasını istemiyoruz. Onun için olaya karışan polisler yargılansın ve hakkettiği cezası alsın” ifadelerini kullandı.
Polislerin kendilerinden “mukavemet ettikleri” ve “silahlarını almaya çalıştığı” iddialarıyla şikayetçi olduğunu söyleyen Sinan Harman ise, kardeşinin darp edildiği zaman kendisinin ters kelepçelendiğini kaydetti. Olay esnasında polislerin kendilerine sürekli küfür ettiğini dile getiren Harman, “Kardeşimin yüzü kan içinde kalmıştı. Yüzüne su dökmelerini söyledim. Bana küfür ederek tehdit ettiler. Üstüne de bizden şikayetçi olup, küfür ettiğimizi iddia etmişler. Kardeşiniz gözünüzün önünde darp ediliyor, durup izlemek gibi bir durumunuz yok. Hem bizi darp ettiler, hem de şikayetçi oldular” dedi.
Harman, “İnsan hakları dernekleri buna tepki göstermeli. Suçumuz nedir? Sadece aracımızı aramalarına dair bir belge sorduk. Esnafız ve herkes bizi tanıyor. Bunu yapan polisler bize karşı kinli davrandı. Başka kimse buna maruz kalsın istemiyoruz. Sonuna kadar şikayetçi olacağız” diye belirtti.
