“Devrimimiz: Yaşamı Özgürleştirmek” şiarıyla 5-6 Kasım’da Almanya’nın başkenti Berlin’de gerçekleştirilen 2’nci Uluslararası Kadın Konferansı’nın sonuç bildirgesi açıklandı. İlki 2018 yılının ekim ayında düzenlenen konferansın ikincisine 41 ülkeden 800 kadın katıldı.
Konferans bileşenleri tarafından yayınlanan ortak sonuç bildirgesinde, son dönemde “Jin, jiyan, azadi” sloganının bir isyan ve çözüm sloganı olarak dünyanın her bir köşesinde yankılandığı, kadınların 21’inci yüzyılı kadın yüzyılı yapmak için dünyanın her yerinde ayakta olduğu belirtildi.
Kapitalist sistemin daha fazla kar ve güç için çatışma, ekolojik yıkım, emek sömürü ve şiddetle dünyayı savaşa sürüklediği dile getirilen bildirgede, kadınların bu savaşı topraklarının ve bedenlerinin sömürüsüyle yaşadığı kaydedildi.
“Bizler bu gidişata itiraz ediyoruz! Bu gidişatı durdurmak ve herkes için daha özgür ve adil bir yaşam için sorumluluk aldığımızı, özlemini duyduğumuz düzenin kurulmasında özne olacağımızı tüm dünyaya bir kez daha ilan ediyoruz” denilen bildirgede, dünyanın her yerinde kadınların kendilerini yok sayan, nesneleştiren erkek egemenliğine karşı en temel haklarını savunmak, özsavunmayı geliştirmek ve örgütlemek için sokaklara çıktığı ifade edildi.
Bütün dünyada kadınların hayal ettiği gelecek için mücadele ettiği belirtilen bildirge, şöyle devam etti: “Sözsüz eylem kördür. Militarizme, ırkçılığa, sömürüye, ataerkiye, çok uluslu kapitalist şirketlere, devletlere karşı çıkıyoruz. O yüzden bizden korkuyorlar. Onları daha çok korkutacağız. Eylemlerimiz, sözlerimiz, öz savunmamızı kriminalize eden ve yaşam enerjimizi talan eden sisteme karşı birleşiyor, büyüyoruz.”
“İran rejim güçleri, Jîna Emînî’yi, Türk faşist güçleri Nagihan Akarsel yoldaşımızı aramızdan aldı. Latin Amerika’da yerli halktan kadın öncüler katlediliyor. Sudan’da, Yemen’de ve Amerika Birleşik Devletleri’nde, Kürdistan’da olduğu gibi kadınlar tutuklanıyor, öldürülüyor, tecavüze maruz kalıyor. Bize birden fazla hayat borçlular” denilen bildirgede, yüzyıllardır devam eden kadın özgürlük mücadelesi deneyiminin 21’inci yüzyılda başka bir boyuta evrildiğine dikkat çekildi.
Farklı toplumsal kesimlerin kendi özgürlüğünü kadın özgürlüğünde gördüğü, kadın özgürlüğünün toplumu özgürleştireceğine inandığı bir sürece işaret edilen bildirgede, kadın devriminin öncülük ettiği yeni bir özgürlük mücadelesi çağında olunduğu belirtildi.
Bildirge, şu sözlerle devam etti: “Artık kadın zamanındayız. Bu zamana verilecek en önemli cevap ise kadınların ortak mücadele, birlik ve dayanışma ağını kalıcılaştırmaktır. Bu konferans vesilesi ile ‘Jin, Jiyan, Azadî: Kadınlar Geleceğini Örüyor Ağı’nı ilan ediyoruz. Bundan sonra yapacağımız ilk çalışma iki gündür yürüttüğümüz tartışmalar ışığında ortak yol haritamızı çıkarmak olacaktır. Mevcut sömürü sisteminin dışında farklı bir yaşam özlemi duyan tüm kadınları ağımıza katılmaya ve ‘kadın devrimi’ temelinde ortak mücadeleyi yükseltmeye çağırıyoruz.”
Kaynak: ETHA